Bu bölümde yamyamlık vb. ögeler bulunmaktadır. Hassas olan kişilerin ikinci kısmı atlaması, tamamen okuyucu takdirine kalmıştır.
Üç Yıl Sonra/Atsushi On Dokuz Yaşında.
"Kahretsin! Artık hareketlerine düzen ver Haru." Mori'nin bağırışları tüm katta yankılanıyor, temizlik yapan hizmetçilerin bile tüyleri ürperiyordu. Haru sırıttı ve turuncu gözlerini hafifçe kıstı.
"Ah, Efendim, yanlış bir şey mi yapıyorum?" Mori dişlerini sıktı.
"Dalga mı geçiyorsun? Durduk yere masum çocukları bile öldürmek de ne oluyor Haru!? Ayrıca gizlice alkol aldığını da duydum, o lanet barlara gidiyorsun."
"Reşit olduğumu biliyorsunuz, Efendim. Yirmi bir yaşını doldurdum bile denebilir." Ufak bir kahkaha attı. "Bizim adamlarımıza borcu olan kişilerin ailelerini öldürdüm. Hem o çocuklar da ailelerine benzeyeceklerdi."
"Saçmalık! Sana kendi oğlum gibi baktım ama sen bir canavara benzedin." Mori iç çekti, bağırdığını fark etti. "Ne yapacağım ben seninle?"
Derken kapı tıklatıldı. Mori keskin şekilde "Gel!" dediğinde içeri Atsushi girmişti. Biraz çekiniyor gibiydi ama yine de içeri girip kapıyı kapattı.
"Ah, Atsushi. Sorun nedir?" Mori biraz daha sakinleşmişti. Atsushi ilerledi ve masanın önünde durdu.
"Efendim, özel konuşabilir miyiz?" Mori, Haru'ya baktığında Haru bir şey söylemeden ayağa kalktı ve Atsushi'yi süzüp odadan çıktı. Yalnız kaldıklarında Mori dikkatini Atsushi'ye yönlendirdi.
"Seni dinliyorum."
"Yetimhane'yi ziyaret ettim. Çocukların durumunun gayet iyi olduğunu söyleyebilirim. Eğitmenler hakkında herhangi bir şikayet de yok, yıllar önce yaşanan o tatsız durumun tekrar yaşanacağına dair bir iz yok." Mori gülümsedi.
"Teşekkür ederim Atsushi. Rapor için vakit ayırmışsın."
"Aslında başka bir şey hakkında sormak istediğim bir soru var, Efendim." Mori şaşırdığını belli etmeyerek sordu.
"Nedir o?" Atsushi kafasını biraz öne eğdi ama bakışları hâlâ Mori'deydi.
"Bağırdığınızı duydum, Haru ile aranızda bir sorun mu var?" İşte bu da beklenmedik bir soruydu. Atsushi kendini aileden gördüğüne dair hiçbir şey belli etmezdi ama Mori'nin durumunu umursamıştı. Kendini topladı ve sakin kalmaya çalışarak anlatmaya başladı.
"Olay Haru. Son zamanlarda gereksiz yere cinayetler işliyor, suçu olmayan kişileri bile öldürüyor. Ayrıca duyduğuma göre Anasia'ya gidip alkol ve bağımlılık yapıcı maddeler kullanıyormuş."
"Bu, Mafya olarak adlandırılan biri için normal değil mi?"
"Öyle denebilir. Ama çocukları ve kadınları öldürürken bile zevk alan o herif-"
"Ne?" Mori o an pot kırdığını anlamıştı. Çocuk yaşta ölen kız kardeşine fazlasıyla düşkün olan Atsushi için Haru hakkındaki gerçekler can sıkıcıydı. Araları kötü olmasın diye Mori her şeyi gizli tutmuştu ama şu anda Atsushi her şeyi öğrenmişti.
"Dediğimi tekrar söyletme, çünkü benim bile hoşuma gitmedi. Onu her şeyle tehdit ettim ama o kaçık hiçbir şekilde umursamadı. Bu durumdan Nikolai'ın da haberi oldu, ki o biliyorsa Fyodor da biliyordur. Ne yapacağımdan emin değilim, o ikisi hâlâ Haru'dan hazzetmiyor."
Mori sustuğunda bir sessizlik oluşmuştu. Dikkatlice Atsushi'nin yüzüne baktı, gördüğü yabancı ifadeyle tüyleri diken diken olmuştu bile.
"Haru ile ilgilenmemize izin verin, Efendim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Yaşam Uğruna - ShinSoukoku
Fiksi PenggemarRyuunosuke Akutagawa, kız kardeşi Gin ile yaşayan ve ona bakmak için garsonluk yapan bir gençti. Patrondan parasını isteyeceği gün, patronunun Gin'e olan sapkın düşüncelerini duyduğu anda öfkesine yenik düşen Ryuunosuke onunla kavga etmişti. Bu kavg...