Bölüm 5

9 1 1
                                    

Babam, diz çökerek kaldığımız merdiven basamağından önce beni sonra da Vahide Sultan’ı kaldırıp hızlı bir şekilde konağın girişine götürdü. Ardından etrafa bakınıp yavaş adımlarla Fettah Efendi’nin  düştüğü yere gitti. Fettah Efendi’yi kaybettiğimizi, açık kalmış gözlerini babamın kapattığını görünce anladım. Bir süre ellerimi koyacak yer bulmakta zorlandım ve Vahide Sultan’ın gece kıyafeti o vakit bir parçam haline geldi. Bırakamadım, korkularımın bir parçasını o kıyafette bırakırım sandım. ’’Nusret ne olacak’’ diye düşünmeye başladım ve annesinin kapıldığı vaveyla sonrası ellerimle yüzümü kapatıp ağlamaya başladım. “Şimdi nasıl sabah olacak?” sorusu başımı ağrıtıyordu. Odama çekilip aynanın karşısına geçtim ve göz kenarlarımı silmeye başladım. Vahide Sultan yanıma gelip emniyet güçlerinin kapıda olduğu haberini verdi, çıktı. Bir dakika sonra pencereden bakarken fark etmiş olacak ki odama koşup Talat Bey’in de aşağıda olduğunu söyledi. Ona Fettah Efendi’nin eşini sordum, zavallının kahrolduğu cevabını verdi. ‘’Kahretsin’’ dedim. ‘’Anası kahrolmuş Nusret’in durumunu nasıl sorarım ben şimdi?’’ Soramadım tabii. Pencereyi açıp dışarıya göz gezdirdim. Emniyet güçleri, onlarla konuşmakta olan babam, Talat Bey ve o gece orada olan niceleri değdi nazarıma. Nusret’i aradım. Gözlerimin Nusret nöbeti sabaha dek devam etti. İkindi vakti ile birlikte Fettah Efendi kabristana defnedildi.
Bugünün gazetesinde Fettah Efendi’nin ölüm haberi vardı. Kimi gazete bu haberi ”Erenler Konağı’nda silahlı saldırı!” başlığı ile yayına vermiş, kimi gazete de ”Sadi Enver’e suikast!” Başlığıyla dikkat çekmişti. Ancak ölenin kim olduğundan, kaybedenin otuzunda dul kalmış bir kadın olup yedi yaşında bir çocukla ortada kaldığından henüz kimse söz etmemişti.

Yaşananlardan çıkardığım tek şey, aradan geçen zamanın hissedilen acıyı da kendisiyle birlikte götürdüğü, ettiğim tek dua ise Nusret ve annesinin de acısının azalmasıydı. Bu geçen bir ay boyunca yanımda Berrin, Zeynep ve Derya vardı.  Onların arkadaşlığı gerçekten bana iyi geldi. Tahmin ettiğimden daha çabuk toparlandım lakin hasta olduğum vakitler çekilmez biri olduğumu halen duymaktayım.

Babamın yaşamı boyunca neredeyse ilk kez doğru bir şey düşündüğü fark ettiklerim arasında. Çünkü kendisi az evvel Fettah Efendi’nin oğluna sarılıp öptü ve onların bu konaktan çıkmasına izin vermeyeceğini söyledi. Fettah Efendi’nin eşi, başını önüne eğip helallik istese de babamın ısrarı onu bu kararından vazgeçirebildi.

Cinayetin üzerinden bir ay geçtikten sonra ilk kez Talat Bey ile görüştüm. Görüşme esnasında Fettah Efendi’nin kim tarafından ve neden öldürüldüğü hakkında emniyet güçlerinden malumat edinip gelişmeleri takip etmesini rica ettim ancak o beni ailesiyle tanıştırmak istediğini söyleyerek konuyu değiştirdi. Sonra aile fertlerini kısaca anlattı. Onları çok seveceğimi düşündüğünü dile getirdi, ona ailesiyle tanışmak üzere yarın bütün gün onunla olacağım konusunda söz vermiş bulundum.
Eve gittiğimde babamın Nusret ile birlikte çalışma odasında olduğunu öğrendim. Doğrusu çok sevindim. Babamın kendisine sadık olan adamın oğlunu unutmaması, onunla ilgilenmesi hoşuma gitti. Babamın Nusret ile ne konuştuğunu merak ettim. Sıcak havanın içimde bıraktığı o bilindik sevinç ile  çalışma odasına doğru yürüdüm, kapı arkasında durup onları dinlemeye başladım. Nusret, babasının neden öldüğünü sordu, babam da eline kalem alıp masasına vurarak konuşmaya başladı:

-Baban çok akıllı, plan program yapmasını bilen, tertip sahibi biriydi. Ağzı da iyi laf yapardı ha!

Nusret ve babamın konuşması Fettah Efendi’nin nasıl bir adam olduğu konusuydu. Babam Fettah Efendi’nin nasıl iyi biri olduğunu anlatıyordu. İçeri girip Nusret’i gözlerinden öptüm ve babama burada olduklarını öğrenince görmek istediğimi söyledim. Bir dakika kadar durdum, daha sonra çalışma odasından çıkıp eve gittim. İçeri girdiğimde susan babam, ben gittikten sonra Nusret ile olan konuşmasını devam ettirdi.

-Hah! Bak, bir de baban benim en güvendiğim insanlardan bir tanesiydi. Doğrusu hala bu konakta kalmanızın bir sebebi de büyüdüğünde onun yerine geçecek olman.

Vahide Sultan beni odamda karşılaşmıştı. Bunun tek sebebi, bir ay sonra ilk kez görüşmeyi kabul ettiğim Talat Bircan Uğurlu ile ne konuştuğumu öğrenmekti. Bu devlet sahibi tavırları beni çileden çıkaran kadının odamdan çıkıp beni yalnız bırakması için sorar sormaz anlatmaya başladım.

-Bildiğin üzere kendisi bir ay önce dest-i izdivacıma talip olmuştu, bugün de beni ailesiyle tanıştırmak istediğini söyledi. Yarın Ata ve Sedef Uğurlu çiftini yakından tanıyacağım.

BEY KIZI /KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin