Merhabalar. Bu sefer sizi çok bekletmeden yeni bölüm ile geldim. Hemde çok beğeneceğiniz bir bölüm ile geldim. Hikayeyi düzenlediğimi biliyorsunuzdur belki. BU bölüm en çok değişiklik yaptığım bölüm. Bundan sonrada öyle olacak. Bence çok eğleneceğiniz bir bölüm oldu. O zaman ben sizi çok tutmayayım.
Yazım yanlışlarım var ise beni uyarmayı unutmayın. Ve en önemlisi oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Yorumlarınızda eksik etmeyin lütfen. Çoğuna cevap veriyorum. Oylarımız ise bu aralar çok düşük lütfen oy vermeyi atlamayın. İyi okumalar diliyorum. Çokça kalp.
Cihan & Nida
🌙
En çaresiz hissettiğiniz anlar tam geçtiğini sandığınızda bir şekilde peşinize geri takılır. Ve siz bu sefer eskisinden daha çaresiz kalırsınız. O kadar tükenmiş, bitmiş hissedersiniz ki. Bazı insanlar sizi bazı anlarda öylece bırakır. Nasıl bir enkaz yarattıklarını bilmeden. Ya siz bile farkında olamazsınız bazen bunun. Elinizden bir şey gelmez. Öylece elinize verilen kürekle kendi mezarınızı kazarsınız belkide.
Nefes alış verişim sıklaşmıştı. Öğrendiğim şey bende öyle bir şok bırakmıştı ki. Biraz kalbim sızlıyordu ama neden bilmiyordum. O benim hiçbir şeyimdi ama öğrendiğim şey ağırıma gitmişti. Ben bunu ondan beklemezdim sanırım. O kadar afallamıştım ki yürümekte zorluk çekiyordum.
"Hanımefendi iyi misiniz?" diyerek bir çalışan girdi koluma. Ona cevap veremedim. Ağzım bağlanmıştı. Hala inanamıyordum sanki. Aklım. Aklım almıyordu. Beni bir yere oturttuğunda korkuyla etrafıma baktım. Cihan beni böyle görmemeliydi. Derin bir nefes alıp çalışana döndüm.
"Dışarıdan Doğu Beyi çağırır mısınız?" dediğimde başını sallayıp uzaklaştı.
Başka birinin uzattığı su ile gerildim. Kafamı kaldırdığımda Yusuf olduğunu gördüm. Yavaşça elimi kalbimden çektim. Gülümsemeye çalışarak suyu elinden aldım.
"Teşekkür ederim." dedim.
Arkasını döndüğünde gidecek sanmıştım. Ama o bir sandalye çekti yanıma. Gitmeye niyeti yok gibiydi. Dizimin üstündeki elime elini koydu. Sanki ben buradayım demek ister gibi.
"Sana ne olduğunu sormayacağım. Anlatmak isteseydin anlatırdın. Sadece yanında olduğumu bil yeter." dedi.
İçimin acısı hafifledi. Onun sözleri bana iyi gelmişti. Burukça gülümsedim. Bir türlü gözlerimden düşmesine izin vermedim yaşlarım bu ince sözler ile yavaş yavaş süzüldü. Gözlerimde yaşların biriktiğini bile fark etmemiştim sanki. Ben niye ağlıyordum şimdi salak gibi. Yusuf gelince tutma gereği duymamıştım. Güvenli bir çatının altında hissettim kendimi. Kendimi ona bırakmaya karar verdim. Şuan tutunacak bir şeye değil beni tutacak bir şeye ihtiyacım vardı. Gözlerine baktım. Elimin üstündeki eline diğer elimi de koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Derin Nidam (Asker Kurgusu)
Romanceİki insan ister istesin ister istemesin, kader onları sürekli bir araya getirir. Kaderi şansa çevirip çevirmemek ise iki insana kalır. Bu iki insandan biri öldürür biri iyileştirir. Bazen bu iki insanın hikayesi derin nidalara dönüşür. Bu da kaderin...