Etrafı cam fanusla kaplanmış amfi, güneşten gelen sıcak ışın dalgalarıyla içeriyi kara soğuktan koruyordu. Amfinin üzerine sarkan, kökleri dört bir yana yayılmış ağaçların dalları camların görüntüsünü gözlerden siliyordu. Sanki doğayla iç içe hissi uyandırıyordu.
Togan, ela gözlerine gelen güneş ışınlarını gözlerini kısarak engellemeye çalıştı. Bir yandan Burcu eğitmeni takip etmeye çaba gösterirken diğer yandan da Claire'in uyanmasını bekliyordu. Günlerden beri Claire ile konuşmak istediği konular vardı. Babasının anısını ve kasabada artan kazaları anlatmak istiyordu.
"Hayal tasarlama konusuna daha fazla çalışmalısınız, temelleri sağlam olmayan hayaller hayal kırıklığından öteye gidemez." Dedi Burcu eğitmen. "Artık anı izlemeye geçebiliriz. Anı izleme düşünce okuma gibi görünse de bir farklılıkla birbirinden ayrılır." Diye ekledi gözlerini sıralarda gezdirerek. "Kim söyleyebilir bu farklılığı?"
Yine Cemre ellerini yukarı kaldırmıştı, ama bu seferki öncekiler gibi çekinceli değil özgüvenliydi. Ellerini kaldıran bir kişi daha olmuştu ama eğitmen onun bu bilgili hallerini sevmişti, onun konuşmasına izin verdi.
"Bir kişinin anısını izleyebilmek için kişinin izni ve anıyı göstermesi gerekir. Zihin okumada düşünceyi dinlemek için ise izne ihtiyaç duymazsın, yeteneğin ile karşındaki kişinin engel yeteneği ölçüsünde yöntemi yapabilirsin." Dedi Cemre, tek düze konuşarak.
"Ya da..." dedi Burcu eğitmen, bir kişinin daha el kaldırıp ekleme yapmasını bekler gibi. Ama kimseden çıt çıkmamıştı. "Ya da o anıya giden bağlantıları zihinsel terapi yöntemiyle ortaya çıkarmanız gerekir. Ki bu yüzden kişinin izni olmadığı zamanlar terapistler bu işi bizden daha iyi yapabilirler. Bazı arkadaşlarınızın kendi alanı dışında farklı alanlarda yetenekleri olduğunu duydum. Eğer seçenek şansı varsa bunu terapiden yana kullanmalı." Dedi göz ucuyla Togan'a bakarak. "Herkes kendisine göre sağındaki arkadaşı ile anı izleme denemesi yapacak."
Togan'ın içinde kabaran öfke dalgası anı seçiminde doğru tercih yapmasını engellemişti. Öfkelenmişti çünkü biraz önce telepati yapmasını kabullenemeyen bazı insanların hoşnutsuz bakışlarına Burcu eğitmenin kendisini hedef gibi göstermesiyle bir kez daha maruz kalmıştı.
İlk eğitim gününden beri Burcu eğitmenle yıldızları barışmıyordu. Her hareketi onun gözüne batıyordu. Kendi hareketlerinin de onun gözüne battığın düşünüyordu.
Düşüncelerin arasında bir aralık gözüne yansıyarak ulaşan güneş ışınlarından yorulup göz kapaklarını kapatmıştı. Belki birkaç saniyeydi ama gözlerini ilk açışında eğitmen ona sanki saatlerdir uyuyormuş gibi bakmıştı.
"Ben sana hangi anımı göstereceğime karar verdim." Dedi sağ yanındaki Kaan. "Biraz zor bir seçim oldu ama sanki bu gösterebileceğim en uygun anımdı."
*"Günaydın Togan." Dedi Claire, bir anda zihninde yankılı sesleriyle belirerek.
Uzun bekleyişin ardından Claire'in sesinin yankılanmasını dimağında duyunca sevinmişti. Hatta bu sevinç yüzüne mutlu bir tebessümle yansımıştı. Kaan onun tebessümünü, pratik için zihninde gezerken komik anılara rastlamasına yormuştu.
*"Günaydın Claire. Nasılsın?"
Babasıyla gittiği ilk basketbol dünya kupası maçına dair anının Kaan'ı bir süre oyalamasını umdu. "Bende seçtim anımı." Dedi. "İlk önce sen dene."
"Peki." Dedi Kaan, kararlı bakışlarıyla fassından gümüşi ışık huzmeleri yayarak.
*"Güzel bir haberle uyandım, quiz sonuçları panoya asılmış, hepsi beklediğim gibi." Dedi Claire, keyifle
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamâne Telepatı - ( Tamamlandı )
FantasyHatırlamasa da Togan, kazanın olduğu uğursuz gecede dönüşüm geçirmişti. O artık bir kaminsti. Sadece bir kamins de değildi aynı zamanda bir Zamâne Telepatıydı.