33. Bölüm - "ÖZLEM"

313 9 8
                                    

1 hafta sonra..

Harundan..

Mahkemedeyim.

Gözüm ne kadar Yareni arasa da mahkeme salonunda yoktu. 1 haftadır onu görmüyordum. Çok özlemiştim. Onunla olduğum anların kıymetini bilememişim meğersem. Şükür etmeliymişim.

Zümrüt çok güzel bir savunma hazırlamıştı.

"Gereği düşünüldü!"

Hepimiz ayağa kalktık. "Harun Alazoğlunun tutuksuz yargılanmasına karar verildi!"

Özgürüm!

Yareni göre bilirdim sonunda!

Mahkemeden çıktık. Hülya koşarak bana sarıldı. "Abi! Çok özledim!" Yanağımdan öptü. Ben de şakağından öptüm. Annem yaklaşınca bir kolumla da onu sardım. Saçlarına öpücük kondurdum.

"Çok Şükür oğlum. Çok Şükür."

Benim gözüm hala Yareni arıyordu. Annemler ayrıldıktan sonra Gökhan sarıldı. Sırtıma dostca birkaç kes vurdu. Ben de aynı şekilde karşılık verdim. "Hep özgürlükte kardeşim!"

"Sağol. Duyan da kaç yıl hapis yattım sanacak." Gökhansan ayrılıp yine Yareni aradım. "Yaren nerede?"

"Evde." diye yanıtladı Hülya.

"Neden gelmedi?"

"Kovmuşsun ya onu. Gelme demişsin. Kaç gündür odanda. Senin giysilerini giyiyor, yastığına sarılıp uyuyor."

"Ya kovmadım. Üzmek istememiştim."

"Bence sana kırgın değil. Sadece lafını dinleyip gelmedi."

"Karakola gelme dedim, mahkemeye değil. Ya tutuklu yargılansaydım? Ya onu göremeseydim?"

Annem koluma dokundu. "Gece kabuslar görüyor. Bir türlü uyuyamıyor. Ağlıyor. Durumu çok kötü. Uyuması için sakinleştirici verdim en son. Mahkemeye kadar uyanır sanmıştım ama uyanmadı. Onsuz geldik bu yüzden."

Annemin sözleriyle kalbime ağrı çöktü. Bensiz uyuduğunda hep kabus görüyordu. Bu sefer daha beterdi.

"Hemen eve gidelim." dememle taksiye bindik.

Apartmanın önüne geldik. Süreyya teyzeyle karşılaştık. "Oğlum? Hoşgeldin." dedi bana pek samimi gelmeyen gülümsemeyle.

"Hiç hoş bulmadım!" diye tersledim. Biran önce Yarenin yanına gitmek istiyordum ama apartmana adımlayacakken durdurdu.

"Ne oldu? Dövdüler mi seni orada?"

"Yok. Yağla balla beslediler. Ne iyi yapmışsın bir şerefsizi döverek dediler. Gerçekten. Polisler bile bıkmış o serseriyi tutuklamaktan."

"Ağabeyin yerinde o senin."

"O orospu çocuğu benim sevdiğime iftira attı! Siz de ona uydunuz!"

"İftira mı? O kız Orhanı-"

"Siktirtme Orhanı bana! O siktiğimin herifi benim sevdiğim kadına tecavüz etmeye kalktı! Hani gözlemlemelerinizden pek memnundunuz ya! Aynı kattayken ruhunuz bile duymamış!"

Şokla elini ağzına kapattı.

"O kız benim helalim! Ve ben onunla evleneceğim!" Etrafa baktım. Herkes bizi izliyordu. Hepsi de tanıdıktı. "Şimdi o kulağınızı açın ve beni iyi dinleyin! Bir daha Yareni üzecek olan olursa, üzmek ne kelime ona ters bir bakış atan bile olursa belasını sikerim! Duydunuz mu beni?! Bu apartmanı başınıza yıkarım!" Süreyya teyzeye döndüm. "O iftirayı nasıl yaydıysanız, benim de bu lafımı öylece herkese yayın! Yayın ki, apartman başınıza yıkılmasın!"

Beni Aşka İnandır (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin