Jungkook
-Jungoo heyy jungoo uyansana! Hadi be! Kış uykusuna mı yattın?! HEYY UYAN DİYORUM!!
Taehyung'un tepemde bağırması ile gözlerimi açmıştım. Islak saçlarından düşen su damlacıkları yüzümü ıslatmıştı.
Elimin tersiyle ile yüzümde ıslak olan yerleri sildim.
-Çek şu lanet saçlarını! Her yeri ıslattın amk! NİYE KURULAMIYORSUN!!
Son cümlemi yüzüne bakarak söylemiştim. Bana tuhaf bir şekilde bakmaya başladı. Yüzüm de bir şey mi vardı!
-Jungkook?
-Hmm?
-Sen ağladın mı?
-Ne! Hayır tabiiki de ne ağlaması! Ayrıca ne için uyandırdın beni?
-Ağlama jungkook. Hiçbir şey için ağlama. Bunu öğrenmen için ne yapmam gerekiyor? Sevdiğin herkes ölürse ağlaman için hiçbir sebebin olmayacak.
Sevdiğim herkes ölürse mi?! Kendini öldürebilecek misin?! Elbette hayır. Ama yakın zamanda yaptığın her şeyi ödeyeceksin taehyung! Bende ödeyeceğim tabii ki! Sonuçta bende öldürdüm! Sende öldürdün Taehyung!
Taehyung ile tanışmadan önce sadece Andrew, Jimin ve J-Hope vardı. Onları cidden çok seviyordum. İlk Andrew gitti. Şimdi ise J-Hope ve Jimin gittiler. Bana ihanet ederek. Üçü de ölmeyi hak ediyorlar. Öldüler de zaten. Jimin ve J-Hope'dan emin değilim ama ölecekler onlarda. Tüm sevdiğim herkes gitti.
Taehyung hariç. Sen de yakında gideceksin sevgilim. Biraz daha bekle lütfen.
-Hey jungkook! Yine nereye dalıp gittin?!
-Ha? Şey yeni uyandım ya o yüzdendir. Bir soru sormuştum. Ne için uyandırdın beni?
-Dün dediklerini unuttun mu? Basketbol maçı yapacaktık. Yüzme ve spor da yapacaktık.
-Aa onlar mı? Peki yapalım. İlk hangisini yapacağız?
-Basketbol maçına ne dersin? Seni yeneceğim.
-Kahvaltımızı yaptıktan sonra oynasak olur mu? Gerçekten acıktım.
Aslında dünki o kızla olan hallerini gördükten sonra hiçbir şey yapmak istemiyorum ama belli etmemem gerek. Sadece 3 gün.
...
Masada oturmuş bir şeyler yiyorduk. Aklımda bir soru vardı. Namjoon buraya nasıl gelecekti ki? Taehyung anlar mı acaba?
Ya da bir dakika. Benim Taehyung'u dışarı çıkarmamı mı bekliyor acaba? Maçtan sonra kesinlikle Taehyung'u bir şekilde dışarı çıkartmalıyım.
-Ne düşünüyorsun?
-Hiç.
-Bence bir şeyler düşünüyorsun fakat bana söylemek istemiyorsun.
-Evet.
-Konuşmak da istemiyorsun galiba.
-Evet.
-Peki.
Kafamı kaldırıp Taehyung'a baktığımda alırı masum ve tatlı duruyordu. Öpmek istiyordum. Ama kirlenmişti. Zaten kirli değil miydi?
İçimdeki ses Taehyung ile son günlerim olduğunu söylüyordu. İçimdeki sese güveniyordum. Beni asla yanıltmadı hiçbir zaman. Aynı zamanda rüyamda da birtakım şeyler görmüştüm. Bu rüya birkaç gün sonra olacakların habercisiydi.
Öpmeli miyim?
Ah jungkook sen gerçekten aptalsın. Birkaç gün sonra her şey son olacak. Bu kirli insan daha ne kadar kirlenebilir ki? Öpmelisin.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SET ME FREE -TAEKOOK
Fiksi PenggemarRuhunu özgür bırakmak isteyen bir adam ile ruhunu çoktan şeytana teslim etmiş bir adamın aynı gün aynı yerde aynı teknikler ile cinayet işlemeleri onları birbirine çeken en özel bağ olmuştu...