2

9.6K 799 559
                                    

Selam.

Belki ilham gelir diye yazarken düşünmeye karar verdim.

Keyifli okumalar. 💞

Yazardan;

Jeongguk duyduklarını hazmetmeye çalışıyordu. Babasının kendisini sualsiz hiç tanımadığı birine vermesi onu şoke etmişti. 1 hafta içerisinde hiç tanımadığı birisiyle evlenecekti.

Gözlerinin dolmasına mani olamadı. Oturduğu koltuktan kalktı ve özür dileyerek koşarak salondan çıktı. Göz yaşları görüşünü bulanıklaştırıyor, önünü görmesine engel oluyordu. Merdivenleri tırmanırken artık hıçkırıklarını da tutamıyordu. Babasına inanamıyordu, nasıl onu tanımadığı birisine verdirdi?

Odasına girdi ve yatağına oturup yüzünü avuçlarıyla kapatıp iç çeke çeke ağlamaya başladı. İstemiyordu evlenmek, onun hayalleri bambaşkaydı. Evlilik düşündüğü bir şey dahi değildi.

Bir kaç dakika sonra kapısı tıklandı. Gözlerini sildi ve titrek sesiyle konuştu.

"Gel."

Gelen annesiydi, kapıyı aralayıp başını içeriye soktu ve oğlunun kızarık gözlerine baktı. Jeongguk'un evlilik düşünmediğini biliyordu ancak bunun olması gereken bir zorunluluk olduğunu da biliyordu.

"Tatlım, neden ağlıyorsun?" Diye sordu ve içeriye girerek yanına yatağa oturdu.

"Anne, ben evlenmek istemiyorum. Lütfen beni göndermeyin." Diyebildi hıçkırıklarının arasından.

"Jeongguk baban senin kötülüğünü istemez, sana çok düşkün biliyorsun bebeğim. Ayrıca zaten illaki evlenecektin günün birinde."

"Anlamıyorsun beni," derin bir nefes alarak devam etti. "Benim istediğim evlilik değil, ben saygın birisi istiyorum, babam gibi güçlü bir hükümdar olmak istiyorum." Dedi. Hyun Joo bunu duyunca istemsiz gerildi.

"Oğlum sen ne diyorsun? Senin tahta çıkabilmen mümkün değil, nerede görülmüş bir omeganın ülke yönettiği? İmkanı yok." Dedi.

Bunu biliyordu ancak yine de umudu vardı. 'Belki,' diyordu içinden, 'belki bir gün bu yazılı olmayan kural değişir.' gözlerini sildi ve titrek bir nefes verdi.

"Peki ne olacak? Bizim krallığımızın sonu mu gelecek anne? Tahta illaki birisinin çıkması lazım."

"Oğlum..." Hyun Joo söze nasıl gireceğini bilemeyerek bir süre sustu. "Baban amcanın oğlu Namjoon'a bırakmayı düşünüyor." Dedi. Jeongguk bunu duyunca sinirle ayağa fırladı.

"Ne demek amcamın oğluna bırakacak?! Burada öz oğlu dururken nasıl kuzenime bırakabilir?!" Öfkeyle dolmuştu birden, sesinin yükseldiğini fark etmedi. Hyun Joo oğlunu sakinleştirebilmek adına ayağa kalktı ve ellerini tuttu sıkıca.

"Oğlum teamülleri biliyorsu-"

"Böyle teamül mü olur?! Tamamen saçmalık!" Jeongguk'un sesi biraz daha yükselince Hyun Joo dayanamadı.

"Yeter artık! Karşındakinin annenden önce bir kraliçe olduğunu unutuyorsun! Bu yaptığın hadsizlik! Ben seni böyle yetiştirmedim! Bu nasıl bir üslup böyle?" Jeongguk sakinleşip annesinin gözlerinin içine bakmayı o an akıl edebildi. Annesi de onun kadar gergindi en az.

"Yapabileceğim bir şey yok oğlum bu böyle olmak zorunda, eğer kralın alfa'ya da delta biri oğlu yoksa tahtı -önce yakın akrabalardan olmak kaydıyla- alfa ya da delta birisine bırakmakla yükümlüdür." Diyerek devam etti Hyun Joo.

"Evlenmen konusunda da, babanın sözünden dönmeyen birisi olduğunu biliyorsun. Önce evet dediği bir şeye sonradan hayır demez. Benim söylediğimin onun sözünden sonra bir hükmü yok maalesef, seninde öyle. Bu yüzden kendini harap etmeyi bırakmalısın, evlilik için yapmamız gereken hazırlıklara başlamalıyız." Dedi.

De La LuneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin