19. Hastalık

21.2K 956 119
                                    

Düşüncelerle boğuşurken yanıma gelen hemşire göğsümdeki cihazı çıkartmaya başlamıştı .

Bundan sonrası ise en zor kısımdı.
Sonucu öğrenmek ...


________________________________


Acıtıyordu , tekrar tekrar aynı şeyleri duyacak olmam canımı çok yakıyordu .
Benim kaderim miydi bu ?

Ne zaman kaçmaya çalışsam karşıma geliyordu. Durmadan bana kendini hatırlatıryordu bu hastalık .
Durmadan bana annemi hatırlatıyordu bu  ...

Tam unuttum derken ansızın çıka geliyordu bir bela . Sonra en başa sarıyoruk .
Kurtulmak istiyormuydum bu hastalıktan ?
Yoksa canımı da alsın gitsin miydi geldiği gibi ?

Gidebilirdi artık . Ne almak istiyorsa , nasıl gidecekse.. artık istediği şekilde gidebilirdi . Korkmuyordum. Tüm korktuklarım zaten başıma gelmişti . Bundan sonrası beni korkutumaya yetmezdi.

Bıkkınca nefes verdim . Tam o sırada Rabia hanım -doktorun adıymış- konuşmaya başladı .

"Eftalya hanım testlerinizin sonucu sizinde dediğiniz gibi ileri düzey Taşikardi ,  Ventriküler Fibrilasyon ve  Atrial Fibrilasyon . Taşikardi halk arasında basit düzeyde kalp çarpıntısı olarak bilinsede sizinki ileri düzey bir arritmi ." Arada bir kaç saniye dinlenip geri devam etti ezbere bildiğim konuşmalara .

" Ventrikürler Fibrilasyon ise  Kalbin ventrikül yani karıncık bölgesinde meydana gelen bu durumda kalp kan pompalama işlevini yerine getiremiyor, sağlıklı atım yapamıyor sadece titreşiyor . Düzensizleşmiş elektriksel aktiviteden kaynaklanır.
Ventriküler fibrilasyon başta bilinç kaybı ve nabızın kaybolmasıyla daha sonra ise kardiyak arrest'e neden olur yani halk arasında kalp krizine .

Artial Fibrilasyon ise kalbin atrium yani kulakçık üst bölümünde oluşan düzensiz ritimdir . Düzensizliğin sebebi anormal sayıdaki elektriksel uyarıdır ve bu nedenle atrium kaslarının kasılması kontrolden çıkabilir. Bu size bayılmadan önce aynı bir kaç saat önceki gibi  titreme, kasların kontrol edilememesi, şuur kaybı , aşırı üşüme, burun kanaması gibi olaylara neden olur . Yani kısacası kalbiniz gereğinden çok fazla atımı sonucu oluşur . Tümü de tahmin ettiğim gibi çıktı , ileri düzey . Ama anlayamadığım kısım sizin tedaviyi kabul etmemiz . Eftalya hanım hayatınız söz konusu . Basit bir hastalık değil bu . " Dedi tüm nefesiyle .

Kaç dakikadır anlatıyor bilmiyordum ama boş bakışlarımı yüzünde gezdirmekten asla çekinmiyordum . Bildiklerimi bana tekrarlıyordu . Artık sıkmıştı bu olay . Karşımda oturan Deniz ise şaşkın bakışlarıyla doktora bakıyordu . Onu az çok tanıyordum asla başkalarına duygularını belli etmez -edemezdi . Ama bu sefer farklıydı , doktor konuşmaya başladığından beri milyon tane duygu geçmişti suratından ama aralarından en büyüğü acı ve şaşkınlıktı .

Rabia hanım sonunda konuşmasını bitirince ona bakarak "Bittiyse eğer çıkacağım Rabia hanım . Daha çok işim var . Bana artık müsade " deyip ellerimi dizlerime vurarak kalktım sandalyeden .

Deniz ve Rabia hanım bana öyle bir baktı ki sanki onlara ben böbreklerimi sattım o paraylada pavyon açtım dedim . O derece durum vahimdi .

Alt tarafı tedaviyi reddetmiştim ayol . Bu kadar da abartılmazdı . Deniz hızla ayağa kalkarak karşımda durdu . "Eftalya sen iyi misin . Ne demek bana müsade ? " Dedi .

