11 - Düşünme Eğitimi

172 67 11
                                    

Takip eden günlerde eğitimlerin heyecanı Togan için dersleri önemsiz hale getirmişti. Basketbolda da işler beklenenden iyi gitmişti. Okulda yapılacak turnuvada sınıfının oyun kurucu pozisyonunda yer bulmuştu.

Çarşamba günü telepati eğitimi çok eğlenceli geçmişti. Aralarında Togan'ın da bulunduğu birçok kişi en basit telepati yöntemi olan telemesaj -yani telepatik mesaj- ile iletişim kurabilmişti. Bu telepatik yöntemle fassının daha önce iletişim kurduğu kişilerle mesafe sorun olmaksızın orman dilinde mesajlaşabiliyordu. Denedikleri bir diğer yöntem ise tele resim - telepatik resim karesi-, yöntemiydi. Bu yöntemde ise kişi gözleriyle gördüğü bir anı fotoğraf çeker gibi resmedip karşı tarafın görmesini sağlamasıydı. Telemesaj'da mesafe sorun olmuyorken teleresim'de iletişim kuracağın kişinin görüş alanında olması gerekiyordu. İkinci denedikleri yöntemi aralarında Togan'ın da bulunduğu sadece birkaç kişi yapabilmişti. Telepati eğitmeni Arda, diğer eğitmenlerin aksine, teorik bilgilerle boğmamıştı.

Gün perşembeye ulaştığında, düşünme üzerine alacağı eğitim için heyecanlanmıştı. Sibel eğitmenin verdiği bardak örneğini düşünüp sahip olduğu fassın ve kendisinin gücünü merak etti.

Düşünme amfisi, yer altında toprakla iç içe geçmiş terapi amfisinin aksine, açık havada doğayla iç içeydi. Etraf gümüşi renkte kabartmalı resimler ve şekillerle çevriliydi. Bunlardan en belirgini fasslarda kullanıldığında parlayarak beliren varlığın işlemesiydi.

"Ben düşünce eğitmeniniz Burcu." Dedi, fısıltılı gürültülerin arasında sahnede belirerek. "Bildiğiniz ya da tahmin ettiğiniz gibi düşünme eğitmeniyim." Burcu eğitmen uzun boyu ve esmer teniyle üzerindeki gümüşi elbiseyi zarafetle taşıyordu. Saçları sırtının yanı sıra sol omzunun üzerine düşmüştü. "Diğer eğitimlerinizde hep teorik bilgiler gördüğünüz için sıkılmışsınızdır..." Dedi toplu evet yanıtı almayı umar gibi duraksayarak.

Herkes kısa süreli bir duraksama yaşadı. Duraksamanın sebebiyse daha dün eğlencesiyle ağızlarda tat bırakan telapati eğitimiydi. Yine de aralardan gelen tek tük evet sesleriyle konuşmaya devam etti.

"Pekâlâ durum sandığım gibi değil anlaşılan." Dedi özgüvenli bir gülümsemeyle. "O zaman teorik bir bilgi verip hafta boyu öğrendiğiniz üç temel kuralın üçüncüsüne bir ekleme yapalım." Diye ekledi gözlerindeki heyecan parıltısıyla.

Togan, annesinin yaşlarındaki Burcu eğitmenin bakışlarında gördüğü heyecandan ilk defa eğitim verdiğini düşünmüştü.

"Bedenen sunma yerine ruhen sunma işlemini yapmanızı isteyeceğim günler gelecek." Dedi ardındaki yazı tahtasına Sibel eğitmenin üçlüsündeki bedenen yerine ruhen yazarak. "Peki neden bunu diğer eğitimlerde diğer eğitmenlerinizden değil de ilk olarak benden duyuyorsunuz?"

"Çünkü isteklerimizi yalnızca fassımızın türünde ruhen tamamlayabiliriz." Dedi Cemre, sesindeki soğukluğu etrafa yayan konuşmasıyla.

Cemre'nin kıvırcık saçları öylesine yoğun ve kabarıktı ki küçük bir çocuk onun bilgili halini görse saçlarının arasına milyonlarca bilgi sakladığını düşünürdü. Neredeyse her konuda fikri vardı ve bunları soğukkanlı tavırlarıyla hiç heyecan yaşamadan paylaşıyordu. Saçlarının yüzünü gizlemesine gözlerinden katbekat büyük çerçeveli gözlük eşlik ediyordu.

"Doğru ama temelde bunun bir nedeni var. İnsanın varoluşunu anlamlı kılan, bedenin canlı kalmasını sağlayan şey ruhtur. Beden sadece ruh için bir araçtır. Akıl ve kalbin bedenle birlikteliği geçicidir, ruhla ise kalıcıdır. Yani en büyük enerjimiz ruhumuzun ta kendisidir. Bu sebeple ruhumuzla en güçlü olduğumuz hali yansıtabiliriz. Yetimizin en güçlü olduğu kısmını da böylelikle ruhla daha kolay ortaya çıkarırız."

Zamâne Telepatı  -  ( Tamamlandı )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin