Yoongi: Ne demek ne işin var? Oğlum için geldi-
Taehyung: Oğlun için evi terk etmeyebilirdin değil mi Yoongi? Evden gitmen gerekmediğini söylemiştim. Sen bizi tek bırakmayı seçtin. Şimdi de gidebilirsin.
Yoongi: Tae saçmalama. Şuan biraz abarttmıyor musun sence de? Ayrıca Tanrı aşkına terketmek ne? Hem Gyu için geldim. Seo Yeon haber verince ne kadar endişelendiğimi biliyor musun sen?
Taehyung: Peki benim evde ateşinin yüksek olduğunu görünce ne kadar endişelendiğimi biliyor musun? Sana ihtiyacım olduğunda ve senin evde olmadığında. Abartıyorsam bile hakkım var. Çünkü bunların hepsi aramıza girmeye çalışan bir kadın için.
Yoongi: Tae Üzgünüm. Ben. Ben öyle davranmamalıydım. Yani haklısın. Ne desen haklısın. Aptallık ettim. Özür dilerim.
Taehyung: Şuan bunu konuşmak istemiyorum.
Pişman olduğunu gözlerinden anlayabiliyordum ama ona gerçekten kırgındım. Günlerdir soğuk davranması ve bugün o kadın için söyledikleri. Şuan hiçte affetmek istemiyordum.
Yoongi: Doktor ne dedi?
Taehyung: Ateşini düşürdüler. İyi şimdi. Gözetim altında tutalım dedi. Soğuk algınlığı. O kadar dikkat ediyorduk nasıl oldu anlamıyorum.
Onunla konuşuyorum diye affettim sayılmıyor. Ses tonum o kadar soğuk ki. Emin konuşmamı tercih eder.
Yoongi: Şey.
Taehyung: Ne?
Yoongi: Aslında bugün. Bahçede fıskiyelerle oynuyordu. Belki de o yüzden.
Taehyung: Bahçede ki fıskiyeler ne alaka?
Yoongi: Hye-Won ile oyun oynuyorlard-
Taehyung: Harika. Sevgilim ile arama girdiği yetmedi bir de oğlumu hasta etmiş. Afferin Yoongi. Nasıl da güzel bakıyorsun.
Yoongi: Üzgünüm. Ben böyle olabileceğini hiç düşünemedim.
Taehyung: Git Yoongi. Ciddiyim şuan seni görmek istemiyorum.
Yoongi: Gyu benim oğlum Tae. Yanında olmalıyım.
Taehyung: Gyu hasta olurken ne yapıyordun. Şey mi canın yakın arkadaşınla kahve falan mı içiyordun? Yoksa eğlenceli ve sulu oyunlarına sende mi dahil oluyordun?
Yoongi: Neyse ne. Benim oğlum ve ben ne istersem o olur. Gyu benim resmi oğlum. Sen hiçbir şeyi değilsin. Resmiyette hiçbir karşılığın yok. Onun için karar veremezsin.
Taehyung: Ne? Böyle mi düşünüyorsun? Hiçbir şeyi değil miyim onun?
Sözlerine anında pişman olup dudağını ısırdı.
Taehyung: Sana noldu böyle? Düşünmeden aklına geleni söylüyorsun. Kalbimi kırmak için resmen uğraşıyorsun Min Yoongi. Ama bişey söyleim mi umrumda bile değilsin. Sırf sen saçmalıyorsun diye Gyu'u bırakıp gitmeyeceğim. Sen gidebilirsin
Yoongi: Sana kendimi affettirmeye çalışsam da işe yaramayacak. Konuşmasak daha iyi.
Taehyung: Ne yapıyorsun? Bırak çocuğu. Doktor daha çıkabilirsiniz demedi.
Gyu'u uyuduğu yerden kucağına alıp kapıya ilerledi.
Yoongi: Biz eve gidiyoruz. Kendi evime.
Taehyung: Gyu'u benden uzak tutamazsın.
Yoongi: İstediğimi yapabilirim.
Taehyung: Yoongi neden?
Bişey demeden kapıdan çıkıp gitti. Sinirden sıktığım avcumu serbest bırakıp odadan çıktım. Onu anlayamıyordum. Herşeyden önce Gyu'u ne kadar sevdiğimi biliyordu. Gyu da beni seviyordu. Neden bizi ayırıyordu ki?