Mala bakar gibi ona bakarak " E kalkayım artık gideceğim demek deniz , bunu da bilmiyorsan artık ne diyim sana . Hem daha çok işim var eşyalarım kaldı askeriyede, işim yarım kaldı onları halletmem gerek . Siz bol bol muhabbet edin doktor hanımla ama benim artık gitmem gerek . Hasta ziyareti kısa olurmuş . Hadi size kolay gelsin " diyip kapıya ilerledim .

Şaşkınlığını hemen üzerinden atarak çok ama çok hafif bir şekilde bileğimden tuttu . Sanki kırılacak bir şeymişim gibi, beni kendine doğru çevirip omuzlarımdan tuttu beni .
Herkesin hastalığımı öğrendiğinde bana davrandığı gibi davranıyordu . O da yapıyordu aynı şeyi . Bana acıyordu .

Sinirlerime hakim olmaya çalışarak ellerinin arasından çıktım hızla . Doktor hanıma dönerek " Bakın doktor hanım ve Deniz . Ben 26 yaşındayım . Bu hastalığın tanısı bana 15 yaşımda konuldu . Tam tamına 11 yıldır ben bu hastalıkla başa çıkıyorum . Tek başıma , düşe kalka geldim bu yaşa . Kimsenin de yardımına ihtiyacım yok. Hele ki hiç bir işe yaramayan aptal tedavi ve ilaçlara hiç ihtiyacım yok . 5 yıl boyunca kullandım ilaçları . Ne işe yaradı . Beynimi uyuşturup adımı bile unutmama sebep olmaktan başka ne işe yaradı . Ben söyleyeyim. Hiç bir işe yaramadı . En iyi siz bilirsiniz o ilaçların yan etkilerini . Ben yemek yediğimi bile unutuyordum , aç olduğumu,  uyuduğumu bile unutuyordum. Kusana kadar yemek yedim . Uykusuzluktan yollarda bayıldım ben . Ne işe yaradı , nefret ettiğim haytımı bir kaç yıl daha uzattı . " Dedim sinirle , ellerimle saçlarımı karıştırarak devam ettim

"Yani anlayacağınız beni ikna etmeye çalışmayın . Ben zaten kararımı çoktan verdim . Yaklaşık 6 yıl önce . Şimdi gidiyorum , test sonuçları da sizde kalsın . Atarsınız çöpe , kolay gelsin ." Diyip çıktım odadan . 

Bıkmıştım bundan . Kısır bir döngü içerisindeydim . Sürekli aynı şey tekrarlıyor ama asla bir sonuca varamıyorduk .

Bir kaide vardı bize sürülen ve bunu kabul etmek zorundaydık . Yıllardır sıkışmıştım ben bu kaidede, ne zaman çıkmaya çalışsam en başa dönüyordum .

Hastanenin büyük binasından çıkıp Şırnak'ın serin havasını çektim içime . O sıra farkettim üstümde ince bir kısa kolluyla durduğumu . Sonbahar aylarındaydık ve buranın dört bir mevsimi de kış gibi soğuk geliyordu bana . Yıllar geçsede hala alışamamıştım .

Bahçeden de çıkarak yol kenarındaki kaldırımdan yürümeye başladım bir taksi bulurum edasıyla .

Dışarıdan biri görse bana kesin 'deli' lakabını yapıştırırdı. İncecik üstü kan olmuş kısa kollu ve sapsarı saçlarının birazı kan olmuş bir kız sabahın saat  06.37 'sinde te başına yürüyordu .

Pekala 'deli' sayılabilirdim . Ama herkes aynıyken benim deliliğimde bu olabilirdi .

En sonunda bir taksi bulup elimi kaldırdım . Bir an önce eve gitmek ve yatıp uyumak istiyordum . Çok bir şey değildi ya .

Akıp giden yolu izlerken , ellerimden akıp giden hayatımı düşündüm bir müddet . Giden gitmiş kara toprak almıştı sevdiklerimi benden . Gerisi zaten değişmezdi istesem de .




________________________________

Merhabalar.

Artık öğrnediniz Eftalya'nın hastalığını . Ne düşünüyorsunuz bakalım >

Bölümler kısa ama gün içinde çok bölüm atmaya özen göstereceğim.

Hatalarım varsa buraya >

İstekleriniz buraya >

Yıldıza basarak gözleriniz gibi kalbimi de parlatmayı, yorum yaparak değerli düşüncelerinizi naçizane ben ile paylaşmayı ve kendinize çok iyi bakmayı unutmayınız <3

Grup Askeriye | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin