18

7.2K 741 240
                                    

Merhaba.

Size bir kaç şey söylemek istiyorum, okumanız sizin için iyi olur.

Ben en başında bu işi hobi olarak yaptığımı, yorum veya oy özellikle beklemediğimi isterseniz yapabileceğinizi belirtmiştim.

Dediğim gibi ben bu işi hobi olarak yapıyorum arkadaşlar ve bu kadar sık yazmak açıkçası yazmaktan soğutuyor beni. Artık kaçmaya başladım, bölüm yazmam gerektiği aklıma geldikçe sinirleniyorum.

Bunun böyle olmasını istemiyorum, gerçekten keyif alarak dokunmak istiyorum klavyeye. Fakat kendimi 5 günde bir bölüm atmaya sınırlandırdığım için biraz soğumaya başladım.

Demem o ki, yazmaktan tiksinmek istemiyorum çünkü gerçekten severek yapıyorum ve bunu bir iş olarak benimsemek istemiyorum. İş dediğimiz şey sorumluluktur ve ben hayatımda yeteri kadar sorumluluk varken bir de bunu kendime sorumluluk olarak almak istemiyorum.

Bölüme acil yazmam gerektiği için hayal etmek değil kendim istediğim için hayal etmek istiyorum bu kitaba yazacağım şeyleri.

Uzun lafın kısası artık kendimi 5 günde bir bölüm atmak için zorlamayacağım. Ne zaman içimden geçerse o zaman yazıp yayınlamak istiyorum. Ancak bu tabii ki bölüm gelmeyecek hiçbir zaman demek değil. Sadece attığım süre biraz uzayacak o kadar. Ki şahsi fikrim, bir yazar yazdığı bir kitabı yarıda bırakamaz veya kaldıramaz. Bu okurlara yapılan büyük bir saygısızlıktır. Eğer bir gün yazmaktan sıkılırsam, bu kitabı bitirir, öyle bırakırım ve hiçbir zamanda kaldırmam. Çünkü dediğim gibi saygısızlık olduğuna inanıyorum.

Umuyorum ki beni anlayışla karşılayacaksınız, sizler iyi insanlarsınız.

Sizi seviyor, keyifli okumalar diliyorum❤️

Yazardan;

Yine bir sabah rutinin ardından ayna da yaptığı kombini kontrol ediyordu Jeongguk. Üzerine düz beyaz, kolları dantellerle süslü bir gömlek giymiş, üzerine de altın ipliklerle dikilmiş bir süveter giymişti. Altına da siyah bir pantolon giyerek, çizmelerini giymişti. At binecekleri için rahat olmak istiyordu.

Saçlarını kıvırcık olması için akşamdan sarmıştı. Tokalarını da takarak sevimli ve derli toplu bir görüntüye ulaşmıştı. Yine bir kaç yüzük, bilezik ve boynuna sardığı bir kurdele ile kombini tamamladı. Aynadan uzaklaşırken kapı açılmış, kocası içeriye girmişti.

"Hazırlanmışsın bakıyorum, güzel olmuşsun." Jeongguk göz devirdi. Taehyung onun bu hareketine güldü. Kendisinden gıcık aldığını hiç gizlemiyordu gerçekten. Yanına yaklaşarak arkasından sarıldı ve başını omzuna koydu. Aynadan kendilerini süzmeye başlamıştı. Eşi kendi bedeninin yanında minicik kalıyordu.

"Cevap vermek yok mu? Öyle minik bir teşekkür falan?" Jeongguk bu yakın temaslarından dolayı yanakları kızardı. Taehyung bu görüntüyle daha da mest oldu.

"Bırakır mısın?" Dedi fısıltıyla.

"Teşekkür etmezsen bırakmam." Biraz daha sıkı sarılarak başını boynuna gömdü eşinin ve bir öpücük kondurdu. Jeongguk titreyerek beline dolanan elleri itmeye çalıştı.

"Bırak lütfen."

"Önce teşekkürü duyalım bebeğim." Jeongguk daha da kızarıp bozarırken Taehyung'un inat ettiğini ve onu bırakmayacağını anlayınca başını yana eğerek kısıkça bir teşekkür etti. Taehyung onunla oynamak istiyordu, bu yüzden duymaza yattı.

De La LuneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin