28. 2 Nöronlu Egemen

12.2K 733 60
                                    

Yanım, eridim, kül oldum. Belkide benden çok çabalayan insanların endişesinde. Bir çift göz anlatabilir miydi her şeyi? Bir çift kelam, hissettirebilir miydi duygularını. En çok da yıllar boyu vaz geçmişken, kendimde o gücü bulabilir miydim tekrardan?"

________________________________




Geceyi bölen arabanın içinde öten telefon zil sesi oldu. Kız anın etkisinden sıyrılıp telefonu cebinden çıkarırken, adam ise önüne dönmüş karanlıktan kaynaklı siyaha çalan gözlerini önündeki uzun yola dikmişti.
Gece 00.30 olmasına rağmen havalimanı kalabalıklığını koruyordu.

Eftalya bıkmış bir şekilde telefonu meşgule atıp yanında oturan Deniz'e dönerek. "Bıraktığın için çok teşekkür ederim, ineyim ben artık" diyerek kapıya doğru elini uzattı. Deniz nedense onu tek başına abisinin yanına göndermek istemiyordu. Onun anlattığına göre ki ne yüzünden tanıştıklarını hatırlayarak güvenmiyordu o adama.

" Benimde gelmemi ister misin" dedi Deniz. Aslında Egemenle tanışmak istiyor ama buna Eftalya'nın ne tepki vereceğini kestiremiyordu. Eftalya hızla kafasını sallayıp "hayır hayır gerek yok. Dediğim gibi çok teşekkür ederim bıraktığın için" diyip hemen reddetti bu teklifi. Olabilecek ihtimlleri göz önünde bulundurarak korkmuştu açıkçası. Deniz bu cevaptan memnun kalmasa da el mecbur kabul etmek zorunda kalmıştı.

Eftalya arabadan inip hızla iç hatlar kısmına girdi. Deniz ise bir süre daha orada durmak istedi içindeki kötü hisle beraber. Kontağı kapatıp kafasını koltuğa yasladı. O sırada bekleme alanına giren Eftalya karşısındaki egemeni görünce adımları sekteye uğradı. Biraz acı ve hüzün belirdi sol yanında. Hiç değişmemiş hala aynı diye düşündü. Tek fark daha da uzayan boyuydu. İstemeye istemeye yanına gitti. Uzaktan onu fark eden Egemen ise duygusuzca baktı suratına. Nedense hiç bir zaman sevememişti kardeşini. Haklı, bunda annesinin payı da çoktu.

Eftalya yanına giderek "gel" dedi sadece. Onunla konuşmak bile zulum gibiydi. Ona katlanması ise olağan bile değildi.

Hızlıca arkasını dönüp geldiği yöne ilerlemeye başladı. Çıkış kısmından geçip Deniz'in onu bıraktığı yere, taksilerin yanına doğru ilerledi. Egemen'in onun arkasından geldiğini biliyordu tıkırdayan valiz sesinden dolayı.

Deniz hızla yürüyen kızla ardında yavaş ve sakin adımlarla elinde valizle yürüyen adama baktı bir süre. Öndeki kızın Eftalya olduğu Sarı saçlarından belliydi. Ardındaki de o çok övdüğü(!) abisi olan Egemen olduğunu anladı. Onunla kısmen aynı boyda olduklarını fark etti.

Eftalya biraz ileride durmuşdu. Büyük bir ihtimal sönük olan farlarından dolayı onu göremiyordu. Sağa sola bakınarak boş olan taksilere bakmaya başladı Eftalya. Bir an önce bu durumdan kurtulmak istiyordu.

Deniz karaksızlığını üstünden atarak arabadan inip Eftalya'nın yanına doğru adımladı. Alacağı tepki biraz onu korkutuyordu açıkçası.

Eftalya kafasını çevirince ona doğru ürkek adımlarla gelen Deniz'i fark etti. Biraz şaşırsada bu çok sürmemişti. Sonuçta onda laz inadı olduğunu artık biliyordu.
Aslında korktuğu başına gelmişti. İkisinin arasında kalmak en son istediği şey olurdu. Bu taraflar arasında kalacağından değil çıkabilecek olan kavgalardan dolayıydı. Onun tarafı çoktan belliydi zaten. Ona doğru gelen adam...

Deniz ona hiçde şaşırmamış gözlerle bakan Eftalya'nın önünde durup elini ensesine atarak konuşmaya başladı "Aslında git demiştin ama gidemedim. İçimde kötü bir his vardı, seni yalnız bırakmak istemedim. Eğer istersen ben bırakayım sizi gideceğiniz yere" diyerek sustu.

Sıkıntıyla nefes verdi kız. Ne dese bilemiyordu, kızsa kızamıyordu. İçinden böyle bir şey yapmak gelmiyordu.

Egemen ilerde Eftalya'nın yanına giden uzun heybetli adamı görünce kaşları istemsizce çatıldı. O geri kafalı bir adamdı sonuçta. Her şeyi aptalca anlayıp kendi istediği yöne çeken zihniyet yoksunu, bir beden israfından başkası değildi. Direkt kardeşinin hakkında kötü şeyler düşünmesinden bunu anlayabilirdi herkes.

Eftalya ardına bakıp ona dorğu gelen Egemeni görünce Deniz'e dönerek "bak her şey olabilir, emin misin bizi bırakmak istediğine?" Diyerek son kez rızasını aldı.
Deniz "Tüm mesuliyet benimdir Hecker hanım" diyerek hafifçe tebessüm etti.

O sırada Geri kafalılığın masterini yapmış olan egemen Eftalya'nın yanına giderek denize karşın "Noluyor burda" dedi.

Dışardan gören bir insan 'sakın dokunmayın bu kıza. Aşırı sinir yüklenmesi yapılıyor her an patlayabilir' diyebilirdi. O derece tüm sinir hücreleri halaya kalkmıştı. Egemen ve onun yersiz "abilik" taslama tavırları diye düşündü kız.
Bir baltaya sap olamıyor ama o sapı da götüne sokmaktan kaçınmıyordu 2 nöronlu Egemen.

Hızla arkasını dönüp Egemen'in önüne bir adım atarak ona yaklaştı, sesizce resmen burnundan soluyarak "Sakın ama sakın abilik taslamaya çalışma bana. Seni buradan almaya geldim diye götün havalara kalkmasın, yoksa and olsun ki elimde kalırsın, bir allahın kuluda alamaz seni elimde. Şimdi kes sesini ve git otur arabaya." Diyerek nefretinin daha çok çok çok ama çok küçük bir kısmının yansımasını gösterdi Egemen'e.

Kafası hafiften güzel olan adam cevap vermek istedi ama ağzını açıp homurdanmaktan öteye gidemedi çünkü biliyordu Eftalya'nın öfkesinin herkesi yakıp kavurabilecek güçte olduğunu...





________________________________




Merhabalar.

Uzun bir süre sonra maalesef ki kısa bir bölümle karşınızdayım.

Çok fazla yoğun olduğum için Wattpad'e bile giremiyorum ve bölüm yazma zamanım maalesef ki yoktu. Sizleri çok bekletmemek adına kısa ama bence güzel bir bölüm atayım dedim.

Ne kadar güzel bir yazarım ki kendi karakterime kendisini sövdürüyorum kdkdndk

Beni takip ederek duyurulardan haberdar olabilirsiniz<3

Hatalarım varsa buraya alalım >

İsteklerinizi de buraya >

Yıldıza basarak gözleriniz gibi kalbimi de parlatmayı, yorum yaparak değerli düşüncelerinizi naçizane ben ile paylaşmayı ve kendinize çok iyi bakmayı unutmayınız <3

Seviliyorsunuz<3

Grup Askeriye | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin