Taehyung'un anlatımı ile:
Sabahın 7sinde sonunda eve adımımı basmıştım. Gece evden ayrıldıktan sonra pek bir şey yapmamıştım. Sadece suga ile oturmuş biraz konuşmuştuk. Salona girdiğimde Jungkook'u görmeyi beklemiyordum. Masanın üstünde 4 şişe içki vardı. Hepsinin bitmiş olması dahada şoka uğrattı.
-Eee oha amk 4 şişe içecek kadar mı üzdüm seni be!?
Evet aslında şöyle bir düşününce onu kıracak şeyler söylemiştim. Babasına benzediğimi söylemiştim özellikle. Kafamdan bu düşünceleri atıp etrafı toplamaya başladım. Bir 10 dakikanın ardından temizlemiştim salonu. Jungkook'un yanına gidip oturdum.
-Biliyorum her zaman seni kıracağım, üzeceğim belki mutlu bile olamayacksın üzgünüm. Kendimi çok değiştirmek istedim ama yapamadım. Sana böyle davrandığım için özür dilerim.
Yaklaşıp dudağına uzun bir öpücük konduracaktım. Dudağım onunkine değer değmez uyanıp elleriyle göğsümden yavaşça iterek uzaklaştırdı.
-Bir daha benden izinsiz öpme. Rahatsız edici oluyor.
Rahatsız mı oluyor? Anladık büyük bir trip yiyoruz.
-Peki öpmem.
Koltuktan kalkıp merdivenlere doğru yöneldi.
-Nereye gidiyorsun?
-Odaya çıkıyorum. Duş almam gerek.
-Tamam bende geliyorum. Tepkini merak ediyorum.
-Odada ceset mi var yoksa? Dün yazdıklarımdan dolayı ise özü-
-Hayır ceset fln yok. Bu evin hiçbir yerinde ceset yok jungkook olmayacakta. Odaya çıkalım görürsün.
Bir anda hızlı hızlı çıkmaya başladı. Bu hareketine hafiften güldüm. Çok meraklı bir kişiliğe sahipti. Sürprizlere de bayılıyor. Hızlıca bende arkasından gittim. Hiç tereddüt etmeden odanın kapısını açtı. Hemen yüzüne baktım. Evet o çok dikkatli birisiydi. Duvarın renginin değiştiğini hemen fark etti. Lacivertten beyaz olmuştu.
-Dün arkadaşlarının yanına gitmeden önce adamlara söyledim. Tüm lacivert renkte olan duvarları boyayın diye. Sonuçta bizim odamız. Ortak karar almalıyız değil mi?
-Şaşırdım açıkçası. Beni dinlemen çok garip. Kendi kafana göre hareket ettiğin için yine beni sikine takmazsın sanıyordum. Teşekkür etmeyeceğim. Duşa giriyorum şimdi.
Cidden büyük bir trip yiyordum. Böyle bir tepki vermesini beklemiyordum. Kıyafetlerini alıp duşa girdi ve kapısını kilitledi.
-Ah niye kapıyı kilitledi ki ne güzel beraber duş alırdık. Of tanrım o kaslarla duş alma düşüncesi, birbirimizin kaslarına dokunarak azmamız ahhh çok güzel bir hayal. Amk bununda trip atası tuttu.
Benimde bir duşa girmem gerekirdi. Dolaptan giysilerimi alıp hemen yan odadaki banyoya gittim.
...
Üstümü giymiş aynadan kendime bakıyordum. Cidden yakışıklıydım. Jungkook'un bana aşık olmamasına imkan yok yani.
-Jungkook da çıkmış mıdır acaba banyodan? Gidip baksam mı? Umarım daha giyinmemiştir.
Aklımdaki güzel düşüncelerle odanın önüne kadar geldim. Tıklatmalı mıyım? Yok be ne münasebet. Direk girmeliyim. Aniden kapıyı açtım. Jungkook'u bir ümit çıplak görmeyi beklerken yatakta uzanmış tavanı izliyor şekilde görmeyi beklemiyordum.
-Neden yanıma gelmedin de burada boş boş tavanı izliyorsun?
-Böyle iyiyim taehyung. Ne oldu?
-Odaları gezelim mi? Merak ediyorsundur net.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SET ME FREE -TAEKOOK
FanfictionRuhunu özgür bırakmak isteyen bir adam ile ruhunu çoktan şeytana teslim etmiş bir adamın aynı gün aynı yerde aynı teknikler ile cinayet işlemeleri onları birbirine çeken en özel bağ olmuştu...