(14) ...

38 5 0
                                    

En son Dani ile konuşmamın üstünden bir saat geçmişti bile. Ona bakıyordum arada, sadece kendi köşesine çekilmiş oturuyordu. Öylece bakıyordu elindeki lehime, aklından ne geçiyordu acaba.

Mikey yanımda duruyordu, bana sıcak birşeyler getirmiş ve üstüme bir battaniye örtmüştü.

(M) ''Neden böyle yaptın Zehra?''

(Z) '' Şey... Sadece biraz kontrolden çıktım.''

(M) ''Shareder'i buraya getirip onu öldürüp, sonrada onun kızının seni öldürmesini sağlamaya çalışmak, biraz mı oluyor yani?!''

Başımı öne eğdim. Haklıydı. Yani sayılırdı. Yani... bekli haklıydı.
.
.
.
Hayır haklı değildi. Kendime zarar verebilirim ve bu sadece beni ilgilendirir. Bana değer veren kimse de olmadığından, bu bir sorun teşkil etmiyordu.

(Z) ''Size zahmet verdiğim için üzgünüm Mikey. Bunun bir daha sizin yanınızda tekrarlanmıyacağına söz veriyorum.''

(M) '' SIZIN YANINIZDA!'' dedi beni tekrarlayarak.

Umarsızca bakıp
(Z) ''Evet'' dedim

(M) ''Zehra sen ciddi misin!? Orda gerçekten ölmeye çalışmadın dimi!?''

(Z) ''İnthar etmek kolay bu durumda kimsenin farketmemesini sağlamak zor.''

Ayağa kalkıp bi müddet yere baktım.

(Z) ''Sizi üzdüğüm için özür dilerim tekrardan. Belliki en başından buraya gelmem hataydı...'' kalanını fısıltıyla söyledim ''Umarım hafıza silmek içinde idealdir bu sihir''

Dani'ye baktım. Yerinde değildi. Arkamı döndüm ve kristali avuçladım.

O an tekrar bu kristalin sahibi olan kraliçeyi gördüm.

O kadın bana doğru yürüdü yürüdü. Önümde durdu. Ona bakıyordum. Bir anda saçımı tutup çekmeye başladı.

Şaşkınlıkla ona bakıyorken konuştu.

Kraliçe:
'' Eğer intihara meyilli olduğunu söyleseydin sana vermezdim. Baka.
Bu kristal oyuncak mı sanıyorsun sen.'' Saçımı bırakıp karnıma dizini geçirdi.

''Bu gücü istemiyorsan söyle. Zaten o güçten vazgeçtiğin an öleceksin. Al sana kolay yoldan ölüm anlıyor musun! Bu sana son şans. İyi kullan''

Sonra Kaldığım yerden geri gelmiştim. Elimdeki kristale baktım. Arkamı döndüm. Ve sihri yaptım. Onların anılarını değiştirdim.

Şu an sandıkları şey:

Ben Sherader'i öldürdüm, hemen sonrasında ise bayıldım. Ayıldığımda ise sadece o olanları hatırlamıyor olduğumu  söylediğim bir anıydı şu an zihinlerindeki. Başka da bir şey eklemedim.

Çünkü gerek görmedim. Bu kadarı yeterdi. Sonra elimi çeneme koyup düşünmeye başladım.

Ya şu kristali isteyen kötüler onlara zarar  verirse ne olacak. Bunu kaldıramam diye düşündüm. Bu doğruydu, kaldıramazdım. Şu durumda bile kendime zarar vermek aklımdan çıkmıyorken, öyle bir durumda ne yapacaktım. Bu imkansızdı onları güvende tutacak bir şey düşünmeliydim.

Bu sırada Mikey yanıma geldi.

(M) ''Şimdi daha iyi misin? Gücünü çok kullandığın için mi bayıldın?'' Eli omzumdaydı.

Ona dönüp sırıttım. Bir elimle de ensemi ovuyordum.

(Z) ''Yani sanırım. Yada fazla adranalinden de olmuş olabilir, bilmiyorum.''

Biraz uzaktan Dani geldi.

(D) ''Daha iyi misin Zehra. Orda yaptığın çok tehlikeliydi.''

(Z) ''Sizi tedirgin ettiğim için özür dilerim. Biraz kontrolden çıktım'' dedim muzipçe sırıtrak.

Raff'ın bağırmasıyla oraya döndük.

(R) ''Bir daha planını uygulamaya dökmeden önce bize anlat!''

Mutlu olmuştum. Bu tepkiler hafıza büyümün işe yaradığını gösteriyordu.''

Yinede... şu an kendimi tekrar bir çıkmaza sokmuştum. Ne yapacagımı bilmeden duruyordum öyle.

Akışına bırakmak benim sloganımdı herdaim ve sanırım şimdide bunu kullanacaktım.

'Durum günçellemesi.' Diye geçirince aklımdan gülümsedim. Bu kelime Dani'ye aitti. Bana yadiğar. Sonra düşünmeye devam ettim.

Sherader öldü, bu iyi bişeymi bilmiyorum ama artık çok geç zaten.

Çocuklar bana ısınmaya başladı. Raff bile artık benle konuşuyor. Tek Leo kaldı, umarım oda en kısa zamanda beni sever.

Başka.. ha şey, kristali kontrol etmeyi öğrendim, zaten çok kolaymış fazla stres yapmışım kontrol edemem diye.

Bu gün çok yoğun geçmişti. Şu an ne yapmama gerektiğini düşünüyordum.

Sensei ile bir çay içmek her şeyi düzeltir diye düşündüm. Sensei'nin odasına doğru yola koyuldum.

Krıstalim ve Ninja kaplumbağalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin