(47) D'

50 5 2
                                    

Yataktan korkuyla fırladım. Ama bir an sonra sakinleştim. Kapıdan gelen sesle tekrar korkmuştum.

(D) ''Kabus mu gördün?''

(Z) ''Evet''

D' kapıdan yanıma geldi. Yatakta yanıma oturdu.

(D) ''Seni baygın bulduk.''

(Z) ''Güç kullanmak beni tüketiyor sanırım.''

(D) ''Anladım.''

Oturur pozisyona gelmeye çalışırken D' beni tutup geri yatırdı.

(D) ''Zaten çok enerji harcadın, biraz dinlen.''

(Z) ''Ama size yardım etmem lazım.''

(D) ''Bizi nasıl tanıdığını tam anlatmadın. Kalkmadan önce onu anlat istersen.''

(Z) ''Beni yatakta tutma çalışmalarını tebrik ediyorum. Tamam anlatıcam. Ama oturabilir miyim?'

(D) nefes verdi ''Tamam'' ve kalkmama yardım etti.

(Z) ''Bir gün ormandayken kafama bir şey çarptı. Yerde parlayan ve çamur içinde bir şey gördüm. Cam sandım. Ormanda kalsaydı yangın falan çıkar diye düşünerek onu yanıma aldım. Eve gidince onu çöpe attım. Sonra onun aslında bir kristal olduğunu öğrendim. Kristal kontrolsüzce haraket ediyordu bende gerçekten korkmya başlamıştım. En sonunda hep sakinleşmemi sağlayan, kaplumbağlarımın yanına gitmeye karar verdim. Zaten kristal sadece olmasını istediğin şeyi düşündüğünde onu yapıyordu. Bende bir şekilde gidebilmiştim.''

(D) ''Bir şey sorabilir miyim?''

(Z) ''Evet dinliyorum.''

(D) ''Bizim gibi daha kaç farklı kaplumbağa evreni var?''

(Z) ''Sayamıyacağım kadar çok.''

(D) "Peki biz senin geldiğin evrende neydik?"

(Z)"Çizgi dizi"

(D) ''Hımm, peki neden bir çizgi filme saklandın?''

(Z) ''Geldiğim dünyada kimsem yoktu da ondan. Mesala senin kardeşlerin var, baban var, April var. Benim kimsem yoktu. Çevresi insan dolu yanlızlık.''

(D) ''Anlıyorum.''

(Z) ''Damdan düşenin halini damdan düşen bile anlayamazki.''

(D) ''En azından denerim.''

(Z) ''Teşekkürler D' gerçekten rahatladım.''

(D) ''Ne demek, görevim.'' Yüzündeki gülümseme yayılırken, ensesini ovdu.

(Z) ''Hahaha efsanesin D' ''

Sonra yataktan kalkmaya çalıştım. D' beni tuttu.

(D) ''Ayağa kalkabilecek kadar güçkendiğine emin misin?''

(Z) ''Oturmaktan sıkıldım. Biraz ayaklarımı açmak iyi gelecek, eminim.''

(D) ''O zaman dikkatli yürü, yanında geleceğim.''

(Z) ''Ok.'' Ve ilerlemeye başladım. Normaldim sadece birazcık yorulmuştum.

O sırada Raff geldi.

(R) ''Fuci herkesi köprüye çağırdı.''

Benim yanımdan geçti ve az arkamda duran D'nin maskesini tutup onu aşşağı çekti.

(D) ''Hey!''

Arkamı donup onlara baktım. Raff bana ölümcül bakışlar attı, D'nin kulağına bir şey fısıltadı sonra maskesini bıraktı.

(R) ''Sen Leo'yu da çağır D'. Biz köprüye gideriz.''

D' Raff'a sinirli bir bakış atıp bıkkınca nefes verip arkasını döndü. Raff da önümden ilerlemeye başladı. Kısmen beraber köprüye gittik.

Herkes oraya varmıştı. Az ileride Tray'ların uçan taş parçası ve bir gecegen vardı. Kara delik jenaratörünün ilk parçası orda idi.

(R) ''Bizi radarda görmüyorlar dimi fucigoid. İşe yarayacagına emin misin?''

(F) ''Trayseratonlar kara delik jenaratörünün ilk parçasını bu gezegende olduğunu düşünüyor. Ama önce oraya ulaşmalıyız''

(A) ''Söylemeden edemeyeceğim ama bu görevde bir terslik var.''

Ben kenarda kollarımı bağlamış duvara yaslanıyordum.

(Z) ''Eminim o parça burada, ama onlarda önce yetişemeyeceğiz.''

(R) ''Nasıl bu kadar eminsin bayan çok bilmiş.''

(Z) ''Belki bir ara anlatırım. Şimdi harekete geçelim''

Herkes uzay tulumlarını giymek için koştu. Geçen sefer uzaya çıkarken birininkini kullandığımdan benim hala bir uzay giysim yoktu.

(Z) ''Bana yok mu?''

Herkes bana döndü.

(F) ''Bip, sanırım malesef.''

(Z) ''Tamam o zaman.''

Ellerimi öne uzattım. Sihir yapaçaktım. Bir nevi kopyalama olacaktı. Ama enerjimi neredeyse yarı oranda düşürecekti.

Gözlerimi açmıştım. Ama sihir devam esiyordu çünkü zordu. Her detayını düşünmem gerkiyordu. Teorikte varsa pratikte olur. Sanırım benim gücümü anlatan en iyi söz bu olabilirdi. Sihir bitince yerde bir tulum vardı.

Ama nefes nefese kalmıştım. Etraftakilerin bana ilk önce büyülenmiş bir şekilde baktıklarını gördüm. Sonra benim halimi görünce D' yanıma koştu.

(D) ''İyi misin?''

(Z) ''Teorikte varsa pratikte olur. Detayları düşünmek yordu.''

Hemen üstümü giyip geldim.

Beraber Fuci'nin gösterdiği yönden diğer araca bindik. Ben hemen D'nin yanında duruyordum.

(D) ''Bir uzay kiyafeti seni neden bu kadar yordu?''

(Z) ''Sihrimi şöyle düşün anlık bir zamanda bir helikopter olduğunu görüyorsunuz ama aslında o zaman benim için yavaş geçiyor ve onun üretimi normal zamanki gibi geçiyor. Sadece biraz farklı.''

(D) ''Baya karmaşık duruyor.''

(Z) ''Biraz öyle.''

(D) ''Örtüyü çalıştırıyorum.''

(R) ''Bu sefer işe yarasa iyi olur D' ''

(C) ''Nihayet biraz heyecan. En son harika bir şey olalı neredeyse bir hafta geçti.''

Göz devirip arkadaki panellere gittim. Orda ayarlanması gereken bir bir şey varmı diye kontrol ediyordum.

(A) ''Bu gezegen tuhaf bir güç yayıyor. Bu sanki saf kötülük gibi. Tehlikenin içine atlıyoruz profösör''

(F) ''Kötülük mü çok saçma burası Sava dalm. Evrenin en güzel en sakin  gezegenlerinden biridir, aşşağısı çok güzeldir.''

(Z) ''Bazen inançlar kavimleri tamamen değiştirir.''

Sonra iniş yaptık. Aşşağı indiğimizde D' yanıma geldi.

(D) ''İnanç derken neyi kast ettin?''

(Z) ''Bu gezeğenden ayrıldığımızda biliyor olacaksın merak etme.'' Diyip ilerledim.

(D) ''Hey.''

Selam gençler
Bu bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sezon 4 bölüm 5
Sevdiğim bölümlerden.

Sizden bir isteğim var. İsteyenler #Zehtello
Heşteğiyle çizim paylaşsın,  yarışma olsun demiyeceğim, çünkü katılım çok az olur diye bekliyorum.

(Lütfen beni şaşırtın😅)

Neyse işte resimlerinizi bekliyorum. Bay bay

Krıstalim ve Ninja kaplumbağalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin