Krıstalim ve Ninja kaplumbağalar

(45) Farklı bir dünya

Raff ile antreman odasına gitmiştik. Kapının önünde durdum. 

(Z)"Kendinle tanışmak ister misin?"

(R) "O nasıl olacakmış küçük hanım"

(Z) "Tabi ki de sihirle. Birazda hologram." O anda fark ettim belki onlarla haberleşmeyi sağlayabilirdim. Ama bunlar bam başka evrenlerdi bu neredeyse imkansıza yakındı. Ama neyse ki Türkler imkansızı yapmayı hep becerir. 

Ayarlama panelinin önüne geçip bir şeyler yaptım. Evet biraz da sihir kullandım.  Ve hologramda onları görebiliyordum. Raff da o zamana kadar diğerlerini çağırmıştı. Hepsinden önce ben içeri girdim. 

(Z) "Kayboydum abi, sensei. Kayboldum."

(L) "Biz her zaman yanındayız Zehra merak etme."

diğerleri de içeri girdi. 

(L) "Bunlar gerçekten bizler miyiz."

(M) " Ne kadar da büyüğüz."

 (R) "Tahmin etmiştim zaten bu kadar yakışıklı olacağımı."

(D) "Gerçekten çok yakışıklıyız."

D' bana baktı gözleri büyümüştü. İlk anda anlayamamıştım. Sonra gözleri April'a kaydı. April benim Danim'e öyle bir ifadeyle bakıyordu ki onu oracıkta öldürmek istedim. Tüm April'lar arasından en sevmediğim bu kızdı. Tam o sırada gemiye bir şey çarptığı için sarsılmasıyla hepimiz ama bölüme koştuk. Zaten gemi sarsılınca hologramlar da kaybolmuştu.

(L)  Neler oluyor Fucitoit."

(F) "Bir şey gemimize saldırıyor."

(Z) "Lanet köpek balığı."

(L) Doni bir şey görebiliyor musun"

(D) "Tam tespit edemedim. Ama dışarıda bir şey var"

Tam o sırada tekrar bir saldırı oldu. sallantı daha bitmeden Leo'nun koştuğunu görüp peşinden gittim.

(Z) "Bana da uzay tulumu  var mı."

(L) "Diğerleri geliyor mu"

(Z) "Hayır sadece ben"

(L) "Tamam." diyip dışarı çıktı. Bende elime geçen ilk şeyi giyip dışarı çıktım.

Ben çıktığımda Leo o köpek balığına ateş ediyordu.

(Z) "Hey boy. Dans edelim mi."

Bende arka tarafından fırlamış ve kuyruğunu yakalıyıp onu bir tarafa fırlatmıştım. Sonra Leo'nun yanına geldim.

(Z) "Dikkat et hemen geri dönecek kadar hızlı." Daha lafım bitmemeişti ki sırtıma çarpan metal yüzgeç yüzünden savruldum. Ben çok uzaklara savrulmuştum. Fakat Leo kendini hemen toplayıp karşı saldırıya geçmişti. Leo'nun ipi kopunca bende onun ipinin hala kendine bağlı olan kısmını tutmak için uzandım sonra onu geminin giriş kapısına doğru savurdum. Ben de tam gelmek üzereyken, köpek balığı ayağımı ısırıp geriye savurdu. Neyseki içeriden eteş eden Raff beni son anda kurtarmıştı. 

(Z) "Sağol  Raff."

(R) "Sorun degil"

 O anda girdiğimiz yeri hatırladım, ve koşarak ana bölüme girdim.

(Z) "Gemiyi hemen buradan çıkartma..." bir anda sustum. Öbür dünyada sırf kader değişmesin diye çok şey yapmıştım. Ama burada neden böyle yapmıyorum diye düşünüp sustum. Neyse ki kimse duymamıştı.

Hemen ardından hepimiz sırayla uzay gemisinden inip o istasyona girdik. 

(L) "Tuhaf burası nedir?"