Bölüm 12 : Turna Aslaner; bir devir kapanır bir devir açılır.

129 11 18
                                    

İzliyordu.

Ringdeki öfkeli kızı film çekilmiş camlarardından, vip balkondan seyrediyordu.

Buraya asıl geliş amacı Avcıyı seyretmekti. Bu gece için özel bir süpriz dedikodusundan haberdardı fakat beklediği bu değildi. Ringdeki kızın bu duruma bu kadar öfkelendiğinden haberi yoktu. Ayrıca onun buraya geleceğinden nasıl haberi olmazdı. Öfkeliydi ama belli edemezdi. Kızı riske atamazdı. Kızı riske atmak kendini riske sokmak demekti. İzleyecek, ve iyi olduğuna emin olduktan sonra buradan gidecekti.

Diğer vip müşteriler şaşkınlıkla yeni dövüşçüyü seyrediyordu. Şüphesiz yetenekliydi. Klüpte böylesine yetenekli dövüşen bir kızın yetiştirildiğinden habersizlerdi. En azından müşteriler böyle düşünüyordu. Şimdiden bazı müşteriler onu kendi bünyesine katmak istemişti. Fakat o zaten boyunduruk altına girecek bir konumda değildi. Genelde boyun eğdirirdi.

Kız tam anlamıyla öfkesini kusuyordu. Rakibi yerdeydi. Kazanmıştı. Fakat ringin kapıları diğer dövüşçü için açılmıştı. Adam oturduğu yerde gerildi. Tetikteydi. Aksi bir durumda tereddüt etmeden müdahale edebilirdi. O, onun sigortası, güvencesi idi.

Kız, daha çok sinirlenmişti. Kızı tanıyordu. Ringde sağlam kimse bırakmayacaktı. Pes etmeyeceğini biliyordu. Özel yetiştirilmiş bir askerden farkı yoktu. Girdiği özel eğitimlerin, çektiği, çektirilen işkencelerin haddi hesabı yoktu. Yarattığı canavarı ilk kez canlı kanlı izleyecekti kızın babası, Ahmet Aslaner.

Onu mahvetmişti. Onu bir ölüm makinesi haline getiresiye kadar çok uğraşmıştı. Kızı olması bunlara tabi tutulmayacağı anlamına hiç bir zaman gelmemişti. Onun insani duygularını bile istiye köreltmişti. Kızın hayatta kalabilmesi için şarttı.

Bir an düşünmemişti, acımasızdı. Kızınıda kendi gibi acımasız yetiştirmişti. Ama önüne geçemediği şeyler vardı. Kızınında zamanında onunda olduğu gibi bir takım zaafları vardı. Kız kardeşi zaafıydı.

Kız ring dışında büyük gürültüye neden oluyordu. Rakiplerini tek tek devirmişti. Kalabalık daha önce hiç bu kadar çoşkulu değildi. Kalabalığın ona taktığı "Bayb Gırl" lakabını vip balkona bile sızması onu gururlandırmıştı içten içe. Yarattığı canavar, onun şaheseriydi. Sanatından memnundu Ahmet Aslaner. Kızını karanlığın ta kendisi yapmaya hazırlanıyordu. Eskiden olsa bir kadının yetersiz olacağını düşünen adam şimdilerde kızını gördükçe tamda bunun için biçilen bir kaftan olduğunu düşünüyordu. Ama yinede onun bir kadın oluşu bir takım sorunlara yol açardı. Çözümü vardı. Çözümü sayılı insan biliyordu. Dile bile getirilmiyordu, aksi halde felaketler peşin sıra gelirdi. Uygun zamanı bekleyecekti.

"Bu kız bir ölüm makinası beyler, Mehmet Ali bu kızı nerden bulmuş?" Dedi müşterilerden biri. Hepsi hayran kalmıştı. Güzel dövüşüyordu fakat kızın babası biliyordu. Şuan onun en sakin halini görüyorlardı. Kız içindeki canavara kolay kolay teslim olmazdı. Haberi bile yoktu ondan ama babası içerde bir yerde uyuyan bir canavar olduğunu biliyordu. Asıl yönetmek istediği ise oydu. Bu yüzden her adımını kontrollü atıyordu. Amacı canavarı kendine evcilleştirmek, düşman etmek değil.

Adamın sorusu onuda düşündürtmüştü, bir hayli merak ediyordu. Kızı buraya nasıl girebilmişti? Kızı kesinlikle zekiydi. Evinden kaçan adamı pekala bulacaktı fakat babasına sezdirmemiş olması bir an için kızının iplerinin onda olmadığını hissettirmişti. Kontrolü dışında gerçekleşen hiç bir şeyden hoşlanmazdı. Kızıda onun gibiydi fakat tek farkla, kızı kontrol edilmeyi sevmezdi. Kimi kandırıyordu o onun birebir kopyasıydı. Belki daha fazlası olurdu.

TurnaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin