De La Lune

22

Merhaba.

Bu fice başlarken yorumlarda mı yoksa bu bölüm başında yazdıklarım arasında mı söyledim hatırlamıyorum ama bu ficin kötü sonlu bitmeyeceğini, ayrılmayacaklarını söyledim ben.

Her ne olursa olsun bir insan yaptığından pişmansa bence affedilebilir. Jeongguk elbette hemen hiçbir şey olmamış gibi deltanın kollarına atlayacak demiyorum ama bu ficin sonunda bir aile olacaklar.

Elbette kırgınlıkları yüzünden yüzüne bakmayabilir hatta kendini öldürme pahasına Taehyung'u terk edebilir ama her ne olursa olsun bu ficin sonunda ikisi beraber olacaklar.

Eğer bunu istemiyorsanız bu fici şu anda okumayı bırakın çünkü birlikte olmalarını istiyorum ve öyle yazacağım.

Biraz Taehyung çerçevesinden bakın. Birisini çok seviyorsunuz, evlenme aşamasındasınız. Birden kayboluyor daha bunun şokunu atlatamadan bir başkasıyla evlendiriliyorsunuz. Tepkiniz ne olurdu? Bir düşünün. Ne tepki verirdiniz?

Benim tepkim karşımdaki insana kinlenmek, ona karşı bağırıp çağırmak olurdu ki Taehyung'u yazarken bunu ilham alarak yazdım. Elbette davranışları değil ama Jeongguk'tan nefret etmesi benim vereceğim bir tepkiydi.

Ben aşık olduğum kişiyi kaybetseydim, akibetini bilmeseydim ve hemen evlenmek zorunda kalsaydım belki kendimi öldürebilebilirdim. İnsanlar aşık olduğu kişi ya da çok sevdiği bir kişiyi kaybettikleri zaman, psikolojileri bozulur, mental olarak çökerler. Bunun sonucunda davranış bozuklukları yaşarlar, olmaması gereken yerde gereksiz, kin, nefret ve öfke ile hareket ederler. Çevremde sevdiği kişiyi kim kaybettiyse 180 derece döndü, bende o insanlarda ne gördüysem onu yazdım. Ki bende böyle tepkiler verirdim.

Dediğim gibi deltayı asla savunmuyorum ama birazda onun penceresinden bakın. Çünkü çok gereksiz derece de linç yiyor ve ben de bu durumdan memnun değilim. Haklı olduğunu düşünmenizi istemiyorum sadece empati yapın.

Ve dediğim gibi ayrılmayacaklar eğer bunun olmasını istemiyorsanız bırakabilirsiniz ben bunu en başından söyledim çünkü.

Keyifli okumalar.

Yazardan;

Jeongguk sinirli bir ruh haliyle odasına koştu. Ne yapacaktı şimdi? Aklına hiçbir şey gelmiyordu. Sadece ağlamak istiyordu şimdilik, tek bildiği buydu.

"Jeongguk, bekler misin? Lütfen!" Lisa omegayı odaya girmeden yakaladı ve kendine çekip sarıldı. Bu konuda kesinlikle haklı olduğunu düşünüyordu, kuzenine, halasına ve Jeongguk'un babasına çok kızgındı.

"Sakinleş," saçlarını yavaş yavaş okşarken omega da ona sarılmıştı. Şu anda bu destek ona çok iyi gelmişti çünkü. Huzurlu hissetmişti kendisini. Biraz sonra ayrıldı ve Lisa'ya ufak bir tebessümle baktı.

"Teşekkür ederim ama biraz yanlız kalmak istiyorum." Dedi.

"Jeongguk!" Taehyung eşinin peşinden koşmuştu. Onu Lisa'yla odalarının önünde yarı sarılır pozisyonda görünce bakışları değişti ve hızlıca adımladı yanlarına. Kurdu kıskançlığını ortaya koymuştu.

Eşini belinden kavradı ve kuzeninden ayırdı. Ardından ellerini yanaklarına koyarak az önce akmış olan, kurumamış göz yaşlarını sildi.

"Jeongguk,  bak-" omega kocasının bileğini tuttu ve teninden ayırdı.

"Taehyung, bir süre yüzünü görmek istemiyorum. Benden uzak dur." Ardından hızlı adımlarla odasına yöneldi ve içeriye girerek kapıyı çarptı. Lisa ve Rosé birbirlerine baktılar, ardından eşinin kuzenine kızgın bir bakış attı beta.