14

7K 656 114
                                    

Selamlar herkese.

Yine bazı şeylerin ortaya çıktığı bir bölümdeyiz.

Sinemaya geldim, seansa daha varken Starbucksa oturdum bölüm yazıyorum size.

Etkileşim için teşekkürler, keyifli okumalar 💞

Yazardan;

Uzun süren bir yolcuğun ardından doğduğumç, büyüdüğü topraklara nihayet gelmişti küçük omega. Yorucu geçen araba yolculuğundan bunaldığı sıra, nihayet saraya gelebilmişti. Ailesinin geldiğinden haberi yoktu, onlara büyük bir sürpriz olacaktı. Jeongguk bundan dolayı çok heyecanlıydı.

Bahçeden içeriye girdiklerinde omega heyecanla kıpırdandı. Araba durduğunda indi ve etrafını süzdü, her şey bıraktığı gibi duruyordu. Araba durduğu gibi indi ve saraya koştu, ailesini çok özlemişti.

Salondan hışımla içeri girdiğinde annesini ve babasını otururken gördü. İçeriye birden dalan kişinin kim olduğunu görmek için çift kapı tarafına baktı, küçük oğlu ile göz göze gelen Pu Reum ayağa kalktı ve oğluna yürüdü. Jeongguk'ta babasının açılan kollarına koştu ve sıkıca sarıldılar.

"Oğlum! Seni çok özledim!" Dedi yaşlı alfa. Ardından endişeyle geri çekildi.

"Noldu? Neden geldin? Kötü bir şey yok değil mi birtanem?" Dedi. Jeongguk babasının kendisine karşı olan şevkatine karşı gülümsedi. Aslında şevkat falan değildi, yaptıklarının öğrenilme korkusuydu bu. Fakat Jeongguk bunu bilmiyordu.

"Hayır babacığım, sizi özlediğimden geldim." Dedi ve babasının arkasında duran annesine sarıldı.

"Bebeğim benim, nasılda özlemişim seni! O gün yanıma uğramanı söylemiştim ama gelmedin." Jeongguk aklına dolan anılara karşın yüzü soldu. Hemen kendisini toplamak için başını iki yana salladı ve gülümsedi.

"Biraz yoruldum anne, odaya çıkıp dinlenmek için uzandım, uyumuşum orada." Annesi oğlunun kıvırcık saçlarını sevdi ve gülümsedi.

"Neden haber vermedin geleceğini? En sevdiğin yemekleri yapardım kendi ellerimle!"

"Annem benim, sürpriz yapmak istedim. Hem kalacağım biraz, bana güzel yemeklerinden yapabilirsin." Annesine tekrar sarıldı ve ayrıldılar.

"Namjoon abim ve Seokjin nerede?"

"Seokjin uzanıyordu, abin de şimdi gelir, az önce çıktı." Kraliçenin sözleri biter bitmez, Namjoon içeriye girmişti. Jeongguk kuzenine gülümseyerek baktığı sıra, Alfa kuzeninin eşi benzeri olmayan gül kokulu feromonlarını fark etmiş, direkt olarak gözlerinin içine bakmıştı.

"Aman Tanrım! Jeongguk? Hoşgeldin!" Kuzeninin yanına hızlı adımlarla ilerledi ve kollarının arasına aldı onu.

"Merhaba abi, hoş bulduk, sizi özledim bir geleyim dedim." Jeongguk kuzenine sıkı sıkı sarıldı.

Herkesle merhabalaştıktan sonra yorgun olduğundan eski odasına çıktı ve yatağına uzandı hemen. Tavanı izlerken mutlu olduğu günleri anımsadı. Taehyung'un tavırlarının sebebi eski sevgilisi miydi sahiden? Sevdiği adam başkasını seviyordu, her ne kadar onunla istemeyerek evlense de büyüsüne kapılmıştı kocasının bu iğrenç hareketlerine rağmen.

Yatakta doğruldu ve üstündeki kıyafetleri değiştirmeye karar verdi.

~

Odadan çıkmış, kuzeninin eşini görmek için aşağıya inmişti. Karnının epeyce büyüdüğünü tahmin ediyordu, bu onu heyecanlandırmıştı. Acaba bir gün kendi çocuğu olur muydu? Bunu düşününce içini bir hüzün sardı, kocası onu sevmiyordu. Bu durumun içine bir de çocuk doğuramazdı. Evlat sabibi olmanın nasıl bir his olduğunu ömrü boyunca öğrenemeyecekti.

De La LuneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin