40. Bölüm - "AİLE"

281 11 1
                                    

Harundan..

Kahvaltıdan sonra Yaren salona geçip L koltuğa oturdu. Ben de yanına gidip başımı dizine koydum. Buna çok ihtiyacım vardı. Saçlarımı okşamasına, öpücüklere boğmasına ama bana kırgındı maalesef.

İlk afallasa da ona nasıl bakıyorsam hiç bir şey söylemeden saçlarımı yavaş yavaş okşamaya başladı. Gözlerimizi birbirine kenetlemiştik. Elimi karnına götürüp okşadım. Artık büyüyordu.

"Kız olacak bence." dedi.

"Sağlıklı olsun da. Başka birşey istemiyorum yavrum." Gülümsedi.

"Sana babalık çok yakışacak."

"Sana da annelik çok yakışacak." Yüzümü karnına doğru döndüm. Tişörtü kaldırıp başımı tişörtün içine soktum. Sakallarım karnına değince yerinde kıpırdandı ve kıkırdadı.

"Napıyorsun?"

Karnına uzun bir öpücük kondurdum. "Bebeğimi öpüyorum."

Güldüğünü hissediyordum. Başımı tişörtün içine soktuğum için elleri havada kalmıştı. Tek elini sırtıma götürüp sıvazlamaya başladı. Dün dövüldüğümden dolayı canım acımıştı. Kendimi ne kadar sıksam da küçük bir inilti kaçtı dudaklarımdan. Onu endişelendirmek istemiyordum.

"Yaa acıdı mı? Öz-"

"Lütfen. Devam et." Zaten o dokununca acıyı bile hissetmiyordum.

Devam etti. Öncekine nazaran tüy kadar hafif dokunuşlarla sırtımı sıvazladı.

"Kim yaptı?" Sesinin titremesinden gözlerinin dolduğunu anladım. Kıyamazdım.

Hemen başımı tişöründen çıkardım. Doğruldum. "Ağlama lütfen. Yaralar değil de gözyaşların yakıyor canımı."

"Senin yaraların da benim canımı yakıyor Harun. Ya yetişmeseydim? Ne olacaktı o zaman? Ya daha kötü bir halde orada sabahlayacaktın. Kan kaybedecek ve ya üşütecektin. Ya da-" Hıçkırarak ağlamaya başladı. Başını göğsüme yasladım.

"Şşt.. Bak yetiştin. Kurtardın beni."

"Ya yetişmeseydim? Ben bu acıyla nasıl yaşardım Harun? Neden o kadar içtin? Neden seni dövmelerine karşılık veremedin? Sen yapardın. Sarhoş olmasaydın 4 olsalar bile haklarından gelirdin."

"Özür dilerim."

"Dileme! Özür bir işe yaramıyor! Can yakıyor sadece! Yaşadıklarını hatırlatıyor!" Saçlarına öpücük kondurdum. "Pişmanım Harun.. Keşke.. Keşke evden taşınmasaydım.. Keşke o aşağılanmalara katlansaydım.. Ya sana bir şey olsaydı? Ya ö-ölseydin Harun?"

"Bak karşındayım. İyiyim. Nolur ağlama artık. Her gözyaşın kalbime ok misali batıyor. Nefes alırken acıtıyor. Yapma böyle."

Göğsümden kaldırdı başını. Burnunu çekti. Burnu kızarmış, dudakları büzülmüş, çenesi titriyordu. Bu haliyle bile o kadar güzel, o kadar tatlıydı ki..

Ama ağlamak ona kesinlikle yakışmıyordu.

"Ben de pişmanım. Keşke ittirseydim onu. Ağızlarına laf vermeseydim."

Gözyaşlarını silecekken ellerini tuttum. Kendim sildim gözyaşlarını. Yüzünü avuçlayıp dudaklarımızı birleştirdim. Ağlamaktan dolayı kıpkırmızı olmuş dudaklarını emdim. İkisini birden. O kadar güzeldi ki bu hiss. Sanki o küçük, tatlı ağzını yiyordum. Ama o sevmiyor olacak ki kendini geri çekip alt dudağımı emdim. Anlaşılan o da beni öpmek istiyordu ve o yüzden o öpüşümü sevmiyordu. Ellerini yanaklarıma çıkardı o da. Kucağıma tırmandı küçük kedicik ben onun üst dudağını ısırırken. Bana yapıştırdı kendini. İleri geri giderek sürtünmeye başladı. Siktir! Dilini dilime değdirdi. Dilini ağzımda hissedince emdim. İnledi. Ellerimi kalçalarına indirip sıktım. Yine inledi. Ama hala sürtünüyordu. Sütyen giymemişti. Bunu demin başımı tişörtüne soktuğumda görmüştüm. Bir elimi kaldırıp tişörtün üstünden sol göğsünü sıktım. Ucunu baş parmağımla okşadım.

Beni Aşka İnandır (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin