(8) Gelecek belirsiz

49 6 2
                                    

Ben ve April uyuyorduk. En azından Dan gittikten sonra biraz uyumayı denemiştim. Çünkü eğer uyumazsam ne oldu diye çok merek ederdim. Neyseki uyuyabilmiştim. Eve gelince de April uyanır diğe yazdığım kağıdı atmıştım.

Sabah olunca kalktık. O kahvaltı için bir şeyler hazırladı. Beraber sofraya oturduk.

(A) "Nasıl uyudun? Rahat edebildin mi?"

(Z) "Evet, sağol" çok içten dememiştim. Ama aşırı soğuk da değildi.

(A) "İstersen yemekten sonra kaplumbağaların yanında gidebiliriz. Sen onların evlerinin yerini biliyor musun?"

(Z) "Evet biliyorum. Gideriz."

(A) "Anlaştık o zaman. Yemekten sonra gideriz."

Sofrada benim bildiğim çok yemek yoktu bir puğaca, biraz bal ve biraz da yumurta vardı. Ben yemeğimi bitirdim.

(A) "Bu arada senin valizin onlarda mı? Belki arabada unutmuş olabilirsin diğe düşündüm ama merakımı daha fazla tutamadım."

Lan! Tabii ki valiz! Ben kesinlikle aptalım valizim yok ve kristal de Dani'deydi.

(Z) "Bu ülkeye apar topar geldim valiz hazırlayak bile zamanım olmadı. Burdan bir şeyler alırım diye düşünüyordum."

(A) "İstersen banyodan sonra benden bir şeyler giyebilirsin. Sonra çocukların yanına gideriz."

(Z) "Sağol, iyi olur. Ben banyoya geçiyorum, senin odanda giyinebilir miyim?"

(A) "Tabii ki, ben sana giyecek bir şeyler çıkartim."

April ayaklandı odasına geçti. Onu takip ettim. Ban ne çıkartacak diye bakıyordum.

O-o bir şort mu? Ben asla şort gimem!

(Z) "Şort yerine daha uzun bir şeyin var mı?"

(A) "Ta-tabii bir dakika."

Dolabını biraz daha karıştırdı. Yine kısa ama bu dizin biraz altına kadar olan bir tayt çıkardı. Sanırım bu kızın insan gibi uzun bir eşortmanı yoktu. Buna şükrederek banyoya geçtim.

...

Yola koyulmuştuk, April Caysi'yi de aramıştı o da geliyordu. Yolda onla buluştuk. Beraber gidiyorduk. Onlar lagamın kapagını açtılar. Ve girdik. Biran acaba kaplumbağalar yüzeye çıkan araç yerini bulmuşlar mıydı hatırlayamadım. Lagamdan gitmek zorunda kalmıştım. Ama burası gerçekten çok kokuyordu!
Neyseki varacağımız yer burası kadar kötü kokmuyordu. Caysi ve April konuşurlarken sadece arkalarından onları takip ettim. April ve Caysi birbirlerine yakışıyorlardı.

Ama ben ne yapacağımı bilmiyordum. Normal dünyadayken April ile karşılaşsam ve onun Dani'me yaklaştığını görürsem öldürürüm diyordum. Ama şimdi Dan gerçekten yanımdaydı. Ve bende sevdiğim kişiyi ne olursa olsun mutlu etme isteği vardı. Yani sırf Dan mutlu olsun diye onla April'ın arasını yapabilecek düzeydeydim. Çoğu insandan farklı ama gerçekten aşıklarla aynı durum. Bunu bilinçsiz yapıyordum işte.

Kafam karrışıyordu. Ama şu an bir an önce Dani'ye verdiğim kolye kristali almak istiyordum.

Sonunda varmıştık. İlk giren Caysi oldu. Onları gören herkes zaten ayaklanmışlardı. Sarılıp kucaklaşma bittikten sonra beni de fark ettiler. Gerçi farkedilmemeye alışıktım. Ama bu tokadı tmnt den yemeye hazırlıklı değildim. Çok önemsememiş gibi yaparak içeri girdim.

(Z) "Şey Dani kolyeyi düzelttin mi? Yani imkanın olmadıysa sorun değil sadece merak ettim." Kızardıgıma emindim. Aptalca davranıyordum.

(D) "Ha, yok hallettim. Alabilirsin" dedi kemerinden kolyeyi çıkartıp bana verdi.

Krıstalim ve Ninja kaplumbağalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin