(20) Tatakai

68 5 12
                                    


Dan, Leo, sensei ve Mikey hep beraber konumu takip ediyordurdu. Raff ve ben direk kızı takip ediyorduk.

Göz temasını hiç kaybetmiyordum. Ama ne olur ne olmaz vericinin alıcısını da yanımızda taşıyorduk.

Ben bizi farketmemesi için bir güç kalkanı yapmıştım. Tab2 evden çıkmadan önce denemiştim, fark edilmiyorduk. Bu plan işe yaramaz ise diyerek, bir b planı yapmıştı Leo. Ama ben o planda yoktum. Bu yüzden bana söylememişlerdi.

Leo çok zekiydi. Kristalin kontrolünü kaybetme olasılığımı bile düşünmüştü.

O durumda Raff beni durduracaktı. Zaten onların bir ricaları bile bana emirdi. Hiç düşünmeden yapardım istediklerini.

Ben bunları düşünürken, Meri biraz daha ilerleyip durmuştu. Bu onun kaldığı yerdi. Bir hurdalığa benziyordu.

Şu Daizi ortada görünmüyordu. Ama eğer bu dünyaya bile geldilerse o vakit benden ve kristalden haberleri var demekti. Bir dakika bunları niye şu an düşünüyorum.

Kafamı iki yana sallayıp bulunduğum yerden Meri'ye bakmaya devam ettim.
Raff da etrafı kolacan edip yanıma çömelmişti.

(R) ''Etraf temiz. Burda tek yaşıyor gibi duruyor.''

(Z) ''Teşekkürler Raff.'' Derken ona bakmıştım.

Bi anda yüz ifadesi değişti.

(R) ''Karai!?''

Hemen o yöne baktım.

(Z) ''Onun burda ne işi var?!''

Raff kulaklığını çalıştırdı ve konuştu
(R) ''Leo gördün dimi''

Kulklıklarda kamera da vardı yani bizim bakış açımızdan girebiliyorlardı.

(L) ''Evet''

(M) ''Karai'nin orda ne işi varki.''

(Z) ''Bir dakika konuşmaya başladılar.''

Onlara odaklanıp, dinlemeye başladık.

Karai;
''Babam nerede Meri!''

Meri;
''O hurda yığınının yerini bilmiyorum. Bilsemde  söylemem.''

Karai kılıcını çekti ve;
''O zaman sormlusu seni tutarım.''

Meri ellerini yumruk yapıp savaş pozisyonu aldı;
''Gel bakalım.''

Savaşmaya başladılar.

Karai kılıyla ilk hamleyi yaptı. Meri kendini yana eğerek kılıç darbesinden kurtuldu ve aynı anda Karai'nin kılıcı tuttuğu eline vurdu.

Karai'nin kılıcı havaya fırladı. Meri kılıcı sihiriyle kullanarak, Karai'ye savurdu. Onlar kavgaya devam ederken Leo konuştu.

(L) ''Zehra ne yapmayı düşünüyorsun?''

(Z) ''Benim yüzümden kavga ediyorlar.''

İleri doğru tam harakete geçmişken Rafie omzumdan tutup beni geri çekti.

(R) ''Zehra sakın bir aptallık yapma!''

(Z) ''Benim yüzümden ölebilir.''

Bir anda bir şeyler duymaya başladık.

(Meri) ''Şu aptalın babasını senin hallettiğini biliyorum Zehra. Ama senin görevin daha önemli bu yüzden merak etme onu ve diğerlerini senden uzak tutacağım.''

Hepimiz duymuştuk, çünkü bu telekines bir mesajdı.

(Araya giriyorum pardon. Ama yanlış yqzmış da olabilirim Telekinezi tam neydi hatırlamıyom ama mha da bu özgünlüge sahip biri vardı ve akıldan akıla mesaj gönderebiliyordu. Onu yapmaya çalıştım. Yanlış yazdıysam af ola.)

Krıstalim ve Ninja kaplumbağalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin