Yepyeni bir hikaye! Başlamadan önce belirtmek isterim ki, sahneleri gözünüzde canlandırırken görünüşlerini animedeki gibi değil de kitabın kapağında bulunan Ryuunosuke gibi hayal ederseniz sevinirim. Çünkü bu tarz bir görünüş, kitabın atmosferine daha çok uyuyor ^^.
Ryuunosuke sabah erken saatlerde dükkana gitmişti ve hazırlık yapmaya başlamıştı. Erken saatlerde dükkanı açar, gece de temizlikten sonra dükkan kapatıp eve geçerdi. Evi sadece onun garsonluktan kazandığı para geçindiriyordu, ailesi yoktu. Ama kendi canından çok sevdiği bir kız kardeşi vardı, Gin. Zaten onu hayata bağlayan tek sebep oydu. Bu dükkana bağlayan sebep ise Gin'in hastalığıydı. Ama birkaç aydır parasını alamıyordu, bu akşam patronu ile konuşacaktı.
Ryuunosuke hazırlığı bitirdi ve beklemeye başladı. Bir süre sonra aşçı da gelmişti. Orta yaşlı bir kadındı bu aşçı. Ryuu ile de iyi anlaşırlardı, zaten dükkanda sadece ikisi oluyordu.
"Günaydın, Ryuunosuke!" dedi kadın samimiyetle. Ryuu gülümsedi.
"Günaydın, Hinami." diyerek karşılık verdi. Hinami mutfak bölümüne geçti ve yemekleri hazırlamaya başladı. Ryuunosuke de beklemeye devam etti. Bir süre sonra dükkan yavaş yavaş dolmaya başladı.
Yemekleriyle fazlasıyla tercih edilen bir dükkandı. Ayrıca genç kızlar da yakışıklı garsonu görmek için ara sıra bir şeyler içmeye gelirdi.
"Ryuu, sen de yemek ye artık." dedi kadın dükkanın boş olduğu bir vakitte.
"Acıkmadım, Hinami." diyerek geçiştirdi Ryuu. Ama Hinami onu tanıyordu.
"İtiraz istemiyorum, yiyeceksin. Gin için de hazırladım, onigiriyi çok sever o." Ryuunosuke daha fazla ısrar etmedi ve mutfak bölümüne geçerek onigirilerini yemeye başladı. "Keşke okula gidebilseydin, sen zeki çocukmuşsun. Garson olmak da zor oluyor, ama yine de kız kardeşine bakabiliyorsun." dedi Hinami derin bir nefes vererek. Her gün bunu söylerdi. Ryuunosuke'nin zeki bir çocuk olduğunu biliyordu ve onun bu durumda olması onu üzüyordu. Ryuu ona baktı ve gülümsedi.
"Bu kadar üzülme Hinami. Artık yapacak bir şeyim yok. Hem sana da söz verdim, durumum iyiye giderse eğitim almaya devam edeceğim. Ama şimdiki önceliğim Gin." dedi ve masayı topladı.
Gelen müşterilerle ilgilenmeye devam etti, akşam ise patronun gelmesini bekleyecekti.
-----
Akşam olmuştu, Hinami ve Ryuunosuke ortalığı topluyordu. Uzun bir günün ardından her yeri temizleyip vedalaşıyorlardı.
"Hinami, eve git artık. Ben hallederim burayı."
"Hayır, bugün yardım edeceğim sana." diyerek tersledi onu Hinami. İşleri bitmişti, birlikte patronu bekliyorlardı. Ryuu ve Hinami konuşurken kapıdan içeriye Gin girdi.
"Abi!" diyerek hızla Ryuu'ya doğru yürüdü, Ryuunosuke de ayağa kalktı ve Gin'e sarıldı.
"Neden evde değilsin?" diye sordu geri çekilince.
"Seninle beraber eve dönmek istedim. Kızmadın, değil mi?" diye sordu hüzünlü bir ses tonuyla. Ryuu Gin'in saçlarına bir öpücük kondurdu.
"Hayır, kızmadım. Ama bir dahaki sefere bana da haber ver." Sohbetleri yeniden kapı sesiyle bölündü. Bu sefer gelen kişi dükkanın sahibiydi.
"Jiuro Bey, hoş geldiniz." diyerek karşılama yaptı Hinami. Patron onu es geçti ve direkt olarak Ryuu'ya baktı.
"Benimle neden konuşmak istedin?" diye sordu. Kaba saba bir adamdı. Genç ve temiz bir görüntüsü vardı ama kişiliği Ryuunosuke'nin tabiriyle çöptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaşam Uğruna - ShinSoukoku
FanfictionRyuunosuke Akutagawa, kız kardeşi Gin ile yaşayan ve ona bakmak için garsonluk yapan bir gençti. Patrondan parasını isteyeceği gün, patronunun Gin'e olan sapkın düşüncelerini duyduğu anda öfkesine yenik düşen Ryuunosuke onunla kavga etmişti. Bu kavg...