4. BÖLÜM~ KARI KOCA

2.1K 92 35
                                    

Selamlarrr. Nasılsınız? Umarım çok iyisinizdir. Geciken bir bölüm ile geldim. Hepinizden özür dilerim. Yoğun bir hafta idi. Bölüm biriktirmeye başlamam lazım sanırım. Yoksa gecikiyor hep. Neyse hepinize iyi okumalar diliyorum. Yorum yapmayı ve bölüme oy vermeyi unutmayın. Aşağı bıraktığım şarkı ile okuyabilirsiniz. Ben yazarken öyle yaptım. Çokça 💓.

Aşk laftan anlamaz~ Kıvılcım Ural

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşk laftan anlamaz~ Kıvılcım Ural

🌙

"Al şunu biraz daha kokla."

Ahu bir yandan bana kolonyayı koklatıyordu bir yandan da sandalyeden kalkmadığımdan emin olmak için kolumu tutuyordu. Anın şokuyla ve yorgunlukla tansiyonum düşmüştü sanırım. Birden dengemi kaybedip yere yığılmışım.

Ahu'nun dediğine göre yere düştüğümde kafamı çarpmamam için Cihan tutmuş, sonrada yerden kaldırıp sandalyeye bırakmış beni. Ne hikmetse o kısım bende yoktu. Bayılmamıştım ama hatırlamıyordum da. Sonra işte kolonya ile falan kendime geldim. Hamza sağ olsun ayran alıp geldi marketten. Tuzlu ayran yaptılar o da iyi gelmişti.

Şimdi ise bir sandalyede ben, hemen dibimde ki sandalyede ise Ahu oturuyordu. Yalı kazıkları ise, bunlar Cihan ve Hamza oluyor, karşımızda oturuyorlardı. Cihan'ın kafası karışık olmalıydı. Burada olmamı beklemiyordur büyük ihtimalle. En son düğünde görmüştü beni sonuç olarak. Cihan sonunda sessizliği bozdu.

"Senin Adıyaman'da ne işin var Nida, ayrıca sen doktor musun? Hamza ne saçmaladı az önce?" dedi kafasının karışık olduğunu belli eden sesiyle. Ahu ve Hamza da meraklı gözlerle bana döndü.

"Sen doktor musun?" dedi Ahu şaşkınlıktan sesini yükselterek.

"Nasıl yani siz tanışmıyor musunuz?" dedi Hamza Ahu ile bize.

"Uzun hikaye." dedi Ahu benim yerime. Haklıydı şuan da bir de onu anlatamazdım.

Başımı ellerimin arasına aldım. Dolmuştum artık. Kaç günlerdir yorgunluktan geberiyordum. Acaba tekrar mı ayılıp bayılsam ben ya. Bu sorular nedensizce strese sokmuştu beni. Özellikle onun başını beklediğimi öğrenmemesi için bir yerlerde sürünmediğim kalmıştı. Ama gel gör ki bir salak yüzünden çat diye öğrenmişti. Şimdi ne derdim ben. Ben daha kendime açıklayamıyordum ki bunu niye yaptığımı. Ama bu sorulardan da kaçamazdım. Başımı geri kaldırdım onlara.

"Öncelikle evet doktorum. Genel cerrahım." dedim yorgun sesimle.

Ahu gözleri ışıldamış bir şekilde baktı bana. gülümsedim ona. Cihan'a döndüğümde hala sorularının cevaplarını istediğini fark ettim. Derin bir nefesin ardından onun sorularına cevap verdim.

"Adıyaman'a tayinim çıktı. O yüzden buraya geldim. Zaten geleli daha bir kaç gün oldu." dedim. Sonra sanki diğer soruyu hiç sormamış ben de hiç duymamışım gibi görmezden geldim. Ama o unutmuş gibi durmuyordu. Önce dikeldi oturduğu yerde. Sonra dirseklerini dizlerine koyarak öne eğildi. Bana bakarak duygusuz soğuk sesiyle konuşmaya başladı.

En Derin Nidam (Asker Kurgusu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin