5

67 8 6
                                    

Jungkook anlatımı ile:

Taehyung'un gittiğinden emin olduktan sonra evde benden başka biri var mı diye kontrol ettim fakat hiç kimse yoktu. En üst kattan başlayarak her odayı gezecektim.

-Bakalım bizim katil beni ne kadar korkutabilecek? Ahh taehyung o gibi geldiğinde nasıl bir tepki vereceksin merak ediyorum açıkçası.

Desenleri karışık olan bir kapının önünde durdum. Tamamen mavi bir renkteydi. Desenleri o kadar karışıktıki gözlerim ağrımaya başladı. Kapıyı açıp odanın içine girdim. Bir yatak, bir çalışma masası ve birde boy aynası vardı.

-Eee, bu odanın neresi korkunç taehyung? Ya da dur bu korkunç dediği şeyleri belkide saklamışsındır? İşte şimdi daha eğlenceli oldu bu oyun.

Direk aklıma yatağın altı geldi. Tutup kaldırdım ve lanet bir koku karşıladı beni.

-Aish cidden öldürdüğün adamın kanını buraya mı sakladın be! Cidden çok iyi. Gerçekten korkak olsam net ağlıyordum.

Şişeyi alıp kapağını açtım. Kokladım. Bir kan kokusu kadar etkileyici bir şey olamazdı. Metalik ve tatlımsı bir koku. İşaret parmağımı şişenin içine soktum ve ağzıma aldım.

-Hmm evet bu bir kadının kanı. Daha tatlımsı ve bu kanı her tadan kişi güzel sağlıklı bir vücuttan çıkmış olduğunu anlar.

Şişeyi geri eski yerine koyup odadan çıktım. Üst katta toplam üç oda vardı. Birisi Taehyung'un, birisi burası diğeri de tam karşımda olan odaydı. Bu odanın kapısıda daha sadeydi. Oyalanmadan odaya girdim.
İçerisi inanılmaz metalimsi bir kokuya sahipti. Odanın her yeri kırmızıya boynamıştı. Duvara yaklaşıp iyice kokladığımda bunun kan olduğunu anlamam çok geç sürmedi. Oda bomboştu. Sadece kan ile boyanmış bir odaydı.

-İNANAMIYORUM TAEHYUNG SEN CİDDEN TAM İSTEDİĞİM TİPSİN. BU NASIL AKLINA GELDİ WAAW.

Bu kokuyu içime çekip odadan çıktım.

-Bu kattaki favori odam. Kesinlikle günümün yarısını burada geçirmek için ideal bir oda.

Alt kata indim. Burdada 4 oda mevcuttu. Koridorun ilk odasına girdim. Büyük bir odaydı. Renkli koltuk takımı ve kapının hemen yanında büyük bir dolap mevcuttu.

İlk olarak mavi rengindeki koltuğu kaldırdım. İçinden bir kol çıkmıştı. Kolu alıp halının üstüne koydum. Kahkahalar atmaya başladım.

-Cidden korkusuz bir katil ile karşı karşıyayım. Taehyung göründüğün gibi muhteşemsin. Bir kol ha, ve bu dondurulmuş bir cesedin parçasına ait. Kaç yıldır saklıyorsun acaba.

Zaman kaybetmeden sarı koltuğu kaldırdım. İkinci bir kol daha. Onuda halının üstüne koydum.

-Sağ kol ve sol kolumuzu bulduk. Bir kafaya iki ayağa ve birde gövdeye ihtiyacımız var. Puzzle dediğin böyle olmalı.

Siyah koltuğu kaldırdım fakat içi boştu. Son olarak yeşil koltuğuda kaldırdım ama onun da içi boştu. Dolabın içine baktım fakat oda boştu.

-Daha da zorlaştırıyorsun oyunu ha! Zor oyunları severim bebeğim.

Bu kattaki diğer odalara da baktım fakat hiç bir şey bulamadım. Odalar gayet düzgündü.
Sinirlenmeye başlamıştım. Ya diğer parçalarını bulamazsam. Ya da o parçalar evde değilse.

-Umarım böyle bir şey yapmamışsındır!! Yoksa cidden erkenden gerçek kimliğimi öğrenmiş olacaksın.

En alt kata indim. Üç oda vardı mutfak, büyük bir salon ve yine bir yatak odası. Düzensiz yapılmış bir evdi. Çok fazla gereksiz odaları vardı. En önemlisi sıkıcı bir ev olmasıydı.

SET ME FREE -TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin