Uzun bir aradan sonra merhabalar arkadaşlar. Hayat meşgaleleri beni fazlasıyla meşgul ettiği için artık yazı yazmaya vakit ayıramıyorum ancak yine de elimden geldiğince bu hikayeyi de tamamlayıp nihayete erdirmek istiyorum. Gecikme ve önümüzdeki gecikmeler için tekrardan kusura bakmayın. Keyifli okumalar diliyorum.
Multi: Vuslat Sarya'nın elbisesi.
Sürç-i lisan ettiysek affola.Gözlerimi açtığımda yanımdaki boşlukla karşılaştım, Zeyd Ali yoktu. Yataktan doğrulup banyoya ilerledim boştu, kıyafet odasına da baktıktan sonra oda da yalnız olduğumu anladım. Benden önce uyanıp aşağıya inmiş olmalıydı. Banyoda işlerimi halledip gündelik bir elbise giydim. aşağıya indiğimde kızlar kahvaltıyı hazırlamış neredeyse herkes toplanmıştı. Yerime otururken yan tarafımda oturan Helin'e çaktırmadan Zeyd Ali'yi sorduğumda erkenden şirkete gittiğini söylemişti. İçime oturan tarifsiz sıkıntı ve hüzünle yarım yamalak bir kahvaltı yapmıştım.
Terasta oturmuş Diyar'a matematikte anlayamadığı bir konuyu anlatırken Helin de bir köşede kitabını okuyordu. Konağın sessiz sakin havası bir anda Hildan Hanım'ın sesiyle bozuldu.
"Ayşe! Kızlar!" diye seslendikten hemen sonra Ayşe ablanın sesi geldi.
"Buyurun Hanım'ım,"
Merakla yerinden kalkan Helin terasın korkuluğundan aşağı avluya baktı.
"Anne noldu herkesi ayağa kaldırdın?" diye seslendi Helin.
"Akşama İsmihan Halan geliyor,"
Helin aldığı cevapla korkuluklardan uzaklaşırken bana döndü.
"Bittik!"
Diyar aceleyle kitaplarını toplarken konuştu.
"Bir haftalığına evi terk ediyorum," diyip Helin'e baktı "gittiklerinde bana haber verirsin."
Kitaplarını kucağına toplamış yanımızdan ayrılacakken ensesinden yakalayıp durdurdum onu.
"Nereye kaçıyorsun Küçük Bey, neler olduğunu anlatın bakalım..."
O saatten sonra Helin'in çenesini tutabiline aşk olsun. Herkesin şeceresine kadar dökmüştü.
İsmihan Hala, kocası öldükten sonra büyük oğlu Ferzan Ağa'yla birlikte hanesinde söz sahibiymiş. İsmihan Hanım, Hildan Hanım'a evliliğinin ilk yılları yaşatabileceği tüm zorlukları yaşatıp annesinden emdiği sütü burnundan getirdiği için uzun yıllardır araları kötüymüş. Altı çocuğundan sadece Ferzan, Şilan ve Mizgin bekarmış, diğer çocukları evlenmiş. Asıl canımı sıkan kısım ise Helin'in söylediğine göre Şilan küçük yaşından beri Zeyd Ali'yi seviyormuş. Rezan ağa ve kız kardeşi İsmihan Hanım bu evliliği istese de Zeyd Ali kesinlikle istemediğini dile getirince konunun üstü örtülmüş ancak hiç tamamen kapatılmamış. Şilan açıkça niyetini belli etmiş konuşmuş dil dökmüş ancak hiç vazgeçmemiş.
Aşka, sevdaya saygım vardı. Şilan denen kızı tanımaz etmezdim. Zeyd Ali'yi benden önce tanımış benden önce sevmişti elimden bir şey gelmezdi. Sadece bu sebeple kimseye nefret duyamazdınız ancak Helin kurduğu o cümleyle içimdeki küçük kıvılcım kor ateşlere evrildi.
"Şilan öyle fena biri ki ilk karısı olamadıysam ikinci karısı olurum, der yine de kendini yamamaya çalışır."
O dakikadan sonra sinirlerim tepeme çıkmış ancak sakinlikle karşılaşmıştım, aynı onları akşam karşılayacağım gibi.
***
Dolaptan bu geceye uygun bir elbise çıkardım. Acı kahve uzun elbiseyi üzerime giyip aynanın karşısına geçip baktım. Kalçalarıma kadar tam oturan elbise devamından yere kadar biraz hafif bollaşıyordu. Yüzümün tamamen ortaya çıkması için saçlarımı sevdiğim modelde topuz yapıp aynadaki aksime baktım. Kehribar gözlerimi ortaya çıkaran bir eyeliner çekip soft tonlarda allık ve ruj kullandım. Odadan çıkmadan önce son rötuşlarımı yaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPTELA | ASKIDA
Teen FictionKehribar gözlü kadına müptela olan adam ile yüreği nefretle dolu, serden geçmiş kadının hikayesi... *** "Evinamın, delalemin..." dedi sessizce sanırım uyuduğumu düşünüyordu. Arkamdan biraz daha yaklaşıp saçımı kokladı, yakınlığı kalbimi gümbürdetti...