Togan, hayali, ışık huzmelerinden oluşan mucizevi bir dünyada yaşıyordu. Artık bu hayal dünyasında her anı merakla bekler olmuştu. Sibel eğitmene ve tarzına rağmen zaman yolculuğu eğitimlerini de bu anlara dahil edebilirdi. Gül dikenle sevilecekse eğitimlerde Sibel eğitmenle sevilmeliydi.
"Puf..." diye mırıldandı Zeren, ağzından verdiği nefes dalgasıyla beraber.
"Şşt, duymasın!" diye fısıldadı Nehir. "Şimdi yarım saat fırça atıp nutuk çeker."
Doğruydu, Sibel eğitmen en ufak sesi dahi tolere etmezdi. Bu fısıltılara neden devasa tepkiler verdiğini ne Togan ne de amfideki diğer kişiler biliyordu.
"Sesler duymaktan hoşlanmıyorum." Dedi Sibel eğitmen, hışımla konuşmasını yarıda keserek.
Togan, kadının sesleri toplayıp kulağa ileten özel bir fassla süslenmiş küpesi olduğunu düşünmeye başlamıştı. Böylesine düşük seviyeli sesleri duymasına başka anlam yükleyemiyordu. Nutuk çekmeye başlamasından korkarak tüm amfi huzursuzca oturdukları yerde hiç kıpırdanmadan sabit kaldılar. Ama korkulan olmadı. Sinirli yüzünü yapay bir gülümseme ile yumuşattı.
"Sıkıldınız galiba." Dedi Sibel eğitmen. "Farklı bir şeyler deneyelim o zaman."
Aşırıya kaçan makyajı da sinirli yüz ifadesi de yüzüyle özdeşleşmiş iki maskeydi. Togan ve diğer tüm herkes ne kadar ve nasıl gülerse gülsün samimi bulamıyordu gülüşünü.
"Ne gibi şeyler efendim?" diye sordu Reyhan, heyecanla gülümseyerek.
Tüm amfiyi hesaba kattığında dahi Sibel eğitmen ile gülümseyerek konuşabilen tek kişi gözleri gibi mavilerin safında olan telepat Reyhan'dı. İlk eğitim gününde Sibel eğitmenin bahsettiği gibi Reyhan'ın yakınıyla olan ilişkisi bu gülümsemenin yegâne sebebi olsa gerekti.
"Konuşman için izin vermemiştim." Dedi Sibel eğitmen, itici gelen gülümsemesini devam ettirerek. "Ama bu seferlik izinleri askıya alalım." Diye ekledi gözlerini etrafında gezdirerek. "Hakkınızda görüde bulunmamı ister misiniz?"
Amfidekilerin çoğu başka seçenekleri yokmuş gibi hep bir ağızdan ses çıkardı. "Evet."
"Pekâlâ." Dedi Sibel eğitmen, sağ eliyle sol yanağının üzerine düşen saçlarını kulağının ardına atarak. "Reyhan ile başlayalım."
Sibel eğitmen gözlerini kendinden emin bakışlarla doğrudan Reyhan'a çevirmişti. Sanki bir an için her ikisi de nefes almayı unutmuştu. Çok kısa bir zaman sonra Sibel eğitmenin özgüven dolu bakışları daha da kuvvetlenmişti.
"Görünü duymaya hazır mısın?" diye sordu Sibel eğitmen.
Reyhan heyecanla başını salladı.
"Zamanın kaminsi senin kaminsin değil." Dedi Sibel eğitmen.
Reyhan bu görüye anlam yüklemekte zorluk çektiğini boş bakışlarıyla belli etmişti. Ama zaten bu işin doğasında vardı, görüleri anlamlandırmak güçtü.
"Sıradaki." Dedi Sibel eğitmen, keyifle parmağını amfide gezdirirken. "Sen." Dedi Ozan'ı göstererek.
Ozan hem şaşkın hem de heyecanlı bakışlarla doğruldu. Onun kadar Togan da heyecanlanmıştı. Sibel eğitmenin ağzından çıkacak her kelime Togan'ın aklına kazınmalıydı. Her ne kadar son konuşmalarından beri kırgınlık yaşıyor olsa da sanki vefa görevi gibi yerine getirilmeliydi.
"Imm..." dedi Sibel eğitmen, Reyhan da olduğu gibi aynı mimikleri kullanarak. "Sende görünü duymaya hazır mısın?"
"Hayır efendim." Dedi Ozan, heyecan dolu gülüşüyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamâne Telepatı - ( Tamamlandı )
FantasyHatırlamasa da Togan, kazanın olduğu uğursuz gecede dönüşüm geçirmişti. O artık bir kaminsti. Sadece bir kamins de değildi aynı zamanda bir Zamâne Telepatıydı.