Multi: Vuslat Sarya'nın düğünde giydiği elbise tabi siz nasıl hayal ettiyseniz o da olabilir.
Neyso keyifli okumalarr🤍🤍
Sürç-i lisan ettiysek affola.
On gün oldu. Dudaklarının dudaklarıma kapandığı akşamın üzerinden on gün geçmişti. Bu on gün boyunca benliğim iç savaş verdi. Artık kesin olarak biliyordum ve emindim. Ben bu adamı içim acıya acıya seviyordum.
Onunla ilk tanıştığımız zamana gittim. Gülümseyerek elimi sıktığı o an kahvelerinin içime işlediğini hissetmiştim. Gülümsemesinin hiçbir erkekle kıyaslanamayacak kadar güzel olduğunu düşünmüştüm. Bana yemeğe çıkma teklifini ettiğinde ne kadar heyecanlandığımı hatırladım.
O zamanlar olmaz demiştim içimden, bizden olmaz. Oldurtmuştu, imkansızı başarmıştı.
Nefret ettiğimi söylerken bile her hareketinin ve sözünün beni etkilemesine engel olamamıştım. Yapamıyordum. Ne ona gidebiliyor ne de ondan tamamen gidebiliyordum. Araftaydım, çırpınıp duruyordum.
O akşam beni bıraktıktan sonra ondan bir adım geri çekilmiştim. Kızarık gözlerine aynı perişanlıkla bakmıştım. Korkmuştum, kalbim kuş gibi çırpınıp durmuştu. Ağzımı açıpta tek kelime edememiştim onu öylece bırakıp gitmiştim. Kapının bir tarafında ben diğer tarafında o geceyi gündüz etmiştik. Ertesi gün ise tüm eşyalarımı topladığımı söyleyip hemen geri dönmek istemiştim.
O günden sonra ne konuştum ne yüzüne baktım. İnadımdan dönmeyip ayrı yatmak için yere yatak kurdum fakat Zeyd Ali yerde yatmama izin vermeyip kendi yatmıştı. Sonraki günlerde ise odadaki iki berjeri gönderip yerine odayla uyumlu bir koltuk getirtti. Artık koltukta yatıyordu.
Günlerce içimdeki savaşa yenilmemek için direnmeye çalışıyordum ancak dokunsalar saatlerce ağlardım. Öyle bir hüzün öyle bir yenilmişlik vardı içimde. Öpücüğünü de hislerimi de bu on günde sindirmeye çalıştım.
Zeyd Ali ilk zamanlar üstüme gelsede benden tepki alamayınca o da sessizliğime ortak olmuştu. Yaptığından pişman olduğunu görüyordum fakat sorun beni öpmesi değil beni öptüğünde hissettiklerimdi. Sorun kendimle olan iç çatışmamdı. Sorun tüm yalınlığıyla onu seviyor olduğumu fark etmemdi.
Günlerce bu gerçeği kabullenip sindirmeye çalışırken üzüldüğüm kadar onu da üzmüştüm. Onun fark etmediği zamanlar gözlerim onu buluyordu. Mutlu değildi ve bitkin duruyordu. Birkaç defa ise Hamza ve Amed'e çok sinirli bir şekilde bağırdığını görmüştüm. Tabii benim gördüğümü bilmiyordu çünkü bağrışını duyunca bildiğin sinip odama çıkmıştım.
Ev halkı ise bir şey bilmese de yüzümüzden bir şeyler olduğunu tahmin ettiklerini düşünüyordum. Bu süreçte Zeyd Ali işteyken onlarla çok zaman geçirmiştim. Gerçekten tatlı insanlardı, özellikle Hildan Hanım ve babaanne çok hoş sohbetti. Herkesle iyi anlaşıyordum, beklediğimin aksine yeni bir aileyle yaşamak çokta zor değildi.
Neredeyse her gün bizimkilerle konuşuyorduk. Hiçbir sorun olmadığına ve iyi olduğuma onları ikna etmiştim. Bir ara Annem, Hildan Hanım, Melike ve ben buluşmuştuk. Maksat gelin-kaynananın arası olsundu. Annemden, benim evliliğim yüzünden Melike'ye cephe almaması için söz aldıktan sonra rahatlamıştım zaten annemde yumuşamıştı.
Nihayet düğün günü gelip çatmıştı. Konağın dışından davul zurna sesleri geliyordu. Ailem gelin alma için buraya gelmişti.
Makyajımın son rötuşlarını yaptıktan sonra ayağa kalkıp boydan aynadan kendime baktım. Biraz vintage esintileri olan bir gece elbisesiydi. Orta kalınlıkta askılıkları, üzerinde ise kırmızı yeşil tonlarında desenler mevcuttu ve boyu dizimin bir karış altında bitiyordu. Göğüs dekoltesi vardı normalde çok sevmezdim giyeceksem bile buradaki bir davette giymezdim ancak kızlar ve Hildan Hanım kıyafet seçimimde yardımcı olmuş ve özellikle bu elbiseyi seçmişlerdi. Suvaroğlu olarak ilk defa insan içine çıkacağım için şık olmam gerekliymiş ve alınan takıları da takmalıymışım. Tabii bir de ağabeyimin düğünü de olunca kendime ekstra özen göstermiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜPTELA | ASKIDA
Teen FictionKehribar gözlü kadına müptela olan adam ile yüreği nefretle dolu, serden geçmiş kadının hikayesi... *** "Evinamın, delalemin..." dedi sessizce sanırım uyuduğumu düşünüyordu. Arkamdan biraz daha yaklaşıp saçımı kokladı, yakınlığı kalbimi gümbürdetti...