Bölüm 28

11 2 1
                                    

Sonra beni ürküten sırıtmalara devam etti. Cevher hiç düşünmeden silahını çeken Fırat Delitaş’a doğru yürümeye başladı. Ancak ben o daha iki adım atmışken kolundan tutup bu sefer böyle bir şeye izin vermeyeceğimi söyledim. Çünkü Talat karşımıza çıktığında da Cevher aynı şekilde davranmıştı ve ben onu kaybedecek kadar güçlü değildim. Gitmesine izin vermeyeceğimi söyledikten sonra Fırat Delitaş konuşmaya başladı:

-Yapma Cevher. Kahramanlık yapmanın zamanı değil. Sen dur, Bey Kızı bana doğru ilerlesin. Seni buradan da vurabilirim. Yanıma kadar gelmene gerek yok.

Fırat Delitaş el işareti ile beni yanına çağırdı. Bu isteğine herhangi bir tepki vermediğim zaman ise:
-Gel gel! diyerek üsteledi. Bu olmayacak bir şeydi. Cevher’e zarar vermemesi için yanına gitmeye niyet etsem Cevher bir yolunu bulur onu öldürürdü. Hoş ben gitmesem ve Cevher ölse yarın tüm gazetelerde genç bir kadının kendini boğazdan atıp canına kıydığı haberi yer alırdı.
Fırat Delitaş, ses tonunu yükselterek yanına gelmemi aksi takdirde Cevher’i öldüreceğini söyledi; bunun üzerine bir adım öne çıkan Cevher, Fırat Delitaş’tan ateş etmesini istedi.

“Ateş et, öldür beni! Çünkü Ayşe dediğini yapmayacak. Buna izin vermeyeceğim.

Fırat Delitaş yanına gelmem konusunda beni son kez uyardı, Cevher’in gitmemem için kendini siper ettiği o anlarda bir el silah sesi duyuldu. Silah sesi ile birlikte Fırat Delitaş’ın yere yığılması ve etrafımızı Savcı Selami Eyüpoğlu ile emniyet güçlerinin sarması bir oldu. Yaralanan Fırat Delitaş, Savcı Selami Eyüpoğlu tarafından göz altına alınırken Cevher ve Selami Eyüpoğlu arasında benim de dahil olduğum uzun bir konuşma yaşandı:

-Tayinimi İstanbul’a istemem iyi olmuş desene. Bitti Cevher. Çok uğraştık ama kaçakçıların çoğu artık içeride.

-Fırat Delitaş ceza alabilecek değil mi?

-Ali ve Çeçen’in Fırat’a çalıştığı ispat ettiklerimiz arasında.

Cevher’e, Semih’in tutuklanması için Selami Bey’den yardım istemesini söyledim. İstediğim gibi Cevher o konuyu da Savcı Selami Eyüpoğlu’na bildirdi. Savcı Selami Bey bizzat ilgileneceği konusunda bize söz verdikten sonra gitti.

İki gün sonrasıydı. Nusret’i kendimle birlikte İstanbul’a getirirken yanına eşyalarını alma fırsatımız olmadığı için alışveriş yaptık. Akşamüzeri de Cevher ile görüştüm. Bana bundan sonraki hayatımızda çok mutlu olacağımızı söyledi, inanmadım. Ama mutsuz olmak korkutmadı gözümü. Sevdiğim adam yanımda olunca mutsuzluğa ve zorluklara karşı gelebileceğimi düşündüm. Yanımıza gelen Savcı Selami Eyüpoğlu, Semih’in gözaltına alındığını, sorgusunda azmettiricisinin adını verdiğini söyledi.

Cevher azmettiricisinin kim olduğunu sordu ve Selami Eyüpoğlu Nusret’i babasız bırakanın ismini verdi.

-Azmettiricisi Sadi Enver Erenler, o da tutuklandı.

Babamın böyle bir şey yapacağına inanmadım. Selami Eyüpoğlu, babamın Fettah Efendi’yi emirlerini yerine getirmediği için öldürme kararı alıp bunu Semih aracılığıyla yerine getirdiğini söyledi. O haberi aldıktan sonra ben de Nusret gibi babasız kaldım. Çünkü sevdiklerini öldürebilen biri baba olamazdı ben de yokluğunu hissetmezdim.

Eve gittim. İçeri girdikten sonra  tam bir hafta boyunca dışarıya adımımı atmadım. Tüm gazetelerde Talat’tan sonra Sadi Enver Erenler’in de tutuklandığı haberi vardı ve bu haber günler sonra yerini Anadolu Milli Partisi’nin kapandığı ve Talat Bircan Uğurlu’nun akıl sağlığından olduğu gelişmesine bırakmıştı. Bir hafta boyunca Nusret’ten özür dilemenin yollarını aradım; ancak özrüm onun yanına her yaklaştığımda yüzüne buse kondurup susmaktan öteye gitmedi.  Sık sık Berrin ile telefon görüşmesi yaptık. Tüm bu olanlara inanamadığını söyleyerek başladığı konuşmasını, hayatına uzunca bir süre erkek arkadaş dahil etmeyeceğini dile getirerek devam ettirdi, Vahide Sultan’ın da babamdan ayrılma kararı aldığını söyledi.
Bir hafta sonra ilk kez bugün Cevher ile görüştük. Bana tüm bu olanları unutacağımızı ve mutlu olacağımızı söyledi. Nasıl mutlu olacağımızı sorduğumda ise Nusret’i de alıp buradan gideceğimizi söyledi.

Yüzünde benden destek bekler bir ifade vardı. Elimi iki eli arasına alıp dudaklarına değdirdi, benden  ona inanmamı istedi. Söylediklerinde müthiş bir samimiyet ve inanç vardı. İşte ben o zaman onunla mutlu olacağıma inanmaya başladım.

-Evvela nikahlı hanımım olacaksın. Nusret’i de alıp buradan gideceğiz. Gittiğimiz yerde küçük bir evimiz olacak. Nusret mektebe gidecek, ben de bir işe girip çalışacağım. Sen artık şarkılarını bir tek bana okuyacağın için ben işimde, Nusret’te mektepteyken bize yemek pişireceksin. Bilmiyorum deme, öğreneceksin ev kızı!..

SON

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEY KIZI /KİTAP OLDUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin