28. Bölüm - "ÇOK ERKEN.."

400 10 0
                                    

Yarenden..

Denizdeyiz.

Kebap fazla yanmamıştı. Yedikten sonra tekrar denize girmiştik.

Harunla Gökhan garipdi. Mesela şuan kaş göz hareketleri yapıyordular. Harun <hadi> der gibi kaşlarını kaldırıp başını sağ omzuna doğru eğiyordu. Gökhan ise <bir dur> der gibi gözlerini belertip sonra da <La Havle> der gibi göz deviriyordu. Benim bakışlarım ikisinin arasında gidip gelirken Büşra burnunu tutup suya dalıyor bir kaç saniye sonra geri çıkıyordu. Garip bir aktivite. Yüzmeyi bilemeyenler sıkılmasın diye yapa bilir gibi.

En son Büşra yeniden suya girecekken Gökhan onu tuttu. "Allahını seversen bir durur musun artık?"

"Ay ne var yaa?"

"Sabahtan beri müsait zamanını kolluyorum ki konuşa bilelim."

"Ne konuşa biliriz denizin ortasında? Ha? Denize niye gelinir? Suyun tadını çıkarmak için."

Gökhan sinirle nefesini verip Haruna <görüyor musun?> der gibi başını omuzuna eğip kaşıyla Büşrayı gösterdi. Büşra onu izlerken anlamak için kaşlarını çattı. Haruna baktı. Ardından yine Gökhana döndü bakışları.

"Bu ne lan? Kaşınız gözünüz ayrı oynuyor!" dedi en sonunda. Ben de daha fazla dayanamayıp kahkahayı bastım.

"Zor, çok zor." dedi Gökhan Haruna.

Harun başını sallayıp <kolay gelsin kardeşim> der gibi Gökhanın omuzuna iki kez vurdu.

"Bak hala oynatıyorlar kaş gözlerini!" dedi bana bakarak. Güldüm sadece.

"Büşra"

"De gülüm"

Gökhan duraksadı. Ama hemen toparlandı. Gökhan Haruna baktı cesaret ister gibi. Harun da cesaret vererek gözünü kapatıp açtı ve gülümsedi. Gökhan Büşraya döndü. Sanırım karın ağrıları belliydi.

"Büşra"

"Ne Büşra ne?!"

"Ben sana artık Büşra demek istemiyorum."

"Yaa canım öyle mi? O zaman paşa gönlün ne isterse onu söyle sen ha? Dalga mı geçiyorsun benimle?!"

"Dellenmesene bi!"

"Cimcime falan söylüyorsun zaten. Hem fikrimi önemseyene de benzemiyorsun ki."

"Önemsiyorum." Bir adım yaklaşıp aralarındakı mesafeyi sıfırladı. "Seni önemsiyorum ben."

Büşra bana bakarak <ne oluyor> bakışı attı. Gülümseyerek omuz silktim. Lan çok tatlı değiller mii?!

"Ee ne söylemek istiyormuşsun bana?"

"Benimle çıkar mısın?" dedi hemen. Büşra duraksadı. Ellerini koyacak yer bulamadı. Gökhan ellerini tuttu. "Söz pişman etmem."

"Yürü git şakanı başka birine yap!" Gözdevirip ellerini Gökhanın ellerinden çekti.

"Lan ne şakası?! Seviyorum işte seni!"

Büşra yutkundu. Gökhanın böyle haykırarak söylemesini ben bile beklemiyordum.

"Seviyorsun? Öyle mi?"

"Öyle. Bayadır hem de."

"Sevgili mi olacağız şimdi?"

"Evet. İstersen tabi."

Büşra kısa bir an bana baktı. <ben başardım> der gibi saf bir gülüş vardı dudaklarında. Yeniden Gökhana baktı. "Bak söz verdin" dedi bir elini Gökhanın elinden kurtarıp işaret parmağını ona dikerek.

Beni Aşka İnandır (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin