45. Bölüm - "HASRET"

260 8 2
                                    

Yarenden..

1 haftaydı..

Oğlumu göremediğim 1 hafta..

Doğumundan 1 hafta geçmişti ve ben o günden beri onu göremiyordum. Hastanedeydim ama yanına yaklaştırmıyorlardı. Hasrettim Aras'ıma..

Kuavözedeydi. O gün 10 dakikalık gördüm onu. Bünyesi zayıf olduğundan dolayı hemen hastalanmış. Benim onu görmem ona zararmış.. Annesi ona zararmış.. Ben bebeğime zarar veriyormuşum düşüne biliyor musunuz bir anne için ne kadar ağır?

Camın arkasından görmeme bile izin vermiyorlardı. Neden? Çünkü dayanamaya bilirmişim. Kalbim dayanamazmış onu gördüğüm halde kucağıma alamamaya. Onu kucağıma alırmışım ve o zarar görürmüş.

Hayatı için zararmışım. Ona dokunmam zararmış. Koklamam zararmış..

Yediremiyordum bunu. Onu benden bilerek uzaklaştırıyorlar diye düşünüyordum. Bir anne öz bebeğine nasıl zarar ola bilirdi?

Dün gece özlemim ağır bastı. Uyuyamıyordum bir kerecik koklamasam. Sadece 10 dakika yanımda olmasına, o mis kokusunu sadece 10 dakika koklamama rağmen beynime kazımıştım. Mis kokusu burnumda tütüyordu. Bir kerecik camdan bakayım dedim. Geceleri çok az insan olurdu hastanede. Kimse farketmeden de yapa bilirdim bunu.

Ayaklanıp odadan çıktım. Kalbim az sonra onu göreceğim diye heyecandan küt küt atarken, bir yandan da ya göremezsem, ya izin vermezlerse diye korkudan küt küt atıyordu.

Koridoru boş gördüğümde koştum. Deli gibi koştum. Nereye gideceğimi, hangi tarafa doğru gitmem gerektiğini  bilmiyordum. Ama koşuyordum.

Koridoru dönmeden geçen gün Arası bana getiren hemşireyi gördüm. Tuvalete girdi. Geldiği yöne doğru koştum. Her halde Arasın yanından geliyordur diye.

Evet, doğru tahmin etmiştim. Camdan bir duvarın arkasında bebekler yatıyordu. Cihaza bağlı olan bebekler.

Şöyle ki elektrikler birkaç dakikalığına giderse hayatını kaybedecek bebekler..

Gözlerim doldu. Bazılarına saçma gele bilir ama elektriklet asla gitmesin diye dua ettim yanağımdan bir yaş süzülürken. Çünkü buradaki bebeklerin yaşam kaynağı elektriklerdi. Minicik kalpleri elektriğe bağlanmış hava solunum cihazı sayesinde atıyordu şuan.

Aras'ımı aradı buğulu gözlerim. Ve buldum..

En arkadaydı. Diğerlerine göre en zayıf ve en küçük de oydu. 1 hafta önce daha 10 dakika görmeme rağmen hemen tanıdım onu. Anneler tanırdı bebeklerini çünkü..

Küçük ellerini yumruk yapmış ve başının iki yanına yaslamıştı. Yüzü sola dönüktü. Minik ayakları bir saniye durmaksızın sürekli hareket halindeydi. Dudaklarını büzmüştü. Birkaç saniye sonra ağzını hareketlendirip yutkundu. Dudakları yine büzüldü.

Haruna benziyordu her şeyiyle..

Bunu şuan farkediyordum çünkü daha önce fırsatım olmamıştı.

"Yaren hanım! Sizin ne işiniz var burada?!" diyen az önce tuvalete giren hemşireydi.

Ağladığımı titreyen sesimden anladım. "Bebeğimi özledim.."

Bakışları çatık haldeyken yumuşadı. "Gider misiniz lütfen? Sizi burada görürlerse-"

"Beni burada görürlerse ne?" dedim sakince. Burnumu çektim. Gözümdeki yaşları elimin tersiyle silerken o hala susuyordu. "Beni burada görürlerse ne?!" diye bağırdım bu sefer.

"Şşt." dedi parmağını ağzındaki sus çizgisine bastırırken. "Yaren hanım napıyorsunuz?"

"Bebeğimi özledim! Onu görmek için geldim! Ama suçluymuşum gibi davranıyorsunuz!"

Beni Aşka İnandır (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin