6

53 7 5
                                    

Jungkook'dan devam:

-Hayır hayır taehyung bunu yapamazsın. Beni böyle ele veremezsin. BENİ ONLARA VEREEMZSİN TAEHYUNG!!

-Şşş sadece bir şaka yapmak istemiştim. Sonuçta senle baya yakınlaştık. Öpüştük bile. Ve en önemlisi sana en büyük sırrımı söyledim. Bir katil olduğumu, artık birbirimize ihanet edemeyiz. İhanet etmekten nefret ederim jungoo.

Bu durumda nasıl şaka yapabiliyordu? Doğru kendi başına gelseydi böyle rahat davranamazdı. Ama şu an bunları düşünemezdim. Nasıl kurtulacaktım bu beladan?

-M-muhtemelen beni arıyorlardır. Ne yapacağız? K-kaçacak mıyız?

-Ellerinde olan delili yok edeceğiz jungkook.
Tek bir telefonla merak etme.

Telefonundan birisini arayıp hoparlöre aldı.Bir kaç çalıştan sonra açmıştı.

-Selam Namjoon. Nasılsın?

-Ahh Taehyung-ah iyiyim. Gerçi daha iki gün önce görüştük ama ne oldu?

-Acil bir durum var. Jeon Jungkook adında birisi aranıyor şuan değil mi?

-Evet aranıyor neden? Tanıyor musun yoksa?!

-Sevgilim oluyor Namjoon. Lütfen ellerindeki delili yok et.

-Delili yok edebilirim ama yeni biri geldi. Kim Seokjin adında. Delilin aniden yok olmasından net şüphelenir. Jungkook'un peşine her türlü düşer.

-Delili merkezden kimler gördü Namjoon?

-Sadece ben ve o gördük. Seokjin denen adam daha öncede delillerin aniden yok olduğunu öğrenince kimseye söylemedi. Sadece delil bulduk dedi o kadar. Bir yüzük buldu cesedin içinden.

-Oha jungkook cesedin içine yüzüğü neden koydun!?

-Ben koymadım ki! Ayrıca neden öyle bir şey yapayım? Hiçbir şey bilmiyorum ben!

-Taehyung delili yani yüzüğü aldım. Merkezden çıkıyorum. Her zamanki buluştuğumuz yere gelsen iyi olur. Hazır seokjin de yokken halledelim.

-Peki geliyoruz. Teşekkürler.

Telefonu kapatması ile bana döndü.

-Taehyung bende mi geliyorum? Ne işim var orda? Ayrıca aranıyorum ben. Ya görürlerse beni biterim. Sen hallediver işte.

-Buraları suga hyung halledecek jungoo. Bizde namjoon ile buluşmaya gidelim ve şu delili yok edelim.

Konuşmaktan o kadar yorulmuştumki sadce kafamı sallayarak onayladım. Elimden tutup dışarı çıkarttı beni. Biraz ileride aşırı lüks bir araba vardı. Evimin önündeki arabası ile burdaki arabası farklıydı. Her gittiği yerde farklı araba kullanıyordu anlaşılan. Arabaya bindiğimiz sırada jimin aradı.

-Açsana jungkook! Ama hoparlöre alarak konuş. En önemlisi bişi çaktırma.

Başımla onaylayıp telefonu açtım.

-Jungkook ne oldu? Neden birden kapattın?

-Sadece inanamadım. Ben katil fln değilim jimin. Bana inanıyorsun değil mi?

-Tabiki de inanıyorum jungkook. Sen çok masum birisin. Eminim ki bir yanlış anlaşılma vardır. Bu arada cafe kaç gündür kapalıymış duyduğuma göre. Sana bir şey olmadı değil mi?

-Hayır tabiki de olmadı. Sadece kafa dağıtmak istedim. Yalnız kalmak istedim. İyiyim merak etme.

-J-Hope hyung geldi jungkook.

SET ME FREE -TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin