Jimin: Aha Gyu gel gel gel
Gyu: Çimçim
Koşarak Jimin'in kucağına atladı. Jimin'i aşırı seviyordu ve buna oranla Jungkook'tan neredeyse nefret ediyordu. Jimin'e Çimçim diye sesleniyordu.
Jimin: Çimçim yiyecek şimdi seni.
Jungkook: Naber bro nasıl gidiyor.
Gyu: Ditt abii
Jungkook: Hyung oğluna söyler misin artık beni kovmasın.
Yoongi: Çocuk haksız mı kook? Sen gidince Jimin ona kalacak.
Jungkook: Yok öyle. Kimseye bırakmam sevgilimi.
Taehyung: Hadi dövüşün Kook kazanan Jimin'i kapar.
Jungkook: Ha?
Taehyung: Şapşal bebek o.
Jungkook: İyi de bebekler sevilmek için vardır. Bende yanaklarını sıkmak istiyorum ama yaklaştığım anda tokatı patlatıyor.
Jimin: Aynen sevgilim zaten bebeklerin dünyaya tek geliş amacı sevilmek. Ayrıca laf etmesene sen benim Gyu'ma
Jungkook: Koltuğum sallanıyor adeta.
Taehyung: Oğlum devrine son verecek kook üzgünüm.
Jimin: Tam yerleştiniz mi?
Taehyung: Hıhı. Bir kaç şey kaldı onların da acelesi yok sonuçta.
Jungkook: Ee yemekten sonra ne yapıyoruz?
Gyu: Mamaa
Taehyung: Evet bebeğim mama yiyeceğiz şimdi. Otur bakalım. Aferin sana. Bilmiyorum ki. Neler yapabiliriz?
Jimin: Aslında yapacak çok şey var ama bazıları Gyu'a uygun değil. En iyisi şehri gezelim. Hem Namjoon ve Jin hyunga Floransa'a gideceğiz dediğimde mutlaka Galleria dell'Accademia ve Bargello' ya uğramalısınız dediler.
Yoongi: Onlardan beklenen şey. Tabiki müze gezin diyecekler.
Jungkook: Şans ver hyung. Gelmeden biraz baktım da gerçekten harikalar. Gezmek eğlenceli olacak.
Yoongi: Niye beni sanat düşmanı gibi gösteriyorsun. Bende merak ediyorum.
Garson: Siparişleriniz efendim.
Jimin: Enfes gözüküyor.
Jungkook: Sakın makarnaya noodle muamelesi yapmayın. İtalyanların damarına basmadan yiyin.
Jimin: Aptal.
Yemekten sonra Jimin'in rehberliğinde şehiri gezdik. İşten ve sorumluluklardan uzak olmak iyi hissettirmişti. Kendimi toplamamı sağlamıştı. Ve bu tatil her yönüyle beni büyülemişti.
Tatilimizin ortalarındayken bir akşam şehri tümüyle manzarasına katan bir kafede oturmuş sakince ve huzurlu bir şekilde kahvelerimizi yudumlarken Jungkook'un sesini işittim.
Taehyung: Ha bana mı dedin?
Jungkook: Hıhı. Hyung bir sorun var.
Taehyung: Sorun derken?
Jungkook: Şey kendin bak istersen.
Telefonunu bana uzattığında anlamsız bakışlarla onu süzüp telefonu aldım ve ekranında oynayan videoyu izlemeye başladım. İlk başta halisülasyon gördüğümü düşündüm. Yani öyle olmasını umdum. Ama Yoongi'nin şaşkınlığı ile gerçekliğe çok çabuk dönmeyi başardım.
Yoongi: Ama bu?
Taehyung: Benim şarkım. Ve ayrıca kurguladığımız klip.
Jimin: Tıpa tıp aynısı hemde.
