13. Bölüm - "PLAN"

354 16 2
                                    


Yarenden..

Harun istediği için hazırlanmıştım. Birazdan onların evine gidecektim. Rujumu da sürdükten sonra kendime dikkatle baktım. Herşey tamdı. Portmantodan ayakkabılarımı alıp giydim ve evden çıktım. Harunların olduğu kata gelip kapılarını çaldım. Hülya açmıştı.

Plan başlıyordu..

"Sen? Ho-Hoşgeldin" dedi istemsizce. Yüzüne sahte bir gülümseme takındı. Yani ben sahte olduğunu düşünüyorum. Arkamdan konuşmasaydı tabii gerçek olduğuna inanacaktım.

"Hoşbuldum" dedim ben de sahte bir gülümsemeyle. Sonra onu orada şok içinde bırakıp içeriye geçtim. Arkadaşları gelmişti. Gülümsedim onlara. Ece telefonla oynuyordu. Bana gözdevirip yeniden telefona döndü. Selin tepkisiz bir şekilde bana bakıyordu. Baştan aşağı süzdü. Sadece Büşra kalktı ayağa.

"Yaren? Hoşgeldin" dedi cırtlak sesiyle. Gülümsemesi Hülyanın aksine samimiydi. Nedense bu kıza kanım ısınıyordu. "Nasılsın?" diye sordu. "Çok iyiyim canım. Sen nasılsın?" dedim sanimi bir şekilde. Selin öksürünce ona baktı. Sonra yeniden bana baktı. "Ben de iyiyim. Otursana" dedi. Demin kalktığı tekli koltuğa geri oturdu.

"Sevgilim! Hoşgeldin!" diyen tabii ki Harunun sesiydi. Odasından yeni çıkmıştı. Kollarını açıp bana doğru geliyordu. Her zamanki gibi yakıyordu. Altına mavi jeans pantalon, üstüne beyaz tişört ve tişörtünün üstüne de mavi, üzerinde beyaz desenler olan gömlek giyinip düğmelerini açık bırakmıştı. Gümüş zincir kolyesi de her zaman boynundaydı. Allahım! Çok havalıydı! Yakışıklım benim!

Gelip bana sarıldı. Kollarımı boynuna dolayarak "Hoşbulduk hayatım" dedim. Boynumdan öptü. Kalp maratonu başlamıştı. Hadi Eyvallah. Ayrıldıktan sonra ben de yanağından "Muah" diyerek öptüm. "Çok özledim" dedim ardından. Elleri belimdeydi.

"Ben de" dedi ve tekrar beni göğsüne çekti. Bu sefer çenesini başıma yasladı ve şakağıma öpücük kondurdu.

"Siz? Abi?" dedi Hülya Harunun karşısında durarak. Ayrılıp ona baktım. Kaşlarını çatmış, ellerini yumruk yapmıştı. Yumruğunu yesinler..

Ardından kızlara baktım. Ece kaşları kalkmış, gözleri belermiş ve ağzı açık bize bakıyordu. Selin kaşlarını çatmış tiksinir gibi bakarken, Büşra telefonla oyalanıyordu. Ne yani? Hiç birşey umrunda değil miydi?

"Büşra kapat şunu artık! Zır zır zır kafam gitti! Görmemiş oyun bulmuş" diyen Selindi. Sinirini ondan çıkarıyordu. Kime bu sinir tatlım?

"Ay sana ne canım! En azından sizin gibi insanların hayatı ile oynamıyorum!" dedi cırlayan sesiyle. Ahh bu kızın açık sözlülüğü..

Selin ona ters-ters bakınca, <ne var ya> der gibi tek kaşını kaldırıp başını salladı. Ardından gözdevirdi.

"Sevgiliyiz" dedi Harun Hülyaya.

"Anneme yalan mı söyledin?"

"Henüz bilmesin"

"Bilecek!"

Harun Hülyaya yaklaşıp kulağına fısıldadı. Yakınlarında olduğum için duymuştum.

"Anneme tek kelime edersen seni şu kızlardan ayırırım. Yaparım ve sen de bunu biliyorsun canım kardeşim" dedi psikopatça sırıtarak. Sonra göz kırptı. Hülya sinirle nefesini alıp verdi. Harunla ikili koltuğa oturduk. Kolumu arkama atarak koltuğun başlığına koydu. Selinle Ece karşımızdakı ikili koltukta oturmuş delici bakışlarını bize gönderiyordular. Ecenin aksine Selin gayet sakindi. Ama Ece az sonra patlayacak volkan gibi duruyordu. Hülya da tekli koltuğa oturdu. Sessizlik hüküm sürüyordu. Büşra yine telefonla oynuyordu. Aniden ayağa kalkarak sessizliği bozdu.

Beni Aşka İnandır (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin