1

17.9K 896 239
                                    

Merhaba.

Bu benim ilk fic yazma deneyimim değil, sürekli silip silip yeni konuya başlıyorum ama umarım ki bunu silmem ve devamlılığı olur.

Oy ve yorum yapmak isterseniz yapabilirsiniz ama sizden özellikle böyle bir şey beklemiyorum, yazdıklarımı okumanız bile benim için emeğime saygıdır.

Keyifli okumalar 💞

Yazardan;

Çocukluk hayalleri.

Herkesin çocukluğunda kendine rol örnek olarak aldığı birisi vardır. Hepimiz hayatımızda illaki 'büyüyünce o olacağım' dediğimiz birisi vardır.

Jeongguk'un rol örneği babasıydı. Her zaman babası gibi olmak istemişti. Onun gibi güçlü ve kudretli bir kral, nazik ve herkesin övdüğü bir beyefendi, kültürlü ve bilgili bir hükümdar olmaktı Jeongguk'un hayali.

Jeongguk küçük bir kurtken sorarlardı ona, büyüyünce ne olacaksın diye. Küçük Gguk "babam olacağım" derdi sevinçle. Çünkü bu dünya da babasından daha iyi bir mevkiye gelemezdi. Öyle düşünüyordu.

Yıllar içerisinde çok çabaladı Jeongguk, babası gibi olabilmek için. Birkaç farklı dil öğrendi, müzik dersleri aldı, keman ve piano çalmayı öğrendi. Bir prense yaraşır şekilde olabilmek için zarafet dersleri aldı. 21 yaşına geldiğinde artık herkesin evlenmek için çıldıracağı bir omega oldu.

Güzel bir yüzü vardı, kocaman boncuk gözleri, şekilli bir burnu, ince, küçük ve canlı renkte olan dudakları, kuzgun karası renginde ipeksi saçları, bembeyaz teni, güzel bir fiziği vardı. Gül gibi kokan feromonları vardı.

Bir çok krallığın prensi onunla evlenmek istemişti, ancak Jeongguk'un önceliği evlilik değildi hiçbir zaman. O güçlü bir hükümdar olmak, babası kadar kıskanılan bir kral olmak istiyordu. Bu yüzden teklifleri hep reddetmişti.

Jeongguk öylesine güzel ve çekici bir omegaydı ki, tüm cihana yayılmıştı ismi. Jeon Kralllığının güzel omegası prens Jeon Jeongguk diyorlardı onun hakkında.

Babasının gururu olmuştu, kral Jeon oğluna hep gururla bakıyordu. Onu bu şekilde onurlandırması hoşuna gidiyordu. Oğluna inanılmaz düşkün olmuştu yıllar içerisinde.

Aradan 3 yıl daha geçti, Jeongguk 24 yaşına geldi.

Bir gün hiç beklemediği bir şey oldu ve Kim Krallığının Kral ve Kraliçesi, onların topraklarına ayak bastı. Elbette ki bu ziyaret öylesine değildi. Ciddi bir konuyu konuşmak için gelmişlerdi.

Kraliçe Jeon, Jeongguk'a hazırlanıp akşam salona inmesi gerektiğini söyleyip oğlunu odasına göndermişti. Jeongguk odasına çıkarken, aklı hala gelecek olan misafirlerdeydi. Öylesine krallığı ziyaret etmeyeceklerinin bilincindeydi.

Odasına girdiğinde dolabının önüne geldi hızla. Takımlarının hepsini gözden geçirdi ve yakası braletli olan gömleğini ve siyah kumaş pantolonunu aldı. Hazırladığı kıyafetleri yatağının üzerine bıraktı ve banyosuna ilerledi.

Üzerindeki kıyafetleri çıkardı ve sepetin içine atıp küvetini ılık suyla doldurdu. Küvetin suyuna güzel kokulu ve pahalı köpüklerden dökerek suyun köpürmesini sağladıktan sonra küvetin içine girdi.

Bedenini ve saçlarını güzelce temizledi. Her yeri saran gül kokusu tenine de işlemişti. Kıvırcık saçlarını güzelce tarayıp duruladı. Vücudunu da duruladıktan sonra sudan çıktı ve bedenini yumuşacık havluya sardı.

De La LuneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin