Togan, gözlerini aralayıp saate baktı. Geç kalmış olduğu yanılgısına kapılmıştı bir an için. Ama uykusunu almıştı ve kendini zinde hissediyordu. En sevdiği gün başlangıçları da böyleydi. Yataktan ayrılırken geri dönmek için en ufak arzusu yoktu.
Bugünkü planlarını zihninde kontrol etti. İlk kez ormanda eğitim alacaktı. Panosundaki eğitim programını tekrar gözden geçirdi. Planda, bugün zaman yolculuğu ve terapi, salı güç-enerji ve taşıma, çarşamba telepati, perşembe düşünme, cuma öğleden sonra da düello eğitimi vardı.
Dolabın kapağını araladı. Bir önceki gün teyzesinin ütüleyip astığı, düşünürlerin eğitimler sırasında giyeceği tek tip gümüşi renkteki kanvas pantolonu ve polo yaka tişörtü ellerinin arasına aldı. Tişörtün sol üst köşesinde düşünürlerin koyu gri arması vardı.
Üzerini giyinirken bugüne, bu noktaya gelişini düşündü. Hayat her an değişiyordu. Dün istediğini bugün elde edememiş olduğu için sevinir hale geliyordu. Dün gümüşi renklerde hüzün varken bugün sevinç vardı.
Kutsal orman tarafından fass arama kampının sonunda verilen ormana geçiş sırasında kullanacağı söylenen ve toz gibi beyaz ışık huzmeleri saçan küp kâğıt topunu avucunun içinde gezdirdi. Bu küp kâğıt topuna Işınay Kapısı diyorlardı. Gördüklerinden sonra bu küpün neler başarabileceğinden şüphe etmemişti. Yine de bakarken hayranlığını gizleyemiyordu. Işınay kapısını gülümseyerek havaya attı ve saçılan beyaz ışık huzmelerinin arasından tekrar yakalayıp kavrayarak cebine koydu. Ormanın eğitim alanlar için kişiye özel sunduğu ışınay kapısı ormanın aktif hale getirdiği saatlerde kullanılabilecekti. Dün mat olan küp, şimdi ışık huzmeli parıltılar saçıyordu.
Odadan çıkmadan önce son zamanlarda es geçmeden yaptığı gibi babasının saati ve annesinin fassıyla vedalaştı. Yanında taşımayı çok arzuluyordu ama kaybetme korkusu daha ağır basmıştı hep. Fassı da saati de ardında bırakarak kapıya yöneldi.
Işınay kapısının çalışma yöntemine dair kafasında teoriler uydurmaya başladı. Davet küpünde olduğu gibi bir çıkıntı aramıştı ama görememişti. Belki Claire'e bunu sorabileceğini düşünmüştü, aklındaki bir danışman gibi. Ne de olsa onun gibi yeni yetme değildi, tecrübeliydi. Aklındaki tüm bu düşünceler telepatik sese dönüşecek kadar yüksek çıkmıştı, ama farkına varamamıştı.
*"Neler oluyor?" dedi Claire, sesindeki mahmurlukla. "Her istediğimizde bunu yapmayız, hele ki gecenin köründe hiç yapmayız." Diye ekledi kızgınlıkla. "İnsanlar uyurken rahatsız edilmeyeceğini sana öğretmediler mi?"
*"Ama saat sabahın sekizi." Dedi Togan, şaşkınlıkla. "Ayrıca ben telepati yapma niyetinde değildim, nasıl oldu bilmiyorum."
*"Dünyanın her yerinde saatin sekize yaklaşmadığı gerçeğini unutmamalısın, Togan bey."
Claire, bey kelimesini vurgularken kızgınlığının şiddetini anlatmaya çalıştı.
Togan, Claire'in nerede yaşadığından bihaberdi. Aslında biraz düşününce onadair hiçbir şey bilmediğini fark etti.
*"Nerede yaşadığını bilmiyorum." Dedi Togan, sesinde gizlediği merakla. "Hatta hakkında hiçbir şey bilmiyorum."
*"Şimdi mi aklına düştü." Dedi Claire, hoşnutsuzlukla. "Belçikalıyım ama şu an Akdeniz'de bir adadayım."
*"Benim dilimi biliyorsun." Dedi Togan, şaşkınlıkla.
Düşününce sadece Claire değildi onun dilini konuşabilen, aynı zamanda Amy de onun dilini gayet akıcı bir biçimde konuşabiliyordu, hem de aksan sorunu yaşamadan.
![](https://img.wattpad.com/cover/342149491-288-k589131.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamâne Telepatı - ( Tamamlandı )
FantasiHatırlamasa da Togan, kazanın olduğu uğursuz gecede dönüşüm geçirmişti. O artık bir kaminsti. Sadece bir kamins de değildi aynı zamanda bir Zamâne Telepatıydı.