42. Bölüm - "ARABA" (+18)

880 10 3
                                    

Yarenden..

Doktorun odasındaydık.

"Şuan bebeğiniz 1 aylık. Çok da sağlıklı. Sizin sağlıklı besinler tüketmeniz lazım. Meyveye ve sebzeye önem verin."

Gülümseyerek başımı salladım. Haruna baktığımda o da bana bakarak gülümsedi.

"Bebeğin kalp atışlarını duymak ister misiniz?"

"Evet. Çok isteriz." dedi Harun.

"Gelin o zaman."

Doktorun işaret ettiği yere yatıp karnımı açtım. Jel sürüp ultrasyon yapmaya başladı doktor.

"Bakın bu bebek."

"Yok ebemin-" doktora bakıp duraksadı Harun. "Bu besbelli kase?"

"Evet." Doktor güldü. "Henüz eli ayağı gelişmedi. Hadi kalbini dinleyelim."

Doktor düğmeye bastığında odayı bebeğimin kalp atışlarının sesi doldurdu.

Gözlerim doldu istemsizce. Resmen içimde bir can var. Kalbi atıyor. Bana tutunuyor. Bu çok garip birşey ve garip olduğu kadar da güzel birşey. Bu an hayatımın en güzel anılarının içerisine dahil oldu.

Haruna baktığımda gözünü ekrandan çekmiyor, dikkatlice izliyor ve dinliyordu. Sanki o kaseden bu sesin nasıl çıktığına anlam veremiyor gibiydi. Güldüm bu şaşkoloz haline. Onun da gözlerinin dolduğunu gördüm. Yutkunduğunu hareket eden adem elmasından anladım. Gülümsedi. Bakışları beni buldu. Gülümsemesi daha da büyüdü.

Ve bana bir ifadeyle bakıyordu.

Minnet.

Ona bu anı yaşattığım için bana gözleriyle teşekkür ediyordu. Halbuki ben de ona minnettardım.

Gözlerimi kapatıp açtım gülümseyerek. Elimi alıp üstüne öpücük kondurdu ve elimi bırakmadan tekrar ekrana döndürdü bakışlarını.

Elini sıktım. Baş parmağımla okşadım. Bakışlarımı ekrana döndürüp bebeğimi izledim ben de. Minik kalbi öyle çarpıyordu ki. Bir kase olamayacak kadar gerçekti. Harun da işte bu yüzden anlam veremiyordu.

Diğer elini cebine atıp telefonunu çıkardı ve sanırsam videoya çekmeye başladı bebeğimizi. İnce düşüncesi onu daha çok sevmeme neden oluyordu.

Doktor düğmeye tıklayarak kapattı. Harun da telefonu kapattı. "Daha küçükcük ve zarif. Daha fazla dinlersek zararlı ola bilir bu ışınlar. Biliyorsunuz ultrasyon ses dalgaları gönderiyor bebeğe ve bununla da zarar görmesini istemeyiz." deyince hemen kafamı salladım. Doktor peçete uzatınca karnımdakı jeli sildim.

"Doktor hanım, az önceki şeyin bebeğimiz olduğuna emin misiniz? Belki şu cihaz yanlış gösteriyordur? Ya da siz bilmeyerek yanlış yeri gösteriyordunuz? Ha? Olamaz mı?"

Doktor güldü. "Hayır. Dediğim gibi bebek daha tam gelişmedi. İlerleyen aylarda tekrar gelirsiniz. O zaman bebeği göre bileceksiniz."

"Ya siz o kalp atışlarının o kaseye ait olduğuna emin misiniz? Gelişmediyse nasıl atıyor kalbi? Bana bebeğimi neden göstermiyorsunuz?"

"Harunn." diye uyardım.

"Ne Yaren? Saklıyor bebeğimizi işte."

Doktor ise alışık olacak ki sadece gülüyordu. "Harun bey, o kalp atışları bahsettiğiniz kaseye ait ve o kase değil bebek. 2 ay sonra size bunu kanıtlayacağım. Cinsiyetini de öğrenirsiniz o zaman."

"İyi bakalım. Öyle olsun."

Bu haline ben de güldüm. Ayağa kalkmam için yardımcı oldu. Sanki karnım büyükmüş de kalkamıyormuşum gibi.

Beni Aşka İnandır (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin