13

6K 167 23
                                    

"Biliyor musun anne öldüğün halde bile bana çok iyi geliyorsun. Çocukken her zaman mezarlıkkardan korkardım hatırlıyor musun ? Ama şimdi mezarlıkta güvende hiss ediyorum. Çünki sen varsın anne. Seni seviyorum anne. " dedim ve göz yaşlarımı sildim....

Angelina

Telefonumu aldım ve annem ile birlikte çekindiğim fotoğraflara bakmaya başladım.. Gerçekten mutlu ve temiz olduğum zamanlardaki fotoğraflara bakmaya başladım.. Annemin yüzündeki o güzel gülümsemesine baktım.. Yutkunmaya çalıştım ama boğazımda oluşan o yumru buna engel oldu. Zor da olsa konuşmaya çalıştım..

"Anne senin kızın temiz değil artık.. senin kızın bir katil anne. Aynı babası gibi " dedim ve gözlerimi kapattım ve ellerimi toprakta gezdirmeye başladım. Soğuk toprağı ellerim arasına aldım ve gözlerimi açıp toprağı incelemeye başladım. Üzerindeki karıncalari gördüğüm an çocukluğumda yaşadığım bir anı aklıma geldi.

Çocukluk

Angelina

Toprak ile oynuyordum. hava biraz soğuktu ama buna rağmen toprak sıcaktı. Toprağı ellerim arasına aldım ve incelemeye başladım.  Üzerideki karıncalara baktım ve gülümsedim.  Toprağı yere bıraktım ve biraz toprak alıp üzerine su döktüm. Topraktan kek yapmak eğlenceliydi.. Dizlerim üzerinde oturdum ve topraktan keki yapmaya başladım.

.
.

Topraktan keki yaptım ve üzerini süslemeye başladım. Yaptığım keke baktım ve gülümsedim. Yiyemesem de güzeldi. 'Keskinle büyüyünce aşçı olmam gerekiyor'. Dedim ve gülümsedim. Ayağa kalktım ve etrafıma baktım. Beni gülümseyerek izleyen annemi görünce ben de gülümsedim ve koşup ona sarıldım. O ise güldü ve konuştu.

"Angelina kızım bak üstümü ne hale getrdin" dedi ve dudaklarını büzdü. Ben de dudaklarımı büzdüm ve ona baktım. Özür dileyecegim sırada annem dudaklarımı öptü ve konuştu.

"Bebeğim birlikte kek yapalım mı ?. Ama önce ellerimizi yıkayalım ve üzerimizi değiştirelim. En önemlisi bir günlük aşçı olalım" Dedi ve beni kucağına aldı. Ben ise güldüm ve ona sıkıca sarıldım. O da güldü ve koşarak eve gitmeye başladı. Ben ise o koştuğu için gülüyordum. O da benim bu mutlu halime gülüyordu....

Şimdi

Angelina

Aklıma gelen düşünce ile kocaman gülümsedim ve ağlamaya devam ettim. Arabama gittim ve su alıp koşarak annemin mezarına geldim.. topraktan birazcık aldım ve üzerine su döktüm. Topraktan kek yapmaya başladım.

.
.

Keki yapmıştım ve güzelce süslenmiştim. Yaptığım keke baktım ve gülümsedim. Annemin olmayacağını bildiğim halde etrafa baktım.. Doğru annem yoktu.. Gözlerimden yaş geldiği halde tebessüm ettim ve konuştum.

"Anne eve gidip kek yapalım mı ? Ama önce ellerimizi yıkayalım ve üzerimizi değiştirelim. En önemlisi bir günlük aşçı olalım." Dedim ve gülümsedim. Birisinin cevap vermeyeceğini bildiğiniz halde soru sormak çok garip değil mi ?

"Anne ben gidiyorum kek yapacağım.. Bir günlük aşçı olacağım Anne. Şimdi gidiyorum ama söz tekrar geleceğim. Seni seviyorum anne. Seni seviyorum geçmişim." Dedim ve gülümsedim. Su şişesinin içindeki suyu çiçeklere döktüm ve şişeyi çöpe atıp arabama doğru gitmeye başladım.

Arabama bindim ve ağlamaya devam ettim. Annemi çok özlüyorum hemde çok.. Arabayı çalıştırdım ve mezarlığın çıkışına doğru sürmeye başladım. Ağlayarak araba sürmek benim yapacağım bir şey değildi... Ben ağlamazdım.. Ağlamak güçsüzlük mü ? Bence evet.. Insanları gözünü kırpmadan öldüren ben şimdi ağlıyorum.. Bazı insanlar duygusuzdur diye düşüne bilirsiniz ama her insanın duyguları vardır sadece bazıları duyguları yerine mantığını kullanmayı tercih ediyordur.. ben de onlardan biriyim.. Duyguzsuz değilim sadece benim duygularım annem ile birlikte öldü...

.
.

Arabayı durdurdum ve gözlüklerimi takarak arabdan indim. Çok ağladığım için gözlerim şişmişti ve kimsenin bunu görmesini istemiyordum..

Eve girdim ve direkt kendi odama çıktım. Banyoya girdim ve ellerimi yıkayıp üzerimi değiştirdim.. Mutfağa indim ama hala gözlüklerimi takıyordum.  Mutfağa girdiğimde tüm çalışanlar bana şaşkın bir şekilde baktığını gördüm. Buraya hiç girmezdim.. 

"Bu gün her kes erken gide bilir. Yarın da gelmezsiniz izinlisiniz " dedim ve onalara baktım. Gülümsediler ve teşekkür edip mutfaktan çıktılar. Gittikleri an gözlüğümu çıkardım ve masanın üzerine bıraktım.

Kabı aldım ve yumurtaları kırıp içine döktüm. Içine şeker dökeceğim an kapı çaldı. Kapıya doğru yürümeye başladım. Kapıyı açtım ve gelen kişiye bakım. Gelen kişinin Liya olduğunu gördüğümde şaşkın bir şekilde ona baktım. O ise gözlerime baktı ve sertçe yutkunup konuştu.

"Ders kitabım burda kalmışta onu almaya geldim." Dedi ve bana baktı. Gözlüklerimi takmadığımi hatırladığım an içimden siktir çektim ve arkamı dönüp konuştum.

"Içeri geç" dedim. Arkam dönük bir şekilde konuştum.

"Annen evde mi ?" Diye sordum. O ise merdivenleri çıkarken konuştu.

"Hayır." Dedi ve üst kata çıktı. Ben de merdivenlerin yanına gittim ve onu beklemeye başladım.

Liya kitabını alıp geldiğinde. Ona baktım. Merdivenleri indi ve kapıya doğru gideceği sırada kolunu tuttum ve konuştum.

"Nerede kalacaksın ?" Diye sordum. O ise sinirli bir şekilde bana baktı ve sertçe kolunu çekip konuştu.

"Birisi ile kalmama gerek yok. Yanlız kalacağım". Dedi ve kapıya doğru yürümeye başladı. Onun gitmesini istemiyorum. Ne yapacağım ?  Aklıma gelen fikir ile koştum ve Liyaya sarıdım. Kollarımı sıkıca beline doladım ve başımı boynuna gömüp konuştum.

"Lütfen gitme. " Dedim ve başımı boynuna gömüp kokusunu içime çektim. Onun gitmesini istemiyordum.....

Evet dostlarrr bölüm geldi. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

My Sexy "Teacher ?" (G!P)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin