17.

43 7 2
                                    

Jungkook

Sadece 10 dakikalık bir yolum kalmıştı. Taehyung'u biraz korkutmalıydım galiba. Evet diyeceksiniz ki "nasıl?" Beni tanıdığını düşünüyor fakat yanılıyor. Evet ağlak bir insanım belki size göre aptalım da inkar edemem. Ama bilirsiniz, illaki yaşamışsınızdır. Biri size nefret ettiğiniz bir harekette bulununca ona karşı değişirsiniz. Bende şuan bunu yaşıyorum. Aldatmak. Neden yani? Ne gereği var ki? Nefret ediyorum bu kelimeden. Andrew de aldatmıştı. 10 yıllık sevgilim beni aldatmıştı. 10 yaşımdan beri beraber olduğum adam. Aldatmak kelimesinden nefret etmem doğaldı bence.

Bunları düşünürken çoktan eve gelmiştim bile. Arabadan inip evimin kapısını açtım. Özlemiş olduğumu fark ettim. Ama çok oyalanmamam gerekiyordu. Odama gidip küçük ama içi geniş olan çantamı çıkardım. Birkaç kıyafet koydum. Tabi ekstra bu özel günler için kullandığım telefonu da koydum. Arabamın anahtarlarını da alıp evden çıktım. Arka bahçede duran arabama bindim. İşte şimdi başlıyorduk.

Arabamı çalıştırırken bir yandan da jimin ve jhope'u arıyordum. İkisi de bir kaç çalıştan sonra açtılar.

-Jungkook ne oldu? Neden grup araması yapıyorsun? Görüntülü arasana.

Bunu diyen jimindi. J-Hope da arkadan Jimin'i onaylar şekilde sesler çıkartıyordu.

-Hey bir sessiz olun. İş başına geri dönmeye karar verdim.

-NE!

-NE!

-Şşşş sakin olun. Şimdi beni iyi dinleyin. Buluştuğumuzda her şeyi anlatacağım. Yanınıza ekstra özel günler için kullandığınız telefonunuzu alın. Birkaç giysi de alın. En önemlisi ise Taehyung ile irtibarınızı kesin. Her yerden silseniz iyi olur. Elimde harika bilgiler var. Bunu seveceksiniz. Diyorum ki şu haberlerde ünlü seri katil V'nin yöntemlerini kullanarak yeni kurbanımızı öldürmeye ne dersiniz? 3 saat sonra orada buluşalım.

Telefonu kapattım. Gaza daha fazla bastım. Arabamın camlarını ve üstünü açtım. Sanki, uçuyormuşum gibi hissettiriyordu.

-Şimdi sıra bende sevgilim. Sadece günün sonunu bekle. Senin için biraz korkutucu olabilir.

Ve delice gülüş.

Taehyung.

Yerde yatan bu kadının ismi Mina. Hala yaşıyordu. Kanamasını durdurmak gerekiyordu fakat hastaneye götüremezdim. Hemen dışarıdaki adamlarımın da yardımı ile arabaya bindirdik ve onu özel doktoruma götürmelerini söyledim. Bir saat içinde buraya bir araba göndermelerini de istedim. Bir saatte tüm kan lekelerini yok etmeliydim.
İle koyulmaya başlamıştım bile.

Jungkook'u düşünüyordum. İkinci kez aldatılmıştı. Andrew Jungkook'u aldattığı zaman uzaktan Jungkook'u izlemiştim. Gözlerinden her şeyi anlayabiliyordum. Jungkook konuşmasa bile gözleri her şeyi anlatıyordu. O zaman demiştim ki "Nasıl jungkook gibi güzel birisini aldatabilir? ". Şimdi de ben aldatmıştım onu. Bir kez daha kırılmıştı. Beni kim öldürecekti şimdi. Evet beni öldürmeliydi. Böyle çekip gitmemeliydi.

-Şimdiki planın ne acaba jungkook? Polise gitmeyeceğini biliyorum. Ne yapacaksın? Sadece bir kaç gün bekleyeceğim seni sevgilim. Yanlış bir hareketinde seni esir alır, gün yüzü göstermem. Umarım hareketlerine dikkat edersin.
...

Bir saatin sonunda temizlik bitmişti. Son kez her yeri kontrol ettikten sonra evden çıkmıştım. Merdivenleri iniyordum ki jin ile karşılaştım.

-Taehyung!? Ne işin var burada?

-Ahh sen polis olan şu Kim Seokjin değil mi? Kız kardeşine bakmaya gelmiştim ama evde yok.

SET ME FREE -TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin