39. Bölüm - "VUSLAT"

368 9 0
                                    

Yarenden..

Kalabalığa doğru bağırarak koşmaya başladım. "Harun!"

Adamlar hemen durup bana döndüler. Birisinin sesini duydum.

"Lan biri geliyor! Yüzümüzü görmeden koş! Koş!"

Ve koştular. Toplam 4 kişiydiler. Haruna ulaştığımda kendimi yere, yanına attım. "Harun.." Sesim titrek çıkmıştı. Bilinci yerindeydi. Zorla gülümsedi.

"Geldin.."

"Geldim.." Gözümden bir damla yaş aktı. Durumu çok kötüydü. Onu bu halde görmeye dayanamıyordum. Acı çektiğini biliyordum ve sanki benim canım yanıyormuş gibi nefesim ciğerlerime diken misali batıyordu.

Elimi yüzüne götürüp hafifce parmak uçlarımla dokundum. Dokunduğum an parmaklarıma sıvı bulaştı. Baktığımda kandı. Bu sefer diğer gözümden bir yaş yanağıma aktı. Yutkunmak istedim ama yutkunamadım.

"Harun.. Sana ne yapmışlar.."

Oysa gülümseyerek beni izliyordu. Bu halde bile olsa gözlerinde mutluluk vardı. Beni gördüğüne mutluydu. Ama ben onu gördüğüme mutlu değildim..

Çünkü onu bu halde görmek istemiyordum..

"İyiyim.."

"Kim yaptı?"

"Sen nasılsın?" Sesi çatallıydı.

"İyiyim. Hemen ambulans çağıracağım."

"Dur." Doğrulmaya çalıştı ama bu canını acıtmış olacak ki inledi. Lakin sırtını duvara yaslaya bilmişti. "Gerçekten iyiyim."

Burnuma içki kokusu gelmişti. "İçtin mi sen?"

"Hıhım." Hala bana hayran hayran bakarak gülümsüyordu. Elini yanağıma götürdü. Gözyaşımı sildi. "Ağlama. İyiyim dedim ya."

Sanki aksini söylemişcesine hıçkırarak ağlamaya başladım. Ona olan özlemimden miydi yoksa onu bu halde görmem yüzünden miydi bilmiyorum ama ağlamak istiyordum. Onun göğsüne sığınarak hem de.

Öyle de yaptım. Alnımı göğsüne yasladım. Saçlarımı okşadı. "Lütfen.." dedi zar zor. "Lütfen ağlama Yaren.."

İsmimi söylemesini o kadar özlemiştim ki. Bunu ismimi söylediğinde anladım. Yüzüne baktım. Gözyaşlarımı sildim. "Hadi gidelim." Ayağa kalktım.

"Evimize mi?" Derken kaşları göğe kalkmış, gözleri parlamış ve çocukca bir tınıyla sormuştu bunu.

"Yok. Evime."

"Senin." Durdu. "Sizin olduğunuz her yer benim evim zaten, yavrum."

Ahh yavrum deyişi. Onu bile özlemiştim.

Konuşurken canı acıyor olacak ki, duraksayarak konuşuyordu. Elimi ona uzattım. Gözlerini gözlerimden çekmeden elimden tuttu lakin ağırlığını bana değilde de dizlerine vererek kalktı. Dizleri acıdığı için de inledi. Salak.

"Canına kastın mı var?"

"Ben mi dövün dedim?"

"O ayrı bir konu zaten. Sonra konuşacağız. Ağırlığını neden dizlerine verdin diyorum?"

"Hamilesin. Sana mı asılsaydım?"

"Ne olacak sanki?"

Omuz silkti. Yüzünü buruşturdu. Madem acıyor ne diye omuz silkiyorsun? İlla şov yapacak. Dediğim gibi, salak.

Ayakta duramadağını duvardan tutunduğunda anladım. Bir kolunu omuzuma attım. O elini sıkıca tuttum. Diğer elimi beline sardım. Sırıttı. Diğer eli hala duvardayken ilerlemeye başladık.

Beni Aşka İnandır (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin