YALANCI

00.44| gece 00:54 obsesyonu

 hayallerde güzelsin. hayallerde çok güzelsin. benim için kavgalar ederken. uzaktan uzağa beni gözlemleyip düğümlerimi çözerken. hayallerde bile uzaktasın ama olsun işte, olsun. birilerine karşı beni savunurken, gelip bana beni anladığını söylerken... yanıma oturup sadece gözlerime bakarak bana içini açarken, aslında benden bi farkın olmadığını bana apaçık itiraf ederken. ben ağlarken peşimden gelirken. beni kıskanırken. kıskandığın için küserken. bir zamanlar senin için hissedip yaptıklarımı, aynısını hissettiğinden dolayı bana yaparken ve bunu alenen itiraf ederken. benim için değil, bizim için çabalarken...  o kadar güzelsin ki. ama ben seni bunların hiçbirini yapmazken sevdim. bu olmadığı için değil, bunlar olmazken bile bu kadar büyüleyici olduğun için. senin gözlerinde bir şeyler var. onlar göremezler. o yüzden hep fısıldarlar bana, imkansız, vazgeç... senin gözlerindekini onlar değil ben görüyorum. kolay mı tası tarağı toplayıp düşmek eteklerinden. değil sevgili yara. artık o kadar derinden bakıyorsun ki bana, anlam çıkarıyorum gözlerinden. obsesyonum vardı benim, ben sadece kendime takıyorum sanırdım. sana da takılı kaldım. üstelik kendimden bile geçiyorum da senden bir türlü geçemedim daha. sevgili yara, bırak yakamı artık. önüme bakamıyorum. oyalanıp duruyorum. içimde yaprak oynamıyor. bi tek sen varsın. sen bakarsan güneş açar. sen gözünü yumsan güneş batar. sen konuşunca en sevdiğim şarkı başlar. sen onu bile sevmezsin. onu seveni de ben sevemem sevgili yara. yüreğimde kilitsin. arkadaşlarıma bile söyleyemem seni. derdim var biliyorlar. benim bile çözemediğimi sanıyorlar ama derdim sensin. yüreğimin bağı yaptığımı seni, dostlarım bile bilmiyorlar. oysaki senaryo farklıydı. sen saklayacaktın, ben yetene kadar konuşacaktım herkese seni. öğrendim ki, meğer asıl yalancı gerçekten senmişsin. ilk günden beri herkese beni sen anlatmışsın. ben de sır gibi sakladım seni. arkadaşlarına beni oyuncak bebeğinden bahseder gibi anlattıysan, ben seni dostlarımdan sır gibi sakladım. oysaki bu sırrı saklayan sen olacaktın. bir gün ismime aitlik eki koyacaksan da, bunu gelip yüzüme karşı yapacaktın. ben oyuncak oldum yine sana. şakayla karışık imrenilen kız. uzaktan seyrettiğin, ancak şakasını yapmaya cesaret edebildiğin kız. sevgili yara, konu cesaret değil demiştim sana. sen buna değmezdin ya... evet konu cesaret değildi. ve ortada cesaretsiz, korkak birisi varsa o da sendin. 

derler ki, bir şeyleri göze alabilecek cesareti olmayan korkak erkekler için kendinizi mahvetmeyin kızlar. siz buna layık değilsiniz. ve inanın bana merhem olan dostlar, ben tüm suçu üstüme yıkan, cesaretsiz ve korkak bir adamı sevdim. beni uzaktan seyreden, içinden geçirdiklerini asla söyleyemeyen... aynı sen gibi demeyin. ben onu sevdiysem de, onun kömür karası yüreğine kendimi zorla bastırıp ikinci kez kullandırmak istemedim.

o yüzden hayallerde çok güzelsin. gerçekler canımı yakıyor. ben her gün duvarı izleyip kendimden iğreniyorsam, bu senin yüzünden harcadıklarıma utandığım için oluyor. ben sana dönüştüm. yaftaladığıma dönüştüm sevgili yara. oysaki sen hayallerde hep çok güzeldin. ben de seni olduğun gibi sevdim. bana bunlarca satırı yazdıran sense bunu hiç bilemeyeceksin.