Yoongi: İyi misin?
Yoongi hyung sırtıma hafifçe vurup endişeyle bana bakıyordu.
Taehyung: İyiyim.
Çongan: Taehyung
Taehyung: Siz nereden biliyorsunuz?
Çongan: Ha doğru yani? Bilmiyordum. Bir kaç yorumda görmüştüm. Meğer doğruymuş
Önemsiz bir şeymiş gibi çayını içmeye devam etti.
Yoongi: Çongan Dede. Aramızda kalsa olur mu?
Çongan: Tabiki Yoongi. Tıpkı senin sırrın gibi.
Göz kırpınca Yoongi hyung hafifçe öksürdü. Ne sırrıydı bu? Yoksa Yoongi hyungda? Hemen heveslenmemeliydim. Bir dakika neden Yoongi hyungun gay olması meselesine hevesleniyordum ki?
Yoongi: Bizim çaylarımız bitti. Artık gidelim dede. Çay ve mandalinalar için teşekkürler.
Çongan: Güle güle çocuklar. Bir dahakine hissettiğim gibi gelin.
Yoongi: Tabi tabi.
Ne demek istediğini ikimizde anlamamıştık ve çokta takılmadık. Birlikte tekrar dışarı da yürümeye başladık. Hava soğuk olduğu için ellerimi montumun cebine koyup ağzımdan çıkan nefesle oluşan buharı izleyerek yürümeye devam ettim.
Yoongi: Kır bahçesinde dikkatini çeken bir şey oldu mu?
Taehyung: Kır bahçesi mi?
Kafasını sallayıp biraz daha hızlandı. Sonunda kır bahçesine gelince etrafta kimsenin olmadığını farkettim.
Yoongi: Gel hadi.
Taehyung: Yoongi hyung nereye gidiyoruz?
Yoongi: Sana bir şey göstereceğim.
Biraz daha yürüdükten sonra bir ağacın yanına geldik.
Yoongi: Bu ağaç. Bebekliğimde dikilen bir ağaç biliyor musun. 1 yaşımda bu ağacı sulamışım bile. O kadar çok anım var ki bu ağacın dibinde. Yaklaş
Ağaca yaklaşıp baktım. Üzerinde bir kaç harf vardı.
Yoongi: Annem ben doğdum zaman arkadaş olması için bu fidanı dikmiş. Bende bu ağaca benim için önemli olan insanların isimlerinin baş harflerini çizdim. Bu annem. Bu babam. Bu kardeşim. Bu Çongan Dede. Bu Sang Hee. Bu
Eli bir harfin üzerinde durunca bir süre sessizce bekledi ve elini indirdi.
Yoongi: Şimdi sıra sende.
Taehyung: Bende mi?
Yoongi: Tabiki Taehyung. Neden şaşırıyorsun. Demiştim ya benim için değerlisin. Diğerleri de öyle tabi. Diğeriyle de sonra kazarız.
Cebinden çakı çıkarıp bana uzattı. Elindeki çakıyı alıp ağaca iyice yaklaştım ve baş harfimi kazımaya başladım. Bitince geri çekildim. O da yere eğilip ağacın dibindeki toprağı eliyle kazımaya başladı.
Taehyung: Ne yapıyorsun hyung?
Yoongi: Burada bana ait olan bir şey var.
Bir süre sonra bir poşet çıkardı. Biraz silkeleyip toprağı temizledi. Daha sonra tekrar doğrulup poşeti açtı ve içinden bir bileklik çıkardı.
Yoongi: Hala burada olduğuna inanamıyorum. Al
Taehyung: Bana mı?
Yoongi: Evet. Yıldızları sevdiğini biliyorum.