De La Lune

37

Selam, yeni bir bölümle karşınızdayım.

İşlemem gereken tüm kaoslar bittiğine göre artık asla beceremediğim bir şey olan soft bölüm yazma faslına gelebiliriz. Finale çok yakınız, haberiniz olsun.

Yeni bir fic yazmaya da karar verdim, yazdığımda burada paylaşacağım. Beğeneceksiniz bence çünkü herkesin dikkatini çekebilecek bir konu.

Ve kendi kitabımı okumak için reklam izliyorum watty dalga mi geciyosun canim

Neyse lafı uzatmadan bölüme geçeyim.

Keyifli okumalar diliyorum. 😍🥺😻😚🥰

Yazardan;

Monica'nın ölümünün üzerinden haftalar geçmişti. Jeongguk'un emri yerine getirilmiş, ölüsü ailesinin kapısının önüne atılmıştı ve yine Jeongguk'un istediği gibi herhangi bir savaş girişimi ya da suikast benzeri bir olay gerçeklememişti.

Her şey mükemmeldi, artık tek düşündüğü bebeğiydi omeganın. Taehyung'un da öyle. Yine birlikte krallıkla alakalı yapmaları gereken çalışmaları yapıyorlardı. Her şey gerçekten de çok güzeldi. Mutlu ve huzurlulardı. Jeongguk'un bulantıları daha da artmıştı. Artık her kokladığı şeyden tiksiniyordu istemeden. İştahı da tam tersine fazlasıyla açıktı.

Bu ters düşme kendisini yorsa da çok mutluydu. Hayalini kurduğu bir şey gerçek olacaktı, tanrıdan başka bir dileği yoktu evladının sağlıklı sıhhatli doğması dışında.

Hekimin kendisi için hazırladığı ilaçları içiyordu. Karnında çatlakların oluşmaması için doğal bir merhem hazırlamıştı hekim. Jeongguk her sabah ve her akşam onu karnına sürüyordu.

Taehyung çok heyecanlıydı, baba olacaktı. Jeongguk'a ağlaya ağlaya teşekkür ediyordu bazen. Bu mutluluğu tattırdığı için omegasına minnettardı.

Günler geçmeye devam ettikçe omeganın karnı büyüyordu. Artık bebeğinin varlığını dışarıdan da görebiliyordu. Hamileliği sebebiyle biraz kilo almıştı, yanakları tombullaşmış, elleri ve ayakları hamileliğin getirisi ile şişmişti.

Taehyung eşine her baktığında mest oluyordu. Hamilelik omegasına inanılmaz yakışmıştı. Taehyung ona pofuduğum ya da pofuduk diye sesleniyordu son zamanlarda. Jeongguk ise buna aşırı sinirleniyordu çünkü hamilelik sebebiyle almış olduğunu kilolardan memnun değildi.

Kendisini ister istemez kötü ve çirkin hissediyordu. Bir süredir Taehyung ile yakınlaşmamışlardı, istemsizce kocasının kendisini sevmeyi bıraktığını düşünüyordu.

Yine Taehyung'un Jeongguk'a pofuduğum diye seslendiği ve kavga başlattığı anlardan biriydi. Jeongguk bir eliyle karnını tutuyor, diğer elinde taşıyor olduğu yastığı kocasına doğru savuruyordu. Taehyung yatağın çevresinde omegasından kaçıyor bir yandan da gülüyordu.

"Değilim pofuduk falan! Kaç kez sana bana öyle seslenme dedim Taehyung! İnadıma mı yapıyorsun?!" Taehyung eşinin sinirli olduğunu düşündüğü bakışına bakarken kahkahalarını tutamıyordu.

"Hayır, benim pofuduğumsun işte. Pofuduk, pofuduk, pofuduk!" Jeongguk birden kocasını kovalamayı bıraktı ve yatağa oturdu. Kilosu yüzünden morali bozuluyordu. Zaten hormonları coşmuştu, ağlamaya sebep arıyordu. Taehyung'un kendisine pofuduk demesi de yeterli bir sebepti.

Hıçkırarak ağlamaya başladığında Taehyung gülmesini zorla durdurarak omegasına yanaştı. Arkasında durdu ve dizlerinin üzerine oturarak Jeongguk'un omzuna dokundu. Omega hareketlenerek itti ve deltadan uzaklaştı.