Bölüm 10: Gümân

173 10 8
                                    

Gözlerimi delercesine kirpiklerimin arasından sızan güneş ışığı uykulu bedenimi ayıltmaya yetmişti. Gözlerimi ovuşturmak için ellerimi gözlerime bastırıp ovuşturmam ile elimdeki ağrı baş gösterdi. Acıyla ellerimi çekip tısladım.

Benim gibi kendisi hakkında az endişelen bir insan için bu kırık gerçekten çok iyi olmuştu.

Yorganı üzerimden attıktan sonra lavobaya girip yüzümü yıkadım. Acıkmıştım. Dün akşam yemeği yememiştim ve bu yüzden sabaha aç bir şekilde uyanmıştım.

Komodinin üzerinden saate baktığımda okulada geç kaldığımı farkettim. Oflayıp odadan çıktım.

Biri ıslık çalıyordu. Ses mutfaktan geliyordu. Refakatçı kadının işi dün son bulmuştu. Merdivenleri inip mutfağa girdim. Gördüğüm manzara karşında kaşlarım hayretler içinde kalktı. Pars ocağın başında ıslık çalarak omlet yapıyordu. Az ilerideki masaya baktığımda ise kahvaltılık her şey masaya konulmuştu.

Simit vardı ammına koyayım. Onu kim getirdi!

Hay beynini sikeyim Turna, simide mi takılıyorsun? Rahatlığa bak ammınakoyayım. Sanki anasının evi. Benim evim mi onun evimi belli değil.

Onun odasında esir olması gerekir!

Esir o!

Sanki evin beyi ammına koyayım, yavşağa bakk!

'Sırtımın dikizlenebilecek bir yanı yok küçük kız.' Ağzım açık ona dalmışken.

Aksine fazla geniş değil miydi ya?

Bir dakika! Yüzsüz herife bak? Evimde tişörtsüz geziyor!

Ocağı kapattı ve omletleri tabaklara aldı. Ardından geriye dönüp tabakları masaya yerleştirdi.

Bizim mi kahvaltı hazırlamıştı o?

'Bakıyorumda çok benimsemmişsin burayı, maşallah kendi evin gibi kullanıyorsun.'dediğimde kıkırdadı. Kollarımı birbirine bağlayıp kapıya yaslandım.

'Bodrumdan sonra burası cennet.'dedi alayla ardından masaya oturdu. Başlamak için beni beklediğinde şaşırmıştım. Kaşlarım havalandı.

Ciddi miydi!

'Sen esirsin.' Farkında olmalıydı aksi takdirde bu rahatlığını sikerim.

'Kimse esirini tedavi etmez.' Dediğinde kaşlarım havalandı. Bir bu eksikti. Adamın diline düşmüştüm cidden. Ah, baba...

'Kimse esir olduğu yerde evindeymiş gibi dolaşmaz.' Dedim inatla. Bu rahatlığı cidden sinir bozucuydu. Masaya yaklaşıp sandelyeyi çektim ve oturdum.

'Esir olsaydım odamın kapısı kilitli olurdum.' dedi ve önündeki tabağa kahvaltılık bir şeyler aldı.

'O-dana dön!' Kendi tabağını bırakıp benim tabağıma da kahvaltılık koymaya başladı. Ben onunla konuşurken onun bu kadar kayıtsız ve umursumaz olması ne kadar normaldi?

'Açım, izninle kahvaltı edeceğim, küçük kız.' Üstüne pişkince söylendi. Ardından önce benim önümdeki bardak olmak üzere çay koydu. Ardından kendi bardağına geçti.

'Sana bu rahatlığı veren evimin sınırları içinde esir olman mı? Seni hemen bodruma aldırabilirim.' Tek kolumu masaya koyup ona yaklaştım.

'Yapmazsın.'dedi hahif bir tebessümle. Elindeki çaydanlığı aldığı yere koydu.

'Senin götün kalkmış.' Dedidiğimde gerçek bir kıkırtı bırakmış ve önündekilerden yemeye başlamıştı.

'Hadi Turna, bak açım ve yemeğimi yiyip odama döneceğim. Bende meraklısı değilim bu duruma. Ama açım.' Adamlar zaten onun yemeğini düzenli olarak odasına getiriyordu.

TurnaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin