aynı sen gibi.
Geçenlerde bir şarkı dinliyordum. Aklıma düşürdü yine seni. Tekrar dinledim, tekrar, tekrar. O zamanlarda öyle büyük bir buhrandaydım ki kendimi bile unutmuştum sevgili yara. Boğazımda parmak izleri vardı. Dert denen kelime ne kelimeydi öyle! Bir kum olmuştu sanki, içine gömülmüştüm dört harfin... Bazı anlarda bazı şarkılar çok daha anlamlı gelir. Düşündüm, durdum olan biteni. Yine düşünüyorum, ilahi ben. Zaten zihnimdeki fısıltıların sustuğunu bir kez görmedim.
Benim bir kalemim var, başka da bir şeyim yok diyemem. Çok şeye de sahibim ama bana kalemimin verdilerini hiçbirisi vermedi. Hele senin gibiler... Senin gibiler acıdan fazlasını veremezdi. Sen acıttıkça ben yazdım. Üzdün, dostuma değil kalemime sarıldım. Güldün, dostuma değil kalemime anlattım. Çelme taktın, yaramı ben kalemime gösterdim. Bu yüzden benim haberlerimin değeri okunduğum kadardır. Dinleyen pek olmadı. Anlatmaya kalktıysam da sesim pek duyulmadı. Küçüktüm ya, hep biraz farketmeden üstüme basıldı. O kalemimi elime aldığım günlerden birisinde ben bir şey yazdım. Bu kadar hızlı gerçekleşeceğini tahmin bile edemeyeceğim türden bir şey. Kitap sayfalarının arasından başımı kaldırıp duvarı seyretmeye başlamama sebep olacak türden bir şey. Hani biz dosttuk ya seninle, istemeden olmuştuk. Sen bana yara'yken, demiştim; kendi yaranı da gelip, bana mı göstereceksin?
Bu kadar çabuk mu olmalıydı? Üzgün bile değildin ki hatta sen. Geldin yanıbaşıma, önce yaklaştın. Zehirli birkaç şey fısıldadın. İlaçlarının etkisindeydim, çok anlayamadım. Sonra ona döndün, baktın, baktın. Sen ona bakarken ben ne kadar küçüldüm, çözmeye çalışsan hesaplayabilir misin? Kusursuz yaptığın o sorular gibi, o an ömrümden eksilen günlerin sayısını bulabilir misin? Bana onu gösterdin, bak, dedin. Orada. İkimiz birden ona döndük ya o anda, gözlerin oradayken yok olmak istediğimi bilseydin yine bakabilir miydin yüzüme bunca yaptığından sonra? Bakardın değil mi? O an içimden dedim ki, yok olayım ve bu an yaşanmasın. Yok olayım ve bana aralarındaki bu onlarca tatlı anı izletmemiş olsun. Bir anda gideyim ve silineyim akıllarından, kaçıp gittiğimi kimse fark etmesin.
Kaçıp gittim ya zaten sonra... Epey gülüp acıdın mı arkamdan? Çünkü oradan uzaklaşmakla meşgul olduğum o anda ben, az önce neye uğradığımı bilemedim. Ben senin için beni bile boşvermişken, aynı sen gibi, kendimi haddinden fazlaca ezmişim.
Bölüm ismindeki şarkı: Anıl Emre Daldal- Dediğim Gibi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YALANCI
Novela JuvenilBir varmış, bir yokmuş... Bir ayçiçeği tarlası varmış. Tam tepesinde tüm ihtişamıyla Ay, gökyüzüne birer çiçek gibi serpiştirilmiş pasparlak yıldızlar ve sabah olduğunda ufkundan doğup tüm ışığıyla ayçiçeği tarlasını besleyen Güneş. Tarlanın ortasın...