SET ME FREE -TAEKOOK

9

Taehyung'dan devam:

Ben tam olarak nasıl konuşacağımı bilmezken jungkook konuşmaya başladı.

-Benim için gelmiş olmalısınız. Ama neden? Bir polisin benimle ne işi olabilir ki?

-Ahh hadi ama jungkook yeme beni. Bir cinayet işledin. Senin işlediğine dair kanıt bulundu fakat birden kayboldu.

-Kanıtı bulduğunuza nereden inanabilirim? Sizden başka biri gördü mü? Ya da bulduğunuz kanıtta benim parmak izim fln çıktı mı?

Vay Jungkook'a bak sen be. Göründüğü kadar masum sayılmaz.

-Parmak iziniz çıktı fakat ben gizlice yaptırdığım için Namjoondan başkası bilmiyor. Aynı zamanda delili sakladığım yeride sadece Namjoon biliyordu.

Hemen araya girip konuşmaya başladım.

-Bakalım Namjoon'un bundan haberi var mı?

İkisininde bakışları bana odaklanmıştı. Telefondan Namjoon'u aradım. Bir kaç çalıştan sonra açmıştı. Hoparlöre aldım.

-Selam Namjoon. Şuan evimde Kim Seokjin adında biri var. Tanıyorsundur. Bir delil bulduğunu söyledi. Sen delil fln bir şeyler biliyor musun?

-Ne delil mi? Delil mi bulmuşuz? Saçmalık resmen. Delil fln yok Taehyung. Şuan çok meşgulüm kapatıyorum.

-Teşekkürler Namjoon. Görüşürüz.

Telefonu kapatıp jine döndüm. Böyle bir şeyi beklemiyordu anlaşılan. Bakışları ben neyin içindeyim der gibiydi.

-Lütfen sevgilimden özür dileyin. Jungkook gibi masum birisine böylesi iğrenç bir iftira atmanız onu kırmıştır.

-Delili bulup tekrar geleceğim Taehyung. Ya da yeni bir delil bulup geleceğim. Şuan daha çok emin oldum Jungkook'un katil olduğundan.

Ne geçiyordu bu adamın aklından. Daha doğrusu yanlış bir şey mi dedikte böyle bir düşünceye kapıldı? Hayır hayır onu şüphelendirecek bir şey demedik. Tam konuşacakken jungkook benden önce davrandı. Sinirlenmişe benziyordu.

-Elinizden geleni ardına koymayın. Kaybolan delili bulamayacaksınız. Ya da başka yeni bir delil bile bulamayacaksınız. Katil olduğuma dair hiçbir delil bulamayacaksınız.

-Katil olduğunuzu kabul ediyorsunuz yani.

-Bu oyunun bir karakteri olmadan çıkın gidin. Yoksa sizinde sonunuz o ölenlerden olacak. Hiç kimse sizi aramayacak sormayacak. Ne ölünüzü ne de dirinizi.

-Ahh yani bu oyunun bir karakteri olursam onlar gibi beni de öldüreceksiniz değil mi?
Peki sizde elinizden geleni ardına koymayın. Benim öldüğüm gün tüm dünya siz ikinizin katil olduğunu öğreneceği gün olacak.

Arkasını dönüp arabasına bindi. Kapıyı kapatıp Jungkook'a baktım. O da arkasını dönmüş salona doğru yürüyordu.

-Hey jungkook iyi misin sen!! Açık açık katil olduğunu söyledin!

Koltuğa kendini atıp ayak ayak üzerine attı. Katil olduğu açıklanmasın diye hatta delili yok et diye ağlayan kendisiydi. Şimdi adama nasıl olur da katil olduğunu söyler?

-Amaan boşver be taehyung. Katil olduğumu kanıtlasın bakalım nasıl kanıtlıyor.

-Noluyor lan sana!! Bana ağlamıyor muydun? Hapislerde çürüyemem ben diye!! Ne oldu da şimdi siklemiyon!!

Ayağa kalkıp ellerimden tutup koltuğa oturttu. Yüzü yine 5 yaşındaki bir çocuğun yüzüne bürünmüştü.

-Birbirimize ihanet yok demiştin sevgilim. Unuttun mu yoksa? Birbirimizi korumalıyız. Eminimki o adam bir delil bulsa bile sen ne yapar eder kurtarırsın sevdiğini değil mi? Ben senin yerine V bile olabilirim. Peki ya sen sen kurtarır mısın beni? Sonuçta sen benim ikinci V olmamı istemiyor muydun? İkimizde birbirimize güvenmeliyiz değil mi? İhanete yer yok Taehyung. Yapabiliriz değil mi sevgilim?