My Sexy "Teacher ?" (G!P)

58(M)

"Yeni hayatında bol delirmeli günler dilerim Jones " kadının sinir bozunu bir şekilde gülmesi ile göz ucu ile ona baktım... Şimdi ne yapacağım ? Beni nereye götürecekler ? Büyük ihtimalle bilinmedik bir yere.. ama nereye ?

Angelina

Hastahane gibi bir yere geldiğimizde etrafa baktım.. terk edilmiş bir yetimhaneydi burası.. büyük ağaçlar yüzünden burasının gözükmesi imkansızdı.. Tanrım ilk kez senden bir şey isteyeceğim... Ben burdan çıkacağımı düşünmüyorum. Kızımı ve sevgilimi sana emanet ediyorum..

"Yürüsene.!" Diye bağırdı yanımdaki adam..ben ise derin bir nefes aldım ve yürümeye başladım.. burdan çıkaca bilir miydim ?

Etrafı dikkatle izlemeye başladım.. sağ tarafta 5 tane adam vardı bunlar sürekli hastanenin etrafında dolaşıyordu.. kafamı kaldığımda 4 tane kameranin ön tarafı izlediğini gördüm.. büyük ihtimalle 16 tane kamera vardı dışarıda..

Bir anda gözüme kapatılan mendil ile ne yaptıklarını anlamaya çalıştım.. beni yürütmeye başladılar.. döngüleri aklıma kazimaya çalıştım.. Sikerim bu bir labirentti.. ve hayatımda bir şeyi ezberlemek bu kadar zor olmamıştı.. 7 sağ 16 sol 20 metre düz gittikten sonra 5 kez sola dön.. 12 metre sonra 3 kez sağa dön ve doğruca yürümeye başla..

"Gir şuraya" adam beni içeri itti ve ellerimi çözüp kapıyı kapattı.. gözlerimi ovusturdum ve etrafıma baktım.. odamı 2 tane kamera izliyordu.. zaten küçücük odaya 2 tane kamera niye ? Ne yapacağım ben ya ? Odanın camı bile yok...

Yatağa oturdum ve etrafı izlemeye devam ettim.. dinleme cihazı koymuş olma ihtimalleri çoktu.. risk almazdım.. Luka kardeşim nolur bul beni.. beni bulamazsan da kızıma ve karıma sahip çık.. çocukluk sözlerimizi hatırladım.. birimize bir şey olsaydı diğerimiz canımız pahasına diğerinin ailesine sahip çıkacaktık.. istediğim tek şey Lukanin gururunu kenara bırakıp aileme sahip çıkmasıydı..

"Uyu artık." Kapıdaki kadının bağırması ise yatağa baktım.. temiz bir yataktı en azından... Burda kaç ay kalacaktım ? Belki de yıl ? Bilemiyorum..

"Lina lütfen uyan.." Liyanin sesi kulağıma dolunca gözlerimi açtım.. salondaki koltuktaydım..

"Iyi misin ? Bir anda bayıldın.." dolan gözlerinden yaşlar akınca onu kucağıma çektim ve sıkıca sarıldım.

"Ağlama.. ben iyiyim" dedim ve gözlerini öptüm.. Liya ise ağlamaya devam etti.. başını boynuma gömdü ve konuştu.

"Özür dilerim... Kızımızın böyle bir tepki vereceğini düşünme-" sözünü kestim ve konuştum.

"Bebeğim.. neden özür diliyorsun ki ? Senin suçun değil birtanem.. inan bana o gün yaptığım salaklık ve bu olanlar hepsi benim suçum.." dedim ve saçlarını öptüm.. o ise gülümsedi ve kedi gibi bana sokuldu..

"Doğum günün yaklaşıyor " dedi ve elleri ile gözlerini sildi..ben ise olumlu anlamda kafamı salladım..

"Haklısın.. " dedim.. 6 gün sonra doğum günümdü ve ben 6 gün içerisinde kızımın gönlünü alıp Amerikaya dönmeliydim.. bu konuyu da Liya ile konuşmam gerekiyordu..

"Liya.. geri dönelim. Amerikaya gidelim. Mary seni çok özlüyor" dedim. Liya ise üzgün bir şekilde bana baktı.

"Onların yüzüne bakacak cesaretim yok. Lütfen hayatımıza burda devam edelim..ben yapa-" sözünü dudakarimla kestim ve alt dudağını ağzıma alıp emmeye başladım..

" Yapacaksın Liyam. Benim kadınım her şeyi yapar değil mi ? Ben yanında olacağım söz veriyorum" dedim ve ellerini öptüm.. o ise gülümsedi.