De La Lune

26

Seleme cenemelerrr! Biliyor musunuz bu kızı wkzpwmzşwmxşsö

Nasılsınız ayol, ben çok iyiyim. Kalçam düzeldi biraz, yürüyebiliyorum artık şükür. Neyse neyse bu bölüm smut var çünkü biraz yakınlaşma lazım artık aralarının düzelmesi için. Ki Taehyung kızgınlığa girdiğinde Jeongguk ona yardım etmişti Taehyung'un da yapması lazım.

Birde önemli bir durum var, maalesef telefonum bozulmuş durumda. Yenisini alana kadar buralarda olamayacağım. Haberiniz olsun istedim.

Daha fazla konuşmadan bölüme geçiyorum hemen!

Keyifli okumalar diliyorum aşkolar! 😚😻

-M-

Yazardan;

Jeongguk bayık gözleri ve mavi-siyah karışık irisleri ile kocasının gözlerinin tam içine bakıyordu. Anında terlemeye başlamıştı ve arkasındaki ıslaklık şimdiden iç çamaşırının dışına çıkacak kadar fazlaydı.

"Jeongguk..." Taehyung Jeongguk'un anlında oluşan minik ter damlalarına baktı. Ne diyeceğini bilemiyordu, Jeongguk kendisine mühürlüydü ve kendisinden başkası onu rahatlatamazdı. Ona yardımcı olması gereken kişi Taehyung'tu.

"Taehyung... Çok, çok sıcak hissediyorum." Jeongguk bunları söyledikten sonra başını geriye atarak inledi. Karın ağrısı baş göstermişti ve eğer eşiyle birlikte olmazsa daha da artacaktı.

Taehyung eşinin inlemesi ile tahrik olsa da kendini tutarak Jeongguk'tan uzaklaştı. Jeongguk ne olduğunu anlamadan Taehyung onu kucakladı ve yatağa yatırdı. Saçlarını okşayarak doğruldu.

"Biraz uzan ben sana rahatlatıcı bir çay getireceğim." Annenin arkasını döndü ve kapıya adımladı. Jeongguk kocasının gitmesini istemediği için bileğini tuttu ve onu durdurdu. Delta şaşkınlıkla arkasını döndüğünde Jeongguk yatakta hızla doğrularak kocasını kendine çekti.

"Gitme, kokun rahatlamama yardımcı oluyor, bana yardım etmelisin. Yanıma uzan." Dedi fısıldayarak. Taehyung küçüğünün yanına uzanmak isterdi elbette ama bunu yapamazdı.

"Jeongguk, küçüğüm kızgınlıktasın kokun beni tetikliyor eğer yanına yatarsam kendimi tutamam. Uzan biraz, sana çay getireceğim, rahatlayacaksın." Dedi. Omega olan yattığı yerde doğruldu.

"Kendini tutmanı isteyen kim?" Diyerek kocasının dudaklarını atıldı. Delta dudaklarının üzerindeki pembe et parçalarının hissiyatıyla kendini kaybettiğini hissetti.

'Kendinde değil Maurice, yapma. Aşkımı kendimden daha da uzaklaştırmak istemiyorum, yeteri kadar aptallık ettim.'

Taehyung deltayı haklı bulduğundan geriye çekildi.

"Jeongguk, ben seni daha fazla yaralayacak bir şey yapmak istemiyorum. Bu sen kendindeyken yaşanması gereken bir durum-"

"Ben kendimdeyim, benimle sevişeceksin! Hemde hemen şimdi, ben sana yardım ettim ve sende bana edeceksin! Benden bunu esirgeyemezsin." Bu sözleri söyledikten sonra elini karşısındaki erkeğin penisine attı. Taehyung'un erkekliği anında uyarılmış, şişmiş ve nabız gibi atmaya başlamıştı. Jeongguk avcunda tıpkı kalp gibi atan organı aşağı yukarı okşarken kocasını tekrar öpmeye başladı.

Taehyung için bu kadarı fazlaydı, artık kendini tutamayacaktı. Jeongguk sınırlarını zorluyordu ve çoktan aşmıştı. Omeganın yaydığı feromonların etkisinin altına girmişti çoktan.

Omegasının boynundaki kolyeyi ve başındaki tacı hızla çıkarıp attı. Omegasının dudaklarını büyük bir zevkle emerken kendi zırhını da üzerinden soymaya başlamıştı. Jeongguk da ona yardım ediyordu, hiç sabrı yoktu. Bir an evvel kocasıyla tek vücut olmak istiyordu.