Terden ıslanmış bedenimi ringin dışına bıraktım. Ellerim acımaya başlamıştı. Ellerime sardığım bandanaları çıkarmaya başladım.
'Bakıyorum da pes ettin hemen.' Dedi şakaya karışık. Bilirdi ki ben pes etmem.
'He canım he. Pes ettim.' Dedim. Yorulmuştum. Aralıksız 3 saate yakın ring dövüşü yapıyorduk. Sokak dövüşü derdik yaptığımıza. Kimi yeraltı dövüşü kimi de kuralsız dövüş derdi.
Polat da benden pek farklı değildi. Tişörtü terden üzerine yapışmış karın kaslarını ortaya çıkarmıştı. Sanırım sol gözünün altında ki küçük mor çiçekten habersizdi. İyice ıslanmış tişörtünü çıkartıp ringin bir köşesine fırlatmış ve ringden çıkmıştı. Ardından o da benim gibi kendini ringin dışına attı.
Ellerimi yan tarafımda ki su şişesine atıp kaptım. Suyu biraz içtikten sonra Polat'a uzattım. Suyu içtikten sonra bi kenara bıraktı. Bi süre hiç konuşmadan yorgunluğumuzu attık o şekilde.
'Şu Boran meselesi. Ne oldu o iş? Bir şey çıktı mı? Arabanın güzergâhı ne? '
'Bende onu diyecektim. Bir şey olduğu yok.'
'Nasıl?'
'Herif araba değiştiriyor. Çok belli'dedi ve davam etti. 'Dün sabah saatlerinde evden çıktı. Araba sahile gitti sonra araç tekrar evine döndü. Akşam olduğunda araba tekrar sahile geldi ve yine eve döndü. Kesin araç değiştiriyor.'dedi. Biraz düşündüm. Bu durum da iki seçenek kalıyordu ya dediği gibi araç değiştiriyordu ya da deniz taşıtı.
'Ya da deniz üzerinden gemiyle bir yere gidiyor. Arabayla değil. Ki cihazı ben farkettiğini hiç sanmıyorum.'
'Sence neden bu kadar önlem alıyor? Acaba bir şeyimi saklıyor?'
'Az çok tahminim var fakat o bir Karademir. Sektörde ne olacağı belli olmaz. Sadece takıntılı biri de olabilir. Onu pek tanımıyorum. Bu yüzden yorum yapmak zor. Gerçi Karademir'i izlediğim süre zarfında umursamaz kişiliği de göz önünde bulundurursak pek onluk hareketler değil.'
'Ya da?' Diye sordu kafamda başka bir şey olduğunu anlayarak.
'Ya daa.' Derken a'yı uzatmış ve devam etmiştim.' Bir şey koruyor, saklıyor olabilir. Hatta birini bile olabilir. Bilemeyiz.'
'Birini mi? Onun saklayabileceği kim var ki? Sence ne ya da kim?'
'Onu bilmiyorum. Dedim ya bunu konuşmak için erken. Biraz daha izleyelim bi. Ondan sonradına bakarız.'dedim. Biraz düşündüm sonra Polat a döndüm 'Polat, boğazda ki yalılar, evler, dükkanlar aklına ne gelirse bi araştır. Karademirlerle bağlantılı bi konut varmıymış? Bi bakın bakalım.'demiş ve nefes almıştım. Nefesimi geri verdiğimde tekrar Polat'a dönüp sözlerime devam ettim. .'Eğer gemi ile bir yere gitmişse kesin boğazda bir yerdedir.' Dedim ve ayağa kalktım.
'Tamam. O iş bende.' demişti yerdeki ceketimi alırken. Sonra soyunma odasına yürümek için arkamda bırakıp yüremeye başladım. 'Bu arada yüzünde mor çicek kaldı. Baktır ona.'diyerek seslendim.
'Ne'diye mırıldandığını duymuştum. Soyunma odalarına girip hızlı bir duştan sonra oradan çıkmıştım.
Spor salonundan ayrıldıktan sonra eve gelmiştim. Yapacak pek bir şey yoktu. Okullar açılmıştı fakat bu haftaki işlerden okula zaman kalmamıştı ve hafta sonuna girmiştik. Okula başlamam için önümde iki gün daha vardı yani. Babam beni uyuşturucu formüllerinin üretildiği imalatının yapıldığı 3 lavaratuvarın başına geçirmiş aynı zamanda uyuşturucu dağıtımının yapıldığı bazı önemli klüp barların başına geçirmiş yönetimi bana vermişti. Ben tüm yönetimleri tek yerde toplamış oradan yön veriyordum herşeye. Böylesi daha kolay oluyordu.İstanbul'a geldiğimde tabi ki boş durmam söz konusu değildi. Babamın verdiği görevleri yerine getirmem gerekiyordu. En nihayetinde şuanda sadece Aslanerlerin gizli çalışanları altında görünüyordum. Ne de olsa elim iş tutuyordu. Babama kendimi ispatlamam gerekiyordu. Aslanerlere layık bir varis olmak demek İstanbul'a, Türkiye'ye hatta dünya piyasasında adımın geçmesi demekti. Kimse böyle bir gücü reddetmezdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/301691327-288-k584361.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Turna
ActionYıllardır okulda zorbalık gören bir kız bir gün ansızın gider. Geri geleceği kimsenin aklına düşmez. Akıllarda yer edinen biri değildir zaten. Geri döndüğünde ise hiç bir şeyin bıraktığı gibi olmadığını, taşların yerinin değiştiğini anlamıştır. Faka...