-6-

46 2 19
                                    

Akşam olurken herkes yavaş yavaş departmana geri dönmüştü. Bazılarında ufak çizikler hariç yara yoktu, üstlerindeki kanlar onlara ait değildi.

En son dönenler arasında Atsushi ve Haru olduğu söylenen çocuk vardı. Ryuu camdan baktığında onların arabadan indiklerini görmüştü. Haru tam da anlatıldığı gibi sürekli gülüyordu, ama Atsushi ona dönüp birkaç şey mırıldandığında Haru susmuştu. Bu durum camdan onları izleyen Ryuunosuke için dikkat çekiciydi. 

Bir vâris adayına bile emir verebiliyor muydu Atsushi? Bu harika duruyordu. İlgi çekiciydi, ayrıca insanda garip hisler yaratıyordu. Kendinden bu kadar emin birinin emri altında çalışacak olduğunu fark etti Ryuunosuke. 

Atsushi ve Haru binaya girdikten birkaç dakika sonra Ryuu ve Chuuya'nın olduğu oturma odalarından birine geldiler. Atsushi kanepeye oturdu, Haru ise onun yanına geçmek yerine Ryuunosuke'ye yaklaştı.

"Hm, demek yeni kişi sendin." Elini uzattı ve sırıttı. "Ben Haru Youshin. Sen..." Durdu, bir şey hatırlamaya çalışıyor gibiydi. "Ah! Ryuunosuke Akutagawa, değil mi?"

Ryuu elini uzattı ve hafifçe Haru'nun elini sıktı. "Evet, Ryuunosuke Akutagawa." Haru'nun sırıtışı bozulmazken elini geri çekti. 

"Peki Ryuunosuke, senin görevin nedir? Diğerleri gibi sadece görevleri mi yerine getiriyorsun, yoksa tek bir göreve mi sahipsin?" 

"Hm." Ryuunosuke ne cevap vereceğini düşünürken Atsushi konuya girdi.

"Ryuunosuke, benim astım. Bu kadarını bilmen yeterli." Haru bir anlığına duraksamıştı, Ryuu bunu fark etmişti.

"Ah, anlıyorum. Demek senin astın." Haru gözlerini Ryuu'ya çevirdi. "Umarım ilk işinde ölmezsin, Akutagawa." Ardından gülümsedi, garip bir his veriyordu bu gülümseme. Ryuu istemsizce gerilmişti, Haru neden böyle söylemişti?

"Ölmeyecek, endişelenme Haru." Chuuya'nın sesiyle Haru Atsushi'nin yanına, fazla yakın olmayacak şekilde oturdu.

"Tamam tamam, ciddileşmeyin. Şaka yapıyordum." dedi kollarını kanepenin arkasına koyarken. Ryuu'ya olan bakışları pek dostça değildi. Ryuu başını çevirdi, ona karşılık verirse ne olacağını bilmiyordu ve endişeleniyordu.

Derken Atsushi ayağa kalktı, Ryuunosuke'ye baktı.

"Hey, Akutagawa. Benimle gel." Ryuunosuke şaşırsa da ayağa kalktı ve onu takip etti. Onlar birlikte odadan çıktıklarında Chuuya ve Haru odada yalnız kalmıştı.

"Şansını zorlama, Haru."

"Atsushi kimi seçer Chuuya? Birkaç gündür tanıdığı sıradan bir adamı mı yoksa bir vâris adayını mı?" diye sordu Haru sırıtırken.

"Cevabından asla emin olma." dedi Chuuya, Haru'dan hazzetmezdi. Sırıttı. "Belki de Atsushi o çocuğu bir vâris adayı yapar? Seni geride bırakacak bir aday." 

Haru dişlerini sıktı. Alnında bir damar belirdi.

"Öyle bir şey olmayacak." İkili arasındaki gerginlik büyüyecekti, bu yüzden Chuuya memnun bir şekilde odadan çıktı. Arkasında ise kıskançlık yüzünden ölecek bir varis adayı bırakmıştı.

Atsushi ve Ryuunosuke koridorda sessizce yürüyordu. Ryuu gergindi, derin bir nefes aldı.

"Atsushi, ne konuşmak istiyorsun?" Atsushi ona bakmadı ama sorusunu cevapladı.

"Akutagawa, ona veya gerekirse herkese karşılık ver." 

"Ha? Ne demek istiyorsun?" Ryuu şaşırmıştı, Atsushi birden ne demek istemişti? Atsushi yürümeyi bıraktı ve Ryuu'ya baktı.

Bir Yaşam Uğruna - ShinSoukokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